Metal işkolu işçileri için yeni dönem başladı. Metal işkolu işçisinin ortak çıkarları temelinde işverenlere ve hükümet politikalarına karşı, Türk-İş’e bağlı Türk-Metal ve DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş sendikası işbirliği anlaşması imzaladı.
Birçok yönüyle olumlu karşılanan anlaşmanın metal işçilerinin gücünü artıracağı, gereksiz rekabet ve bölünmenin önüne geçeceği bildiriliyor.
Geçtiğimiz hafta sağlanan bu gelişmede ilginç bir yön ise, Hak-İş konfederasyonuna bağlı Çelik-İş sendikasının yapılan davete rağmen anlaşmada yer almayışı oldu.
200 bini aşkın metal işçisinin, patronlar karşısında birlikte tavır almasının yolunu açan bu anlaşma, metal imalat sanayisinde işçilerin küresel temsilcisi olan IndustriAll Global Union’un katkısıyla gerçekleşti.
“Türkiye Metal İşkolunda Faaliyet Gösteren Sendikalar Arasında Diyalog ve İşbirliğine Dair Ortak Anlaşma” adını taşıyan anlaşma metni, metal işkolunda uzun bir tarihe geçmişe dayalı sendikal uyuşmazlıklar ve rekabete son vermeyi, işverenlere ve hükümet baskılarına karşı ortak hareket etmeyi ve işçilerin sendikal tercihinin özgür biçimde oluşmasını öngörüyor. Anlaşma ile referandum sendika seçme özgürlüğünün bir parçası olarak kabul edildi.
Anlaşma ile metal sektöründe uzun bir geçmişi olan sendikal uyuşmazlık ve anlaşmazlıkların sona ermesi ve iki sendika arasında işçilerin ortak çıkarları temelinde işverenlere ve hükümet politikalarına karşı işbirliğinin zemini oluşturuluyor.
Anlaşma metal işkolunda işçilerin sendika seçmesinde yetki uyuşmazlığı ve rekabeti değil, referandumu temel bir çözüm mekanizması olarak kabul ediyor. Sendikal örgütlenme ve üyeliğe ilişkin temel ilkelerin yanı sıra işçilerin tam bir özgürlük içinde istedikleri sendikalara üye olma ve ayrılma hakkına sahip olduklarını esas alan anlaşma ile hükümet ile işverenlerin işçilere bu yönde hiçbir baskı ve tehditte bulunamayacağı kabul ediliyor.
Referandum olacak
Türk Metal ve Birleşik Metal-İş sendikaları, toplu iş sözleşmeleri süreçlerinde işbirliği yapmak ve hükümetler ile işverenler karşısında ortak hareket etmek konusunda da anlaşmış oldular.
İki sendika adli süreçler yerine uyuşmazlıkları diyalog ile çözme konusunda uzlaştılar.
Bir sendikanın bir işyerinde işçilerin yüzde 15’ini üye yapması durumunda referandum çağrısı yapılacak. İki sendika referandum sonuçlarına uymayı, yetki uyuşmazlığı çıkarmamayı ve yargı yoluna başvurmamayı kabul etti. Referandum konusundaki itirazları IndustriAll karara bağlayacak.
Taraflar, sendika içi seçimlerin demokratik, açık ve şeffaf yapılması konusunda da uzlaştı.
Eğer taraflardan biri anlaşmayı ihlal ederse, diğer sendika ihlal edenin IndustriAll üyeliğinden çıkarılmasını isteyebilecek.
“Ortak çözüm şart”
Öte yandan dün de Gazeteci Olcay Büyüktaş, sendika başkanlarıyla söyleşi yaptı ve şu bilgileri aktardı.
Türk Metal-İş Başkanı Pevrul Kavlak, Dünyada ve Türkiye’de sendikal hareketin her geçen gün güç kaybettiğini belirterek, bunu aşmanın yolunun sendikalar arası güç birliğini artırmaktan geçtiğini söyledi. Kavlak’a göre sorunlar ortak, çözümlerin de ortak bulunması gerekiyor. Kavlak anlaşmanın işçilere kazanımları, çerçevesi ve olası sonuçlarına ilişkin soruları yanıtladı.
– Anlaşma fikri nasıl doğdu?
Dünyada ve ülkemizde sendikal hareket gün geçtikçe güç kaybediyor. Sendikalar temsil ettikleri kitlelerin hak ve özgürlüklerini korumakta zorlanıyor. Bunu aşmanın yollarından biri, hem uluslararası alanda hem de ulusal düzeyde sendikalar arasında güç birliğini ve dayanışmayı geliştirmek.
Ülkemizde metal sektöründe örgütlü üç sendika var. Ancak buna rağmen bu sektörde yaklaşık bir milyon işçi halen sendikasız. O nedenle, bizlerin birbirimizle rekabet etmek, örgütlü olduğumuz işyerleri üzerinden birbirimize karşı mücadele etmek yerine, güçbirliği yaparak örgütsüz işyerlerini örgütlemek gibi bir görevimiz var. Bu anlaşma, bunun yolunu açmak için önemli. Yalnızca bizim değil, diğer işkollarındaki sendikaların da önünü açacaktır.
– Metal işçisine hangi katkıları sağlayacak?
En önemli katkısı, örgütsüz, sendikasız metal işçilerinin sendikal hak ve özgürlüklere kavuşması, toplu sözleşme düzeni içine alınması olacak elbette. Bir de sendikalar artık birbirleriyle uğraşmak yerine, enerjilerini, kaynaklarını, zamanlarını gerçek anlamda sendikal çalışmalara harcayacak. Çünkü hangi sendikaya üye olurlarsa olsunlar, işçi sınıfının sorunları ortak. Vergi yükünden kıdem tazminatına kadar birçok ortak sorunumuz var. Bu ortak sorunlara ortak çözümler bulmalıyız.
– Sendikal yasalar ve mevzuat buna izin veriyor mu?
Bizim sendikal yasalarımızda referandum için gerekli düzenlemeler yok. Sendikalar kendi aralarında anlaştıktan sonra çeşitli yollarla bunu yapabilirler. Ancak bunu işçilere zarar vermeden yapmalıyız. Örneğin bir sendika işçilerin yüzde 40’ını üye yapmışsa, bizim de yüzde 15 üyemiz varsa, biz referandum istemeyiz, o üyelerimizi diğer sendikaya yönlendiririz.
– Birlikte sözleşme yapmak mümkün olacak mı?
Bu konuda bizim de diğer sendikaların da geçmişte birbirlerine yaptığı çağrılar var. Özçelik-İş ile son iki yıldır bu konuda çalışmalarımız oldu. Birleşik Metal-İş ile de bunu yapabiliriz. Buradaki temel konu, güven ortamını sağlamak, iyi niyete dayalı bir işbirliği kurmak. Süreç içinde ilişkilerimizi geliştireceğiz, birbirimize güveneceğiz ve hem örnek bir örgütlenme modeli kuracağız, hem de sözleşmelerde birlikte davranabileceğiz. Ancak bunu zaman gösterecek.
– Anlaşma ne boyutta bir güç birliği doğurdu?
Böylece sendikalar enerjilerini, güçlerini örgütsüz işyerlerine verecek. Biz daha önce Özçelik-İş Sendikası ile de böyle bir anlaşma protokolü imzalamıştık. O nedenle bu süreci üç sendika açısından değerlendirebiliriz. Bizler bu anlaşmayla, işçilerin sendika seçme özgürlüğüne saygıyı temel prensip olarak kabul ediyoruz ve örgütsüz işyerlerinde, gerekli durumlarda referandum yapmayı demokratik bir süreç olarak değerlendiriyoruz.
Adnan Serdaroğlu: BİR DÖNÜM NOKTASI
Birleşik Metal-İş sendikası başkanı Adnan Serdaroğlu’nun verdiği bilgiye göre, anlaşmaya Hak-İş üyesi Çelik-İş de davet edildi ancak anlaşmayı kabul etmedi.
“Aynı işkolunda örgütlü sendikaların zaman zaman sorun yaşadıkları bir gerçek. Bu protokolle bir- çok sorunu işçilerin lehine çözeceğimize inanıyorum” diyen Serdaroğlu, iki sendikanın yasal mevzuata karşı böyle bir anlaşmayı imzalamış olmasını bir dönüm noktası olarak tanımladı. Serdaroğlu, bu anlaşma ile örgütlenmenin de artık çok daha kolay olacağını, karşılaştıkları patron engelinin birlikte ortadan kaldırılabileceğini dile getirdi.
Birlikte toplu iş sözleşmesi yapılıp yapılamayacağına dair de Serdaroğlu, grup sözleşmelerinde işbirliği yapılabileceğini, taslakların birlikte hazırlanabileceğini belirtti.
Ortak bir mücadele yürütülebileceğini, bunun da işçiyi çok daha güçlü kılacağını ifade eden Serdaroğlu, “önemli olanın metal işkolunda bir araya gelindiği algısının dinamik, dönüştürücü gücünü kullanmak” dedi.
emek.org.tr