4 Aralık Dünya Madenciler günüydü…
Bu coğrafyadaki madenlerde, kapitalizmin dayattığı vahşi koşullarda insanlıktan çıkmış çalışma devam ediyor!
Maden işçilerimiz madenlerde yine ölümün önünde… yine işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadan çalışıyorlar… Örgütsüzlük ve işbirlikçi sendikalar ağında tutulan işçiler, bağımsız devrimci sendikal örgütsel birliklerini sağlayamıyor hala… İnsanca koşullarda çalışıp yaşama konularında yine ilkellikler ve gerilikler içerisinde tutuluyorlar.… Siyasal iktidara ve izlenen madencilik politikalarına yönelik eleştiri ve talepler duyulmuyor bile… Sermayenin yeraltı zenginliklerine dayalı enerji politikaları madenlerde can almaya devam ederken, doğanın yıkımı ve ekolojik dengelerin altüst edildiği karanlık dönemden geçiyoruz.
İşçi sınıfı etkisiz ve cılız serzenişler içinde bulunma tablosunu yıkmalıdır artık…
Her bakımdan gerekli olan bağımsız, mücadeleci, devrimci demokratik sendikal mücadele ve politik örgütlenmedir. İşçi sınıfı ve halk örgütleri bu alanda yetenek ve güçlerini artırmak zorundadır.
Madenlerde kaybettiğimiz maden işçilerini saygıyla anıyoruz.
Batsın o kömürünüz yerin dibinde kalsın!
…
Güneşli bir günde,
Masmavi göreceğiz Karadeniz’i.
Balkaya’dan Kapuz’a kadar,
Karış karış biliriz biz bu şehri;
E.K.İ.’nin çiçekli bahçeleri
Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla;
Paydos saatlerinde yollara dökülen
Soluk benizli insanlarıyla.
Siyah akar Zonguldağın deresi;
Yüzkarası değil, kömür karası;
Böyle kazanılır ekmek parası. (Orhan Veli Kanık)
Emek.org.tr