Gebze’deki Flormar kozmetik fabrikası işçilerinin baskılara ve işten atmalara karşı haklı mücadelesi 11. Günün devam ediyor. Demokratik bir hak olan sendikal hakkını kullanmak ve insanca koşullarda çalışmak için başlattıkları direniş dayanışma desteklerinin yarattığı coşkuyla daha kararlı sürüyor.
fotoğraf : Nurçehre ELVER
Gebze Organize Sanayi Bölgesi fabrika önündeki işçi direnişi emek güçlerinin desteğini almaya devam ediyor. Dün de birçok sendika, siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün yer aldığı Gebze emek ve demokrasi güçleri tarafından dayanışma ziyareti yapıldı. DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikasının örgütlendiği TAYAŞ önünde buluşan emek ve demokrasi güçleri sloganlar ile Flormar fabrikasına yürüyüş gerçekleştirdi.
Sendika düşmanı patronlar tarafından fabrikaya taşeron işçi alındığı bildiriliyor. Direnişteki işçiler iş görüşmesine gelen işçilere birlikte mücadele önerisi yaparak uyarıyor.
‘SENDİKA ANAYASAL BİR HAKTIR’
Fabrika önündeki dayanışma eyleminde söz alan Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı ve Gebze Sendikalar Birliği Sözcüsü Süleyman Akyüz, Flormar’da yaşananları aktardı.
Evrensel haberine göre Süleyman Akyüz, “Burada bir insanlık sınavı veriliyor aslında. Bu zamana dek çok emek mücadelesi verdik ama Flormar’daki kadar büyük bir baskı, zulüm, zalimlik yaşamadık. Kural tanımayan, yasa tanımayan bir yapı mevcut. Burası o yüzden bir sınav yeri. Mart ayında çoğunluğu sağlamamamıza rağmen anayasal hakkını kullanan ve sendikaya üye olan işçiler kapı önüne konmuştur. Sendika hakkı anayasal bir haktır. Sendika hakkı için mücadele eden ve kapıda bekleyen işçi arkadaşlarına selam veren işçilerin tazminatsız olarak çıkışı veriliyor. Yasalardaki boşluklardan ve gevşekliklerden yararlanılarak işçilerin üstüne bu derece gelinmesini ve baskıları asla kabul etmiyoruz” dedi.
Akyüz, gelinen süreçte hukuki olarak mücadele başlattıklarını da belirtti. Akyüz, “Burada hukuk mücadelesi var, insanlık mücadelesi var, demokrasi mücadelesi var, sınıf mücadelesi var. Biz bu baskılar neticesinde Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk ama aradan geçen 10 güne rağmen hala savcının masasında bekliyor suç duyurumuz. İşte Türkiye… Herkes bundan ders çıkarmalı. Kanunlar kimin için çalışıyor, kurallar kimin için çalışıyor, en büyük örneği burada. Sakın ola duygusallığa kapılmayın. Sizden yana bir anlayış var mı, yok mu buna bakacaksınız. Sendikalardan siyasi partilere, akademisyenlerden fabrikalardaki işçi arkadaşlarımıza, bize verilen destek aslında çok büyük. Ancak bu direniş mutlaka ve mutlaka Türkiye’nin tamamına mal olmalıdır” diyerek dayanışmanın büyümesi çağrısında bulundu.
‘BU BASKILARI ANCAK BİRLİKTE PÜSKÜRTEBİLİRİZ’
Süleyman Akyüz’ün ardından Gebze emek ve demokrasi güçleri adına söz alan Eğitim Sen Şube Başkanı “Yaşanan son süreçte de Flormar’ın patronları ürettiğinize, bu tesise kattığınız değere bakmadan sadece örgütlenme hakkınızı kullandığınız için iş akdinizi haksız ve hukuksuz bir şekilde sonlandırdı. Yaşanan son süreçte patronlar iki şeye çok seviniyorlar. Birincisi arabuluculuk düzenlemesi, ikincisi de OHAL. Arabuluculuk düzenlenmesiyle çalışanın hak gasbında mahkemeye gidebilme süreci zorlaştırılıyor ve bir duvar olarak sizlerin önüne konuluyor. OHAL sürecinde de emeğinizin karşılığını alabilmek için en büyük silahınız olan grevler yasaklanıyor. Bu yasaklar da yönetenler tarafından övünç kaynağıymış gibi anlatılıyor. Tabii ki yönetenler bu açıklamalarıyla en büyük alkışları patronlardan alıyor. Bu düzenlemeler sizlerin emeğine, alın terine, örgütlenme hakkınıza yapılan saldırılardır. Bu saldırıları birlikte, yanyana, omuz omuza olabilirsek püskürtebiliriz” dedi.
İşten atılan işçilerin içerideki işçilerle temas kurmaması için, fabrika etrafı dikenli teller ile çevrildi. İçeride çalışan işçilerin ise gerilen brandalar ile direnişi görmeleri engelleniyor.
fotoğraf: Nurçehre ELVER
Flormar’da ortaklık payı yüzde yetmiş olan Yves Rocher firması, uluslararası sözleşmede geçen sendikal haklara saygı gösterilir maddesine imza atmasına rağmen sessizliğini sürdürüyor.
emek.org.tr