“Hekim olarak da barıştan, kardeşlikten yana olan tutumumuzu ve bundaki ısrarımızı sürdüreceğiz”
TTB’nin Afrin operasyonuyla ilgili yayımladığı ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ içerikli savaş karşıtı açıklaması sonrasında gözaltına alınan ve bir süre sonra “ adli kontrol uygulaması” koşuluyla serbest bırakılan Dr. Ayfer Horasan, bu sözleriyle tavırlarını savundu.
Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Dr. Ayfer Horasan ve dr. Şeyhmus Gökalp serbest bırakıldı. Ancak halen TTB’nin sekiz Merkez Konsey üyesi gözaltında tutuluyor.
TTB avukatı Ziynet Özçelik ise doktorların emniyetteki işlemlerinin sürdüğünü belirtti. Savcı ile görüşmelerini aktaran Özçelik, kendisine “8 hekimin savcılık ifadesi Pazartesi günü alınacak” bilgisi verildiğini aktardı.
TTB konsey üyelerinin 30 Ocak günü yaptıkları açıklama sonrasında, Cumhurbaşkanının açıklamalarından sonra gözaltına alınmaları, dünya ve ülke kamuoyunda özellikle sağlık emekçileri ve örgütleri tarafından tepkiyle karşılaşmış, uygulama ve baskılar protesto edilmişti.
İstanbul’da Çapa tıp fakültesi önünde protesto eylemi düzenlemek isteyen sağlık emekçileri ve örgütlerinin eylemi polis tarafından engellenmiş, kitle bunun üzerine Cağaloğlu’nda bulunan TTB binasının olduğu yere uzun bir yürüyüşle giderek basın toplantısıyla tepkisini göstermişti.
Ankara’da da sağlık emekçileri, TTB’li hekimler, emek ve meslek örgütleri ve siyasi kurumların birlikte gerçekleştirdiği basın toplantısında TTB’ye yönelik baskı ve gözaltılar protesto edilerek gözaltında bulunan TTB li hekimlerin serbest bırakılması istendi.
Pazartesi günü mahkeme için dayanışma çağrısının da yapıldığı toplantıda, hekimler adına açıklama yapan Mersin Tabip Odası Başkanı Ful Uğurhan, önceki dönem Merkez Konsey üyelerinin, olağandışı bir gerekçeyle ve olağandışı bir çağrısıyla toplandıklarını belirtti. Yaşanan sürecin TTB’nin kuruluşundan bu yana ilk kez karşılaştığı bir durum olduğunu vurgulayan Uğurhan, karşılaştıkları baskıları geçmiş süreçlerde yaşamadıklarını ifade ederek bu dönemde farklı bir olay yaşadıklarını şöyle dile getirdi: “Ne 1980’in en karanlık, en akıldışı, en demokrasi dışı, insan haklarına aykırı uygulamaların yapıldığı en korkunç günlerinde, ne 28 Şubat’ta ne de sonrası süreçte karşılaştık” dedi.
TTB’nin kurumsal kimliğini temsil eden Merkez Konsey yöneticilerinin gözaltına alınması ve binasında arama yapılmasının TTB’ye yönelik bir saldırı olduğunu kaydeden Uğurhan, “Birçok görüş ve düşüncede farklılıkları olabilen tabip odaları olarak hiçbir gerekçeyle TTB’ye yönelik hukuk dışı, hürmetsiz tutum ve davranışları asla kabul etmediğimizi ve etmeyeceğimizi en üst seviyedeki bütün muhataplarımıza ilan ederiz” dedi. Uğurhan, “Hep birlikte, tek yürek ve ortak akıl olarak söylüyoruz: Yöneticilerimizi, düşüncelerimizi ifade etme hakkımızı derhal serbest bırakın” talebini açıkladı.
emek.org.tr