Taksim Meydanı yine kuşatıldı, yine yasaklandı
TAKSİM 1 MAYIS ALANIDIR! VAZGEÇİLEMEZ!
Taksim meydanı işçi sınıfına ve 1 Mayıs gösterisine yasaklanamaz!
Taksim meydanı işçi sınıfının ezilen halkların tarihinde, bilincinde ve kültüründe çok önemli bir yer tutar. Kent yaşamı kültürümüzde Taksim Meydanı, 1 Mayıs günüyle özdeşleşmiştir. Burjuvazi sınıfsal anlayışı gereği bu bilinci ve kültürü yok etmeye çalışacaktır. Tüm baskı ve saldırılar bu nedenledir.
15 Temmuz gerici faşist darbe girişiminin bir fırsata çeviren AKP ve egemen sınıflar, OHAL koşullarından da yararlanarak kapitalist sömürü ve ezilen halklar üzerindeki baskı ve zulüm politikalarına devam ediyorlar.
Referandumda ortaya çıkan HAYIR tepkisi ve eylemleri; bu sömürü ve zulme, anti-demokratik faşist yönelişlere bir yanıt olmuştur.
1 MAYIS, işçi sınıfının mücadele ve dayanışmayı yükselttiği, taleplerini haykırdığı gündür. İşçi sınıfı, bileşenleri daha geniş ve demokratik olan halkın “HAYIR!” tepkisiyle ortak paydaya sahiptir. Savaşa baskılara, sömürüye, katliamlara, yıkımlara, zulme, gericiliğe karşı duruş, ortak payda olarak buradan beslenir.
İşçi sınıfı tüm halk kesimleriyle birlikte bu sömürü ve zulüm sistemine birlikte karşı koymaya devam edecektir. “HAYIR!” halkın demokratik tepkisidir ve özünde emekçidir. AKP ve dolayısıyla burjuvazi karşıtıdır.
Sömürü ve zulme karşı halkımızın HAYIR’ı, işçi sınıfı talepleriyle birleştirilerek güçlendirilmelidir.
Ülkemizde OHAL sona ermeli, demokratik hak ve özgürlüklerin kullanımı önündeki baskı ve yasaklar kaldırılmalıdır.
Halkın emeğini zorla BES oyunuyla amaçlanan sermaye yağmasına son verilmelidir.
Burjuvaziye sağlanan ekonomik ve sosyal tüm “teşvikler” emekçilerin sırtındadır. Tüm ayrıcalıklar teşvikler sona erdirmelidir.
Kıdem tazminatı hakkına yönelik fon tasarımından uzak durulmalıdır. İşçilerin kıdem tazminatı konusundaki karşılaştığı haksızlıklar yasal güvenceler ve devlet garantisi altına alınmalıdır.
İş cinayetlerinin son bulması için patronlar ve devlet kurumları, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir.
Sendikalar ve örgütlenme hakkı üzerindeki tehditler ve baskılar son bulmalıdır.
Türkiye, Irak ve Suriye de savaşa uzak kalmalıdır. Ortadoğu halklarının barış içerisinde, özgürce ve eşitlik içerisinde yaşaması sağlanmalıdır. Halkların kendi kaderlerini tayin etme demokratik hakkına saygı gösterilmelidir. Emperyalist güçler ve işgalci gerici güçler Ortadoğu’dan çıkmalıdır.
Demokratik kent kültürü ve bilincinin b ir ürünü olan meydanlara çıkma, gösteri yapma ve talepleri toplumla paylaşma toplumsal bir ihtiyaçtır, egemen sınıflar ve AKP, kent meydanlarında yüzbinlerce emekçinin toplanmasından korkuyor ve o nedenle yasaklar koyuyor.
Taksim meydanı işçi sınıfının ezilen halkların tarihinde, bilincinde ve kültüründe çok önemli bir yer tutar. Kent yaşamı kültürümüzde Taksim Meydanı, 1 Mayıs günüyle özdeşleşmiştir. Burjuvazi sınıfsal anlayışı gereği bu bilinci ve kültürü yok etmeye çalışacaktır. Tüm baskı ve saldırılar bu nedenledir. Bugün işçi sınıfının, ezilen halk kitlelerinin, devrimcilerin, sosyalistlerin Taksim’e çıkışı engellenebilir. Ancak işçi sınıfı bir gün 1 Mayıs bayramını şanına yakışır bir biçimde kutlayacaktır.
Taksim meydanı gericilere ve sermayeye bırakılamaz, “Taksim 1 Mayıs alanıdır” talebi vazgeçilmezdir.