Emeğin sözü: Filistin direnişinde yeni dönem… İsrail işgaline ve katliamlara son!
İsrail’e yönelik Filistinli örgütlerin gerçekleştirdiği yeni dalga saldırılarla savaş boyutu derinleşti.
Filistin halkının mücadelesinde yeni bir aşamasında, önderlik eden örgütlerin siyasal ideolojik niteliklerinden bağımsız olarak Filistin halkının demokratik hak ve taleplerinin yanında olmaya devam ediyoruz.
İsrail’in işgali, Filistin halkına yönelik göç ettirme ve soykırım stratejisi; tartışmalarda henüz eksen olmamakla birlikte, askeri operasyonların vahşiliği ve savaş suçları dünyanın gözü önünde yaşanıyor.
İsrail işgalci ve yıkıma kıyıma katliama dayalı taktiğine devam ederken ABD, İngiltere ve AB li emperyalistlerin kirli desteklerini yanında buldu.
Filistin sorunu, işgalci İsrail ve ardındaki emperyalist ülke destekleri… Bu realiteyi, hiçbir gelişme veya yanlış- insanlık dışı katliam sayılan eylemler gölgede tutamaz.
Bu tabloda, kimi örgütlenme ve önderlikleri çok sorunlu, gerici ve şeriatçı da olsa; hatta emperyalistlerin manipülasyon etkileri gerçeği de olsa; Filistin halkının ulusal demokratik hakları ve en önemlisi topraklarında özgürce ve bağımsız yaşama hakkının yok sayıldığı ve hatta Filistin varlığının ortadan kaldırılmak istendiği gerçekliğini unutamayız.
Devrimci demokratik ve sosyalist değerlendirmenin, bağlantılı olarak da tavır almanın odağına da bu ölçünün alması doğaldır.
İsrail ve Ortadoğu ülkelerinden devrimci sosyalist hareketlerden gelen açıklamalarda İsrail işgali ve saldırıları kınanırken, Filistin halkı mücadelesi desteklenmektedir.
İsrail Komünist Partisinin yaptığı “Yaşanan savaşın sorumlusu aşırı sağcı Netanyahu hükümeti ve onun canice işgal politikasıdır. İsrail’deki Faşist sağ hükümetin işgali sürdürme amacıyla işlediği suçlar, durdurulması gerek bölgesel bir savaşa yol açıyor. Tek çözüm var: işgali sona erdirmek ve Filistin halkının meşru taleplerini ve haklarını tanımak” açıklama, halklar arası dayanışma anlamında çok değerlidir.
İsrail’i Filistin topraklarındaki insanlık dışı politikaları ve soykırımcı işgalci varlığı nedeniyle insanlık suçu işleyen yapısını kınıyor ve protesto ediyoruz.
İsrail ordusunun kara harekâtı olasılığı da savaşın yıkıcı sonuçlarının kapıda olduğuna dair insani kaygıları artırıyor. Gazze kenti saldırılarla bir bütün olarak yıkıma uğratılıyor, insanlar katlediliyor.
Belirtelim ki, Hamas ve benzer İslami örgütlerin ideolojik-politik anlayışlarında insanın yaşama haklarına saygı olmadığı, düşman gördüğü herkese karşı insanlık dışı işkence ve öldürme yöntemlerine başvurduğu biliniyor. İsrail’e karşı başlatılan saldırılarda yaşlı ve çocukların, sivil halkın hedef seçilerek öldürülmeleri, işkence edilmeleri, kadın cenazelerine yönelik insanlık dışı davranışları kınıyoruz. Onların bu hata ve insanlık suçları, Filistin direnişini ve mücadelesini gölgeleyemez!
Filistin-Hamas güçlerinin gerçekleştirdiği kapsamlı askeri operasyon, Ortadoğu’da yeni bir süreç anlamındadır. Filistin örgütleri arasında birlik zayıflığı, Hamas etkisi, FKÖ nün ve diğer sol yapıların zayıflığı önemli etken olacaktır. Özellikle FKÖ ve Hamas kanatlarının varlığı bir realitedir. Ancak belirtmek gerekir ki Filistin örgütlerinin son tutumu da önemlidir. Ve bu birlikte tavır alışlarının tarihi çok eski değil. Bugün de bu birliğin devam ettiği söylenmektedir.
Yakın zaman diliminde 2021 yılında deklere edilen Ortak Operasyon Odası’nda 14 Filistinli örgüt bulunuyor.
2021’de açıklanan Ortak Operasyon Odası’nda Hamas- İzzeddin Kassam Tugayları, İslami Cihad-Kudüs Tugayları, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) askeri kanadı olan Ebu Ali Mustafa Tugayları, Mücahidin Tugayları, Nidal el Amudi Taburu, Nasır Selahaddin Tugayları, Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi-Ulusal Direniş Tugayları, Ensar Tugayları, Abdulkadir el Huseyni Tugayları, Şehid Cihad Cibril Tugayları, Filistin Aslanları grubu, Şehit Eymen Cude Grupları ve Fırtına Ordusu…
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden (FHKC) yapılan açıklamada:
“Savaşımız açık. Yoldaşlarımızla birlikte mücadele ve direniş yoluna devam ediyoruz. Düşmana daha fazla bedel ödetmek için tüm Filistinliler vatanın tüm meydanlarında ayağa kalkmalıdır. Ve düşmanımıza şunu bilsin ki, daha başlangıçtayız ve gelecek olan şey daha güçlü ve daha büyüktür… Direniş, geri dönüşün kapısını açacak ve Filistin ile bölgenin tarihini yeniden çizecek bir savaşta İsrail işgaline karşı stratejik bir zafer elde etmeye kararlıdır. ” denilerek mücadeledeki yerlerini ifade etmişlerdir.
Filistin halkının haklı demokratik ulusal haklarının tanınması tarihi bir talep ve doğru çözüm noktasıdır. İslami ve şeriat yanlısı örgütlerin güçlü etkileri önemli bir sorundur. DAİŞ örgütünün ya da Müslüman kardeşlerin Ortadoğu, Asya ve Afrika bölgelerindeki yaygın etkileri; insanlık değerlerinin kırılması-baskılanması açısından ve halkların özgür bağımsız yaşama konuları açısından sorunlu ve kaygı verici bir olgudur. Bunların arkasında emperyalist devletlerin ve gerici bölge devletlerin desteğinin varlığı, demokratik destek ve dayanışma konusunda şüphe ve tedirginlik kaynağıdır.
Bunun ötesinde uluslararası demokratik kamuoyu Filistin halkının mücadelesinin yanında yer almaktadır. İşgalin-ırkçı zulmün sona erdirilmesi ve Filistin devletinin kabulü noktasında üretilecek politik çözüm talebi, askeri operasyonların sona erdirilmesi, yurtlarından ayrılanların geri dönmesinin sağlanması ve cezaevlerinin boşaltılması gibi talepler ve destek sürdürülecektir.
Sonuçta Filistin halkının özgür bağımsız ve insani değerlerini/haklarını kullanarak mutluluk ve huzur içerisinde yaşaması talebi, önemli bir destek zeminidir.
İsrail’in ırkçı ve soykırıma dayalı işgalci konumunun sonlandırıldığı; halklar için barış ortamına duyulan ihtiyacı ve özlemi bir kez daha vurgulayalım.
Emek.org.tr