“Adalet” çok gecikti! Maden mühendisinin ölümü 11 yıl sonra “iş kazası” sayıldı

Mermer ocağında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını yitiren maden mühendisi Barbaros Oksun’un ölümü 11 yıl önce yargıya taşındı.  11 yıl süren mahkeme sonunda mühendisin ölümü “iş kazası” sayıldı.  ‘İş Kazası bildirimi yapılmadı’ Burdur’da yaşayan maden mühendisi Barbaros Oksun, 3 Nisan 2008’de işyerinde geçirdiği kalp krizi sonucunda kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Olayın yaşandığı gün şirket görevlileri […]

Mermer ocağında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını yitiren maden mühendisi Barbaros Oksun’un ölümü 11 yıl önce yargıya taşındı.  11 yıl süren mahkeme sonunda mühendisin ölümü “iş kazası” sayıldı.

 ‘İş Kazası bildirimi yapılmadı’

Burdur’da yaşayan maden mühendisi Barbaros Oksun, 3 Nisan 2008’de işyerinde geçirdiği kalp krizi sonucunda kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.

Olayın yaşandığı gün şirket görevlileri “iş kazası” bildirimi yapmadı. Çünkü olayı iş kazası olarak görmedi. Ancak yargı incelemesi ve yasa tanımları aksini gösterdi.

Ne olmuştu?

Olayın yaşandığı süreçte işyeri yetkilisi ifadeleri, neler olduğunu da açıklığa kavuşturuyor. İsmail Saymaz haberinde gelişme şöyle aktarılıyor.

Şirket yetkilisi Erol Çelik, o tarihte alınan ifadesinde, Oksun’un kendisini aradığını belirterek “Göğsünde hafif ağrı hissettiğini ancak ciddi olmadığını söyledi. Dışarıdan etki, çarpma veya müdahale olmamıştı. Ne olur ne olmaz diye sağlık ocağına götürdük. Şuuru yerinde ve yürüyebilir vaziyetteydi” dedi.

Daha sonra Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi’ne gittiklerini anlatan Çelik, Oksun’un kalp ve şeker rahatsızlıklarından ötürü öldüğünü söyledi. Kaza bildiriminde bulunulmadığını ifade eden Çelik, “Rahatsızlandığı gün iş yerinde olağanüstü bir durum yoktu. Kalp krizine sürükleyecek bir etken olmamıştır” dedi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2013’te “kalp rahatsızlığının yapılan işle illiyet bağı olmadığı, iş kazası şeklinde değerlendirilemeyeceği” sonucuna vardı.

Avukat Turan Hançerli karara itiraz etti. Dilekçede, Oksun’un uzun saatler ve ağır koşullarda çalışmaktan kriz geçirdiği vurgulandı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2004 tarihli içtihat kararına göre bir sigortalının işyerinde çalışırken kalp krizi geçirmesinin “iş kazası” sayıldığı hatırlatıldı. SGK’nın iş yeri defterlerini, Oksun’un tedavi ve hastane kayıtlarını incelenmeden rapor hazırladığı iddia edildi. Bu nedenle Ankara 25’inci İş Mahkemesi’nde dava açıldı.

Eş ve çocuklara maaş bağlanıyor

Bilirkişi heyeti 17 Aralık 2018’de sunduğu raporda, Oksun’un kalp krizinin bünyesel faktörlerden kaynaklandığı belirtilerek “Yaptığı iş ve iş ortamının etkisi yoktur” denildi. Olayın mesai saatlerinde meydana geldiği vurgulanarak, “iş kazası” tanımı yapılırken “sigortalının işyerinde bulunduğu sırada” denilmesinin yeterli sayıldığı anlatıldı. Yargıtay içtihadının bu yönde olduğu belirtilerek Oksun’un ölümünün “iş kazası” olduğu savunuldu. Ankara 25’inci İş Mahkemesi, 14 Şubat’ta “iş kazası” kararı verdi. Avukat Hançerli, Oksun’un eşi ve iki çocuğunun emekli maaşı almaya hak kazandıklarını, dava açtıkları 2014’ten itibaren de geçmiş ücretleri alacaklarını kaydetti. Hançerli ayrıca, “iş kazası” yönünden de dava açacaklarını söyledi.

emek.org.tr

İlgini çekebilecek diğer içerikler