Hakikatler Konuşulsun! Emekliler Açlık ve Yoksulluk İçerisinde

Emeklilerin insanca yaşam sürdürmeye yetmeyen düşük ücretler aldığı, geçim derdi başta olmak üzere sorunlu toplumsal koşullarda bulunduğu açıklandı. Belirtelim ki 13.5 milyon gibi büyük sayıya ulaşan emekli emekçi kitlesinin, toplu sözleşme hakları da yok. Emekliler, güdümlü derneklerin dışında söz hakkını kullanamadıkları gerçeğini yaşıyor. Bu 13.5 milyonluk kitlenin büyük çoğunluğu örgütsüz ve edilgen durumdadır. Çok az […]

Emeklilerin insanca yaşam sürdürmeye yetmeyen düşük ücretler aldığı, geçim derdi başta olmak üzere sorunlu toplumsal koşullarda bulunduğu açıklandı.

Belirtelim ki 13.5 milyon gibi büyük sayıya ulaşan emekli emekçi kitlesinin, toplu sözleşme hakları da yok. Emekliler, güdümlü derneklerin dışında söz hakkını kullanamadıkları gerçeğini yaşıyor.

Bu 13.5 milyonluk kitlenin büyük çoğunluğu örgütsüz ve edilgen durumdadır. Çok az bir kısmını ifade eden emekli sendikaları ve emekli derneklerinin muhatap olduğu, nesnel durumlarını ve taleplerini dile getirdiği bir toplu sözleşme mekanizması yok.  Emekli dernekleri devlet güdümünde, emekli sendikaları ise güçlü yapılar düzeyine ulaşmamış ve emekli kitlesi örgütsüz durumdadır. Emekli sendikalarının demokratik bir hak olarak kabulü dahi yakın zamanda gerçekleştiğini anımsatalım. Öncelikle emekli örgütlenme hakkı ve temsil hakkının, şu an patron-işveren konumunda olduğu için öncelikle SGK ve diğer ilişkili resmi kurumlar tarafından tanınması şart.

Aslında emekli örgütlerinin oluşturacağı bir çatı komisyonla SGK nın toplu sözleşme yapması daha gerçekçi olacaktır. Şu an bir Bakanlığın ve SGK nın belirlediği, memur sen ve TÜED isimli emekliler derneğinin etkisiz kaldığı süreçlerde ücretler ve sosyal haklar belirleniyor.

Önceki gün DİSK-AR tarafından emeklilerin durumuna ilişkin kapsamlı bir araştırma yayınlandı. Aşağıda raporu kısmen aktardık.

Bu alanda mücadele sürdüren Emekliler Dayanışma Sendikasının (EDS) , DİSK-AR tarafından açıklanan emekli raporu üzerine yapılan açıklamasında da şöyle deniliyor:

Hakikatler Konuşulsun!

Emeklilerin ekonomik olarak çökertilmesi geçinemez duruma getirilmesine sebep olan adı raporda zikredilmese de tarihi çok açık 1 Ekim 2008 de yürürlüğe konan Sosyal Güvenlik Reformudur.

İşverenlerin isteğiyle yapılan kredi anlaşmasının şartı yerine getirilerek kamu emekliliği aleyhine yasal düzenlemeler yapılmış ve raporda anlatılan, emeklileri yoksullaştıran EYT li duruma getiren koşullar hazırlanmıştır.

Sosyal Güvenlik Reformunu emekliler yaşlılar adına Türkiye Emekliler Derneği TÜED imzalamıştır. Emeklilerin yaşlıların temsilcisi olarak SGK yönetiminde söz sahibi imiş.

Kaç emeklinin bu gerçekten haberi var. Kaç emekli haklarının elinden alınmasını onaylayan derneğe üye olur ve aidat öder.

Böyle bir hayat yok!

Emekliler Dayanışma Sendikası (EDS) olarak raporda da çok açık görüldüğü gibi emeklileri yaşlıları yoksullaştıran mağdur eden kazanılmış haklarını elinden alan yasalara imza atan Türkiye Emekliler Derneği TÜED emeklilerin yaşlıların temsilcisi olamaz diyorduk demeye de devam edeceğiz.

Türkiyeli Emekliler Yaşlılar olarak TÜED in bizim haklarımızı korumadığını temsilci olarak kabul etmediğimizi söyleyeceğiz hep birlikte sesimizi yükselteceğiz. Ya da bize dayatılan onur kırıcı yoksulluk koşullarında ölümü bekleyeceğiz…!

Elbette hayır diyoruz!

Hak hukuk adalet için uğraşacağız! Haklarımıza hep birlikte sahip çıkalım onurlu bir yaşam için sesimizi yükseltelim!

#EmeklilerDayanışmaSendikası

 

DİSK-AR tarafından yapılan TÜRKİYE’DE EMEKLİLERİN DURUMU VE

EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR GERÇEĞİ isimli araştırmada, emeklilerin nasıl bir yoksulluk içinde olduğu şu ifadeyle belirtiliyor:

“8 milyona yakın emekli asgari ücretin altında maaş alıyor

SGK’nin emekli aylık ve gelirlerine ilişki verileri gerçeği yansıtmıyor.

Türkiye’de en düşük emekli aylık ve geliri alan ilk yüzde 20’lik dilimin aylık harcanabilir geliri Temmuz 2020 itibariyle 763 TL.”

Türkiye’de 2.6 milyon emekli ayda 763 TL ile geçinmeye çalışıyor

13,2 milyon emekli ve hak sahibinin 7,9 milyonu asgari ücretin altında aylık ve gelire mahkûm.”

Rapor, sayısı 13.2 milyonu aşkın emekli ve hak sahipleriyle, emekli olmak için yaş sınırını bekleyen geniş bir kesimin durumunu analiz ediyor.

Rapordan veriler şöyle:

  • Türkiye’de 13,2 milyon emekli ve hak sahibi var. Emekliler ve hak sahipleri işçilerden sonra çalışma yaşamının en büyük sosyal grubu.
  • Yaşlılık aylığı alan (emekli) sigortalıların sayısı 9 milyon 90 bin, ölen sigortalıların hak sahiplerinin (dul ve yetim) sayısı 3,8 milyon.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

8 milyona yakın emekli asgari ücretin altında maaş alıyor.

  • SGK’nin emekli aylık ve gelirlerine ilişki verileri gerçeği yansıtmıyor.
  • Türkiye’de en düşük emekli aylık ve geliri alan ilk yüzde 20’lik dilimin aylık harcanabilir geliri Temmuz 2020 itibariyle 763 TL.
  • 13,2 milyon emekli ve hak sahibinin 7,9 milyonu asgari ücretin altında aylık ve gelire mahkûm.

Emeklilerin sadece yüzde 19’u kadın

  • Meclise sunulan yeni torba yasa teklifi çalışan emeklileri ve Emeklilikte Yaşa Takılanların (EYT) olumsuz etkileyecek. EYT’liler ve çalışan emeklileri daha güvencesiz çalışacak. Kıdem tazminatları ve iş güvenceleri ortadan kalkacak.
  • Toplumsal cinsiyet eşitsizliği emeklilikte de sürüyor. Kadınlar emeklilik hakkına daha zor erişiyor. İstihdam edilenlerin yüzde 32’si kadınlardan oluşurken, emeklilerin sadece yüzde 19’u kadın.
  • Emeklilerin yüzde 80’ne yakınını 55 ve yukarı yaştakiler oluşturuyor. Türkiye’nin “genç emeklilikler” ülkesi iddiası doğru değil.

Türkiye’de emeklilik sonrası ortalama ömür beklentisi Avrupa’nın altında

  • Türkiye’de emeklilikte ortalama ömür beklentisi 17,6 yıl ile OECD ve Avrupa ortalamasının oldukça altında. Emeklilikte ortalama ömür beklentisi Fransa’da 25 yıl, Yunanistan’da 24 yıl.

Emeklilerin yüzde 47’si çalışıyor

  • 4,3 milyon (emeklilerin yüzde 47’si) emekli ya çalışmakta ya da iş aramakta. Çalışma hayatındaki emekli oranı 2002’de yüzde 36 idi.
  • Türkiye’de en düşük emekli aylık be geliri alan emeklilerin ilk dilimi ile en yüksek emekli aylık ve geliri alanlar arasındaki fark 7,5 kat. AB ortalaması 4,2 kat.
  • En düşük emekli aylığının 1.500 TL olduğu iddiası doğru değil. Ortalama emekli aylıklarının asgari ücrete oranı giderek düşüyor. En düşük emekli aylığının 1.500 TL’ye yükseltildiği iddiası aylıkların asgari ücretin çok altında olduğunu gösteriyor.
  • AKP döneminde 2008’de kabul edilen 5510 sayılı yasa ile güncelleme katsayısı ve aylık bağlama oranı ile aylıkların alt sınırı düşürüldü ve aylıkların artırılma yönteminde büyümeye yer verilmedi. Böylece emekli aylık ve gelirleri asgari ücretin altına düşmeye başladı.

EYT’lilerin durumu

  • EYT büyük bir toplumsal sorun. Emeklilikte yaşa takılmak 1998’de işe giren ve o tarihte 2023’de emekli olma hakkına sahip bir işçinin, 1999’da çıkarılan bir yasa ile emekliliğinin 15 yıl sonraya, 2038 yılına ertelenmesidir.
  • Emeklilikte yaşa takılanlar arasında 2 yıl ile 18 yıl arasında mağduriyet var. EYT sorununun çözülmesi bir hukuksuzluğun giderilmesidir.
  • İlk etapta emekli olabilecek EYT mağduru sayısı 750 bin ile 1 milyon civarı. EYT sorununun çözümü SGK için aylık ortalama 2 milyar TL civarında ilave bir ödeme anlamına gelecektir.
  • Emekli aylıkları ödemelerinde ilk etapta yüzde 6-7 civarında bir artışla EYT sorununun çözümü için büyük bir adım atılabilir.
  • Emekliler ve hak sahipleri ciddi bir yoksullukla ve sefalet düzeyinde bir gelirle yüz yüze. En düşük emekli aylık ve geliri alan yüzde 20’lik dilimin, 2,6 milyon emekli ve hak sahibinin aylık harcanabilir geliri Temmuz 2020 itibariyle 763 TL’dir. 2,6 milyon emekli hak sahibi bu sefalet geliri ile yaşıyor.
  • 13,2 milyon emekli ve hak sahibinin 7 milyon 900 bini, yani yaklaşık yüzde 60’ı ise asgari ücretin altında aylık ve gelire mahkûm durumda.
  • Sosyal güvenlik mevzuatında 1999 ve 2000’li yıllarda yapılan değişiklikler ve özellikle 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu çalışanlar yanında emeklileri de oldukça olumsuz etkiledi.
  • Emeklilik 2008’den sonra daha da zorlaştı. Emeklilik yaşı yükseldi, emekli aylığı elde etme koşulları zorlaştı ve emekli aylık ve gelirleri düşmeye başladı. Öte yandan emekliler arasındaki eşitsizlik derinleşti.
  • En düşük yüzde 20’lik emekli grubuyla en yüksek yüzde 20’lik emekli grubu arasında harcanabilir gelir farkı 7,5 kata yükseldi. Türkiye emekli gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu Avrupa ülkesi durumunda.
  • Emekliler ve onların hak sahipleri 2000’li yıllarda giderek daha fazla ekonomik sıkıntı çekmeye başladılar. Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ve aynı koşullarda fakat farklı zamanlarda emekli olanların aylıkları arasındaki büyük eşitsizlik devam ediyor.

Raporun tamamı için TIKLAYIN

 

emek.org.tr

 

 

İlgini çekebilecek diğer içerikler