Emekli mücadelesi yükselirken
Emekliler artık meydanlarda hak mücadelesindedir. Bundan geri düşmeden ısrarla talepler dile getirilmeli ve örgütlenme mücadelesi sürdürülmelidir. Gelinen noktadan geri dönüş olmamalıdır!
Emekliler meydanlarda hak ve hukuklarını savunurken, açlık ve yoksulluğun yaşattığı insanlık dışı olguları da artık feryat ederek dile getiriyor.
16 milyon emekli-yaşlı insanımız AKP iktidarının ve sermayenin uyguladığı politikalar sonucu yoksulluk içerisine itildi. Birçok yaşamsal araç ve uygulamalar bakımından da ciddi yoksunluklarla boğuşuyor.
RTE nin “para yok ve emekli ücretlerinin artmayacağı” şeklindeki açıklamasıyla hareketlenen emekliler, başta aldıkları maaşlar olma üzere birçok sosyal, siyası ve sosyal taleplerini daha güçlü meydanlarda ifade etmeye başladı. Dikkat çeken bir olgu da hemen tüm şehirlerde emekli dernek ve sendikalarının örgütlenme gücünü artırmaya başladığı gerçeğidir. Artık AKP ve gerici partiler olmak üzere ilgili bakanlıklar ve SGK; emeklileri kandırma ve sessiz kitleler halinde elinin altında tutma konusunda başarısızlığa uğradığını işaret edelim.
Özellikle sol anlayışlı emekli sendikalar ve siyasi partilerin emekli kitlesine yönelik örgütlenme çabalarının arttığını ifade etmeliyiz. Hükümetin emekli sendikasını yasaklama politikasının artık tutmadığı ve kitlesel yönelmenin başladığını söylemek ve bunun desteklenmesi gerektiğini de vurgulayalım. Emekli örgütlerinin taşıdığı bölünme ve etkisizleştirilme tehlikesine karşı birlikte örgütlenme ve federasyonlaşmayı önemsemenin gerekliliğini belirtmekte yarar var. Sendikalaşma önemli bir örgütlenme ve sosyalleşme kanalı ve aynı zamanda mücadele ağı olacaktır.
Artık emekliler ve emekli örgütleri ve tabi ki emek ve meslek örgütleri; emekli sorunlarını, yaşamsal sorunlarını bütünlüklü olarak gündeme getirmektedir.
Maaşların eşitsiz ve düşük olması çok önemli bir konudur. Sermaye emekli yurttaşlarımızın emeklilik haklarına göz dikmiş, oradan devamla hak hırsızlığını da yükselten bir yerden konuya yaklaşmaktadır. Düşük maaşlar ve örneğin sağlıkta katkı payları, ulaştırmanın paralı hale getirilmesi dahi, işte bu yaklaşımın ürünüdür. GSMH dan kaynaklanan emekli kesiminin toplumsal refah payının silinmesi, sermayenin ve devletin ciddi bir saldırısı olarak görmek ve temel taleplerin başına bu yoksunluğun giderilmesi mücadelesini koymak çok önemlidir. Sürekli ve yüksek enflasyon karşısında, enflasyon oranında maaş artışı çok aldatmaca bir yöntemdir ve karşı çıkılmalıdır.
Maaşların enflasyon altında erimesi, sosyal haklarda erimeler, sağlık ve sosyal yaşam desteklerinin gerilemesi, emekli ve yaşlılara yönelik koruma ve yaşamı zenginleştirme uygulamalarının yetersizliği; tüm bunlarla ilişkili olarak emekli grubunun artık hükümetin istifasını istemeye kadar giden siyasal sosyal ekonomik toplumsal talepleri dile getirdiği görülmelidir.
Emekliler artık meydanlardadır ve oradan da uzaklaşmamalıdır.
Tüm Emeklilerin Sendikasının dün 8 şehirde kitlesel mitingiler düzenlemesi çok önemlidir. Konunun önemini algılayamayan emek ve meslek örgütleri, muhalif partiler, devrimci ve sosyalist kurumlar; zayıf kalan bir dayanışmayla yer aldı bu mitinglerde. Ancak CHP nin örgütlediği Ankara emekli mitingi ise çok daha güçlü olmuş ve meydanlarda ses çıkarmıştır.
Artık emekliler, işçi sınıfının bir parçası olarak; özellikle emek ve meslek örgütleri tarafından desteklenmeli ve güçlendirilmelidir. DİSK, KESK, TMOOB, TTB ve elbette siyasal kurumlar artık emekli ve yaşlıların kendi ekonomik sosyal örgütleri yani sendikalar çatısı altında örgütlenmesine yardımcı olmalıdırlar.
Maaşların emekli sendikalarının katıldığı toplu sözleşme yoluyla belirlenmesi, emekli ve yaşlılarımızın sağlık ve barınma ve sosyal yaşam aktivitelerinin güncellenerek yenilenmesi konularının bütünlüklü ve önemle öne çıkarılması doğrudur.
Devlet emekli örgütlemesini kırmaya çalışıyor. Sendikal özgürlük olgusu önemsenmeli ve emeklilerin kendi sendikal birliklerini kurmaları ve devletin karşısına toplu sözleşme gücü olarak çıkmaları sağlanmalıdır.
Artık SGK, bakanlıklar, sosyal kurumlar, yerel yönetimler çağdaş demokratik toplum olgularıyla yenilenmeli ve emekliyle birlikte yaşamı kucaklayan politikaları üretmelidirler.
Ücretsiz yaşlı-emekli bakım evleri, parasız hizmet veren yaşlılık hastalıkları hastaneleri, sosyal evler, toplumsal yaşama uyum eğitimleri, kültürel faaliyetler, emekli-yaşlı kadınların ve tabi ki yalnız yaşamaya çalışan emekli ve yaşlılarımızın toplumsal dayanışmaya duydukları ihtiyaç…
Emekli ve yaşlılarımız bugünü üreten dünkü üreticilerimizdir. İnsan onuruna yakışan yaşamı da hak etmişlerdir.
Emekli taleplerinin ve mücadelesinin yanındayız.
Emek.org.tr