İşçi mitinginde, işçiler üzerindeki baskı ve yasaklara son verilmesi istenirken ve İnsanca yaşama talebi bir kez daha dile getirildi.
Dün İstanbul-Kartal Meydanı’nda Sendika, işçi örgütü, demokratik kitle örgütü ve siyasi partilerin katılımıyla düzenlenen İşçi-Emekçi Mitingi coşkulu geçti. Mitinge DİSK, KESK, TTB, TMMOB gibi emek ve meslek örgütleri yer almayışı dikkat çekti.
Mitingin ana teması pandemi sürecinde yaşanan işsizlik, Kod29 uygulamaları, ücretsiz izin uygulamaları, örgütlenme hakkına getirilen yasak ve baskılar, işçi eylemlerine yönelik baskılar oldu.
Miting Düzenleme Kurulu’ndan Tamer Doğan ve Nazlı Şen, işçilerin hazırladığı ortak metni okudu. Grup Vardiya’nın konserinin ardından direniş yerlerinden gelen işçi temsilcileri taleplerini dile getirdi.
Ortak açıklamada öne çıkan kısımlar şöyle:
“İşten atmak yasaklandı” dendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin pandemi sürecinde Kısa Çalışma Ödeneği, Ücretsiz İzin ve İşsizlik Ödeneği’nden 8 milyon kişiye ödeme yapıldığını açıkladı. ‘İşten atmak yasaklandı’ dendi. Madde 25/2’den (Kod 29) işten atılanların oranı yüzde 70 arttı. Pandemi döneminde günde ortalama 500 işçi Kod 29’la işten atıldı. Nasıl ki KHK’larla yüzbinlerce kamu emekçisi fişlenip, sosyal ölüme terk edildiyse yüzbinlerce işçi-emekçi de Kod 29’la fişlendi.
Kod 29’a karşı verilen mücadeleler sonucunda “Kod 29’u kaldırdık” demek zorunda kaldılar. Ancak farklı kodlar vererek Madde 25/2’yle işten atmalar devam ediyor. İşten atma yasağının bitmesiyle pek çok iş yerinde toplu işten atmalar devam ediyor. TÜİK işsizlik oranlarının düştüğünü iddia ederken gerçekte işsizlik oranı üç yılda 11 puan arttı.
Nasıl ki 1 Mayıs’ta pandemi önlemi adı altında dayatılan keyfi yasaklar fiili-meşru mücadeleyle boşa düşürüldüyse aynı kararlılık devam ediyor. Sinbo Direnişçileri Kod 29’un kaldırılması talebi ile Ankara’ya yürüdüler. Her gün karşılarına çıkan polise “Biz meşruyuz, asıl siz suçlusunuz, dağılın!” seslenişleri hala hepimizin kulaklarında. Migros Direnişçileri’nin ‘Bizden çaldıklarınızı geri alacağız! Korkmuyoruz yine geleceğiz!’ seslenişini unutmuyoruz. Coşkumuzu, maden işçilerinin haklı ve meşru mücadelelerinden aldıkları güçle önlerine çıkan jandarmaya ‘Öyle mi alay komutanı!’ seslenişinden alıyoruz.
Mitingimiz bu mücadelede önemli bir adım. Şimdi buradaki kararlılığı, mücadele kıvılcımını fabrikalarda, sanayi havzalarında ve hayatın olduğu her yerde baskı ve sömürüye karşı yangına dönüştürme zamanıdır. Emeğimizi çalan, haklarımızı gasp eden sermayenin ve onun temsilciliğini yapanların karşısına örgütlü bir sınıf olarak daha güçlü çıkmak için attığımız bu adımı büyütme zamanıdır. Fabrikalarımızda, işyerlerimizde yan yana gelme, taban örgütlerimizi kurma zamanıdır. Bizlerin örgütsüzlüğünden faydalanan kapitalistlerin, iktidarın ve tüm kurumlarının sefil çıkarları için insanlığa dayattığı yıkımlara karşı sınıfımızın gücünü gösterme zamanıdır.
Açıklamanın sonunda talepler şu şekilde sıralandı:
Madde 25/2 (Kod 29) kaldırılsın!
Herkese iş ve gelir güvencesi sağlansın!
Taşeron çalışmak yasaklansın!
İş yerlerinde taciz, baskı, mobbing son bulsun!
KHK’ler iptal edilsin!
Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın!
Emek.org.tr