VERGİLENDİRİLMİŞ KAZANÇ …

Vergilendirilmemiş kazançlar… Halkımızın ağzıyla “bu değirmenin suyu nereden gelmekte” sorularının yanıtı nereden buldun ve mal beyanı seçilen ve atanan geçmiş ve bugün görevde olan hemen herkesi kapsayacak biçimde yeniden yasalaşmalı.

Devletin vergi daireleri/müdürlüklerinin ön yüzündeki duvara “vergilendirilmiş kazanç kutsaldır” yazar. Benzer bir sözde adalet sarayı denilen yargı kurumlarının ön yüzünde “adalet devletin mülküdür” yazısı vardır. Bu yazılar gerçekten bilerek devletin adli ve mali kurumlarının binalarına yazılmış mıdır bilemiyorum.

Adli konular tam bir muamma; yıllardır kolluk kuvvetleri tarafından gözetim altına alınıp kaybedilenler hala bulunamadığı gibi akıbetini soran aileleri hakkında gözaltı ve tahkikat yaptırılıyor. Yargı kurumu sorgu odalarında yaşanan gayri insani tutum nedeniyle bir soruşturma bile açmıyor. Adli-yargı kurumu kamuya yansıyan birçok davayı yargılama dosyası yetersiz diye de kapatıyor.

İyi ilişkilerimiz olduğu belirtilen bir Afrika ülkesinin devlet başkanının oğlunun ölümlü kazada suçlu olduğu alenen belli. Ülkemizin adli ve güvenlik kurumları mağduru yani yurttaşını koruyup kollaması gerekirken dün olduğu gibi bugünde parası ve babası devlet yöneticisi olanı korumakta.

Başka yerde değil ama ülkemizde bir kamu kurumu müdüründen, belediye başkanından, milletvekilinden milyarder yaratma geleneği birçok meslekte hızla çoğalmakta. Bugünlerde Pandora’nın kutusu açıldı. Oysa yasalar bu gibilerin önünü açmıştı. İktidar partisi “nereden buldun yasasını” destekçileri, yüzde aldıkları ve kendileri için sakıncalı buldu. Bu yasanın kaldırılması işlevsiz haline getirilmesi gerekirdi, getirdi. Gelir Vergi Kanunu’nun, 82/2, maddesinin, 9 Ocak 2013 tarihli Resmî Gazete de yayımlanan 4783 sayılı Kanun’la da yürürlükten kaldırıldı. Ama yine de kendisine biat etmeyen seçilmiş ve atanmışlar üzerinde mal bildirimi ve nereden buldun yasasını kaldırmış olmasına rağmen uygulamakta.

Seçilmiş ve atanmışlar kamu kurumlarına atandıklarında mal beyanı vermeleri gerekir. Ülkenin milli spor takımlarının hangi dalda olduğu pek önemli değil birinin başına getirilen çok yüksek düzeyde ücret alır. Bunun aldıkları ücret belli peki bu kadar variyet nereden gelmekte? Bu variyetinin ne kadarı vergilendirildi? Milli takımların birinin başına getirilen bir şahıs ve etrafında topladığı kişilerle yüksek gelir elde etmek için yasal olmayan bir fon ve vergilendirilmemiş bir kazanç ortamı yaratmış bu durum yasa nezdinde suç değil mi?

Bir yanda yasal olmayan ve vergilendirilmemiş fon kazançları olurken bir yandan da güzellik merkezleri ve güzellik malzemeleri üzerinden dönen kazançlar. Son günlerde ülkede bu geliri belirsiz kazanç sahipleri gündeme otururken yıllardır aklansın diye yurt dışına kaçırılan ve getirilen variyetlerin kazanç trafiği nasıl olmakta? Bu kazanç trafiği nasıl yürümekte? Halkımızın ağzıyla “bu değirmenin suyu nereden gelmekte” sorularının yanıtı nereden buldun ve mal beyanı seçilen ve atanan geçmiş ve bugün görevde olan hemen herkesi kapsayacak biçimde yeniden yasalaşmalı.

Kim ki buna karşı çıkıyor kim ki bu gereksiz diyor mutlaka şaibeli bir variyeti vardır.

Madem devletin adliye kurumlarında “adalet mülkün temelidir ve “vergilendirilmiş kazanç kutsaldır” o zaman devlet “yurttaşını koruyup kollamakla” mükellef ya bunu yerine getirecek ya da bildiğini yani bugün yaptığına devam edecek.

Ülkemizde yasalar adaletli ve toplum güven ve huzur içinde yaşıyorsa sormak gerek;

Vergilendirilmiş kazanç kutsal mıdır?

Adalet mülkün temeli midir?

Ya da parası ve gücü olan yasaları ihlal edip her şeyi yapar mı?

ALİ İBRAHİM ÖNSOY-İSTANBUL / ARALIK  2023

İlgini çekebilecek diğer içerikler