Asgari ücrete insani geçim ayarı yapılsın!

Yoksulluk sınırı ücreti, bir insanlık utancıysa neden bunun üzerinde talep oluşturulmaz ki? Neden açlık sınırında kalan ücret dayatılır? Türkiye ucuz emek gücü deposudur. Sermayenin yüksek sömürüsü için, Asgari Ücret açlık sınırında tutulur. Yani Yabancı sermaye için daha cazibeli koşulların olduğu hükümet ve sermaye tarafından sürekli gündemde tutulur. Türkiye’de çalışan nüfusun yarısı asgari ücret düzeyinde ücret […]

Yoksulluk sınırı ücreti, bir insanlık utancıysa neden bunun üzerinde talep oluşturulmaz ki? Neden açlık sınırında kalan ücret dayatılır?

Türkiye ucuz emek gücü deposudur. Sermayenin yüksek sömürüsü için, Asgari Ücret açlık sınırında tutulur. Yani Yabancı sermaye için daha cazibeli koşulların olduğu hükümet ve sermaye tarafından sürekli gündemde tutulur.

Türkiye’de çalışan nüfusun yarısı asgari ücret düzeyinde ücret almaktadır. Yani Türkiye ucuz emek cennetidir. İşçilerin dışında örneğin emekli ve yaşlı maaşları da asgari ücret veya onun altındadır. Örneğin Emekli ve yaşlı aylıkları, yılda iki kez enflasyon oranında belirlenme yöntemi terk edilerek, emekli sendikalarıyla toplu sözleşme masasında belirlenmesi yöntemine geçilmelidir. Böylesi daha adil olacaktır.

Asgari ücretin en düşük iki ülkeden biri Türkiye

Türkiye Kasım 2021 itibariyle Avrupa ülkeleri karşısında en düşük asgari ücrete sahip iki ülkeden biridir. Türkiye’de 2021 Kasım ayında asgari ücret 284 avroya karşılık gelirken, Arnavutluk’ta ise 245 avrodur. Asgari ücret Almanya’da 1.585, Fransa’da 1.555, Hollanda’da 1.701 avrodur. Batı Avrupa ülkelerinde asgari ücret ortalama 1.500 avro düzeyinde seyretmektedir. Doğu Avrupa ülkelerinde ise asgari ücret 330 ile 1.000 avro arasında değişmektedir.

Yani asgari ücret Türkiye’de açlık sınırı ücretidir.

Asgari ücret tartışmalarında insanca yaşamaya yetecek ücretin temel alınması hep geri itilen bir noktadır.

Sermaye örgütleri ve siyasal iktidar ağız birliği yaparak, maliyetlerin yüksekliğinden kaynakların olmadığından söz ederler. Öte yandan yapılan ücret zammı kadar sermayeye verilen destek-teşvikler yine kamu bütçesine yani biz emekçilerin sırtına yüklenir. Örneğin işverenin sosyal güvenlik primi düşürülmüş ve buradan doğan milyarlarca liralık gelir kaybı Hazine tarafından karşılanmaktadır. Ancak işçilerin sosyal güvenlik priminde bir indirim yapılmamıştır. Hani asgari ücrette vergi indirimi olacaktı? Demek ki ortada gözümüzün içine baka baka söylenen bir yalan var.

Bu danışıklı döğüşü bozmaya işçi sınıfının ve sendikaları örgütlü gücü yeterli gelmiyor. Demek ki işçi sınıfının çıkarlarını hakkıyla savunacak sınıf sendikalarına ihtiyacı var.

DİSK, TÜRK-İŞ ve HAK-İş in asgari ücret için ileri sürdüğü 9 ilke genel ilkelerdir. Bunlar haklı ilkelerdir. Talepleri ise 2022 asgari ücreti için 3750-5200 tl arasında olması öneriliyor.

“İnsan onuruna yakışır” bir asgari ücreti bir türlü tespit edemiyorlar. Yoksulluk sınırı ücreti, bir insanlık utancıysa neden bunun üzerinde talep oluşturulmaz ki?

Asgari ücret görüşmeleri başladığında “Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, “insan onuruna yakışır” bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çalışmalarında temel alınması gereken ilkeleri şu şekilde sıraladı:

1- Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan ‘geçim şartları’ yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir.

2- Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik ve benzeri kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir. Asgari Geçim İndirimi (AGİ) işçinin medeni durumuna göre ayrıca ilave edilmelidir.

3- Tüm ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Gelir vergisi tarifesi en az yeniden değerleme oranında artırılmalıdır. Ayrıca, ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran da yüzde 10 olmalıdır.

4- Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır.

5- Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir.

6- Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır.

7- Asgari ücret ile bağlantılı olarak ve günümüz ekonomik koşullarını da dikkate alarak;İşverenlere sağlanan sosyal güvenlik prim desteğinin benzeri bir destek işçilere de verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp yaratmayacak şekilde işçi SGK prim payı 5 puan düşürülerek bütçeden karşılanmalıdır.

8- ‘Sosyal devlet’ ilkesi gereği memurlara çalışmayan eş için ödenen ‘aile yardımı’ işçiler için de uygulamaya konulmalıdır.

9- Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve asgari ücret teşviki sadece sendikal örgütlenmenin olduğu iş yerleri için uygulanmalıdır.Türk-İş, Hak-İş ve DİSK açıklamasından”

Asgari ücret tespit komisyonunda işçi sendikalarının oy sayısı 10 a karşı beştir. Yani sermaye ve devlet ne isterse o miktar geçecektir. İşçilerin yararına bir şey çıkmayacaksa, bu danışıklı döğüşe de alet olmamak gerekir artık…

İnsanca koşullarda çalışmak ve yaşamak istiyoruz. Ancak bunun faturası da sermaye için ağır geliyor! İnsanca geçim ücreti hakkımızı bir türlü kabul etmiyor.

İşçi sınıfı ancak kendi çıkarlarını savunan ve emeğin haklarına sahip çıkan demokratik işçi örgütlenmelerine dayanan güçlü devrimci sendikalarla yola devam ederse bu haklara kavuşabilir. Tabi ki doğru mücadele anlayışıyla…

Aksi halde, açlık sınırında asgari ücrete devam edilecektir.

Emek.org.tr

İlgini çekebilecek diğer içerikler