THY, Hava-İş sendikasından ayrılıp HAVA-SEN i kuran ve sendikal faaliyetlerde bulunan pilot ve kabin amirlerini işten çıkararak suç işledi. Mahkeme kararına göre kişi başına 16 maaş ceza yiyen THY, işten çıkardığı pilot ve kabin emekçilerine yüklü miktarda sendikal tazminat ödeyecek.
Bakırköy 11’inci İş Mahkemesi’nde görülen ve bugün sonuçlanan davada THY, 12+4 aylık olmak üzere toplam 16 aylık maaş tutarında tazminata mahkum edildi.
Duvar’dan Nuray Pehlivan’ın haberine göre, THY avukatının itirazına rağmen mahkeme tarafından açıklanan gerekçede “Davacının iş akdinin feshi sendikal nedenlerle gerçekleştiğinden 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25/5 maddesi gereğince” ifadeleri kullanıldı.
Avukatlardan Cihan Can, “Dava sendikal tazminat talepli işe iade davası. İddiamız müvekkillerimizin işe gittiklerinde sendikal faaliyetler yürütmeleri sebebiyle feshedildikleriydi. Mahkeme buna ikna oldu” dedi.
“Hava-İş sendikası görevini yerine getirmedi”
Kararın çalışanlara sağladığı en önemli faydanın Hava-İş Sendikası’nın görevlerini yerine getirmediğinin ispatlanması olduğunu söyleyen Can; “İşyerinde, yıllardan beri Hava-İş Sendikası var ve toplu iş sözleşmesi yapılıyor. Normal şartlarda mahkemeler bu halde sendikal tazminata hükmetmez. Ancak biz, mevcut sendikanın üyelerin haklarını savunmadığını, aksine üyelerin haklarını azaltacak protokollere imzalar attığını belirterek tazminat hakkı iddia edebildik” diye konuştu.
Mahkemenin Hava-İş’e müzekkere gönderdiğini aktaran Cihan Can, “Bunun için Hava-İş’e bir müzekkere gönderildi, tadil protokolleri istendi. Tadil protokolü geldiğinde zaten mahkeme şunu gördü; THY çalışanlarının hakları her yeni yapılan tadil protokolleriyle azaltılmış, kısıtlanmış. Burada zaten mahkemede bir kanaat oluşmuş oldu” dedi.
‘ THY MÜVEKKİLLERİMİZİ HAVA-SEN’DE AKTİF ÇALIŞTIKLARI İÇİN CEZALANDIRDI’
Can, yeni bir sendikaya yönelik faaliyetleri gerekçesiyle işten çıkarılmış olan müvekkillerin işe iadesini talep ettikleri süreci ise şöyle anlattı:
“Müvekkillerimiz Hava-Sen’in kuruluşunda aktif görev aldıkları için THY tarafından cezalandırıldılar. Sonraki aşama bunu ispatlamak oldu. Burada da tanıklarımız müvekkillerimizin sendikal faaliyetlere katıldığını anlattılar; bunun yanında görüntülü kayıtlar, fotoğraflar vardı. Mart’ta kadın personele dağıtılan çiçekler ve bu eylemin durdurulması, sendika ofisinin kapatılması gibi durumlar vardı. Bunları mahkemeye sunduk ve ispatlandı bunlar. Tüm bunların sonucunda mahkeme yeni bir sendikaya ihtiyaç duyulduğunun açık olduğu kanaatine vardı. Müvekkillerimizin de bu sendikanın kuruluşunda görev aldığına ilişkin kanaat de vardı ve sonrasında doğal olarak işe iade ve sendikal tazminata hükmetti.”
‘MAHKEMELER SENDİKAL FESHİ TAZMİNATA BAĞLAMADA ÇOK CİMRİ’
İşten çıkarılan kaptan ve kabin görevlileri arasında olan Mehdi Sevinç’e, bu kararı bekleyip beklemediği sorulduğunda alınan yanıt şöyle oldu:
“Aslına bakarsanız Türkiye’deki iş mahkemelerinin büyük çoğunluğu ise geri dönüş tazminatı kararında işçinin lehine karar vermekte çok bonkör. Ama aynı mahkemeler sendikal fesih iddiasını tazminata bağlamada maalesef çok cimriler” diyen Sevinç, bunun Türkiye’deki işvereni koruma ve kollama güdüsünden kaynaklandığını söylüyor.
“Bir nebze de olsa kötü günlerin telafisi olması açısından” karardan mutlu olduklarını belirten Sevinç, “Bizler de sendikal tazminatı kazanma ihtimalimizi değerlendirirken avukatımız Cihan Can ile görüşmelerimizde ve emsal dava araştırmamızda gördük ki pozitif emsal maalesef çok az. Ancak davalının THY gibi bir şirket olması bile avukatımızın inancını azaltmadı. Sonuç olarak kendisi haklı çıkmanın gururunu taşıyor” diye konuştu.
‘ŞİRKETLER SENDİKAL FAALİYETLERİ HAYATTA KALMA MÜCADELESİNE ÇEVİRDİ’
Sendikal faaliyetlerin şirketler tarafından “hayatta kalma mücadelesi” gibi görüldüğünü dile getiren Mehdi Sevinç, şunları söyledi:
“Keşke bizler sendikal faaliyette bulunduğumuz için isten çıkarılmasaydık, THY’ yi de dava etmeseydik. Çok keşke var. Son zamanlarda şirketler sendikal faaliyete en ufak tahammül göstermeyi dahi hayatta kalma mücadelesine çevirdi. Sadece umuyorum ki bundan sonra THY’de olduğu gibi diğer özel sektör temsilcileri de bu kararı görüp öyle hareket ederler. Sendikal davaya katkı sunmayan arkadaşlarımız da umuyorum ki bundan sonra ‘Bana dokunmayan yılan, bana dokunmayan yalan, bana dokunmayan adaletsizlik bin yaşasın’ dememeyi öğrenir, doğrunun adaletin yanında olurlar.”
emek.org.tr