İşsizlik ve yoksulluk promosyonu: “dil kopartma” ve “kafana sıkarım”

Çarpılan dolarlar, yüksek gelen faturalar, işsizlik, artan yoksulluk, açlık derken, promosyon ürünleri olarak “dil kopartma” ve “kafana sıkarım” geldi. Şiddetli geçen kar-kış koşullarında toplumsal muhalefete yönelik baskı ve tehditlerin dozu arttı. Giderek artan ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluk yetmez gibi, sisteme ve hükümete yönelik eleştirel düşünce açıklayan demokrat gazeteciler, devrimci ve sosyalist kesimler, ilerici kültür-sanat […]

Çarpılan dolarlar, yüksek gelen faturalar, işsizlik, artan yoksulluk, açlık derken, promosyon ürünleri olarak “dil kopartma” ve “kafana sıkarım” geldi. Şiddetli geçen kar-kış koşullarında toplumsal muhalefete yönelik baskı ve tehditlerin dozu arttı.

Giderek artan ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluk yetmez gibi, sisteme ve hükümete yönelik eleştirel düşünce açıklayan demokrat gazeteciler, devrimci ve sosyalist kesimler, ilerici kültür-sanat insanları üzerinde hükümet baskılarını artırıyor. Demokratik çevreler, bu baskılara karşı birlik ve dayanışma çağrıları yapıyor.

Pandemi nedeniyle salgının artması ve her gün ortalama 190 kişinin yaşamını kaybettiği, tarım ve sanayi üretiminin girdi maliyetlerindeki artışlar ve enerji sorunu nedeniyle yapılamaz hale geldiği ülkemizde, sıkışan ve eleştirilerle bunalan hükümet toplumsal alanda da baskıları artırmaya başladı. Hükümet ve devlet kurumları şimdi de eleştirel her türlü müzik ve gazetecilik faaliyetlerine tahammül edemiyor. Baskı, tutuklama, ceza uygulamaları arttı. Kültür-sanat insanları, sanatçılar, emek ve meslek örgütleri ve halk kitleleri hükümetin baskılarına karşı saldırıya uğrayanlarla dayanışma gösteriyor ve sahip çıkıyor.

“Dil kopartma” tehdidi yeni bir boyut mu?

‘Şahane Bir Şey Yaşamak’ şarkısını hedef alarak gündem oluşturan Erdoğan’ın, Müzisyen Sezen Aksu’ya yönelik “dilini koparırız” konuşmasıyla başlayan, gazeteci Sedef Kabaş’a tutuklama ile devam eden ve Tele1 televizyonuna yağdırılan cezalarla sürdürülen dinci saldırılar ve tehditler sürüyor.

En son RTÜK başkanlığınca Sezen Şarkısını yayınlayanların cezalandırılacağı baskısı da gündeme geldi. Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bugün; gazeteci Sedef Kabaş’ın tutuklanmasına neden olan sözleri nedeniyle TELE 1’e yaptırım gündemiyle olağanüstü olarak toplandı. RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, sosyal medya hesabından TELE 1’e yüzde 5 idari para, 5 kez de program durdurma cezası verdiğini açıkladı.

Sezen Aksu’ya yönelik baskı ve ölüm tehditlerinin başlamasıyla, sanatçıya sahip çıkarak destek veren demokrat kültür-sanat insanları, Sezen Aksu’nun şarkısını 50’den fazla dünya diline çevirerek anlamlı bir dayanışma sergiledi.

Sosyal medyada “Avcı” şarkısını çevirip paylaşanlar birbirlerini alıntıladı ve destek mesajları da ekledi. Şarkının şimdiye kadar çevrildiği diller şöyle:

Abhazca, Almanca, Arapça, Arnavutça, Azerice, Baskça, Batı Afrika Hausa dili, Bulgarca, Çerkesce, Çince, Danca, Elfçe, Ermenice, Esperanto, Farsça, Fince, Fransızca, Gürcüce, Hemşince, Hintçe, Hollandaca, İbranice, İngilizce, İspanyolca, İsveçce, İtalyanca, Japonca, Java Dili, Karamanlıca, Korece, Kuş dili, Kürtçe, Ladino, Latince, Lazca, Lubunca, Macarca, Mors Alfabesi, Norveççe, Osetçe, Osmanlıca, Portekizce, Romanes/Romani, Rusça, Smirneyka, Süryanice, Tatarca, Tayca, Terstence, Yugoslavca, Yunanca/Rumca, Zazaca, Zuluca.

Sezen Aksu kendisine yönelik AKP li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geliştirdiği tutuma karşı aldığı sanatçı tavrı ve yazdığı şiir çok destek topladı. Erdoğan, Bahçeli ve 15 Temmuz şehitleri derneği başkanı olan gericinin “kafaya sıkarız” tehdidinden sonra, Sezen Aksu, “Öncelikle bireysel veya kurumsal olarak, ayrıca TV kanallarındaki açık oturumlarda, sağduyulu açıklamalarıyla farklı açılardan ele alıp konunun anlaşılmasına çalışan, destek mesajları veren, arayan soran, tanıdığım tanımadığım tüm dostlarıma teşekkür ederim” diyerek şöyle devam ediyor:

Malumunuz olduğu üzere konu ben değilim, konu memleket.

Kendimi bildim bileli çeşitli insanlık hallerini gözlemliyor ve söze döküyorum biliyorsunuz.

Mesela 2010’da şu şarkıyı yazmışım:

HOP DEDİK

O ne dedi? Bu ne dedi? Kim ne dedi?

Harcanan hayatlar bunlar

Vermişler ateşe yedi düveli

Hababam kaynıyo’ kazanlar

Hadi buyurun, biz gönüllüyüz

İple çekiyoruz vaktimizi

Kim en günahsızsa gelsin

Gelsin ilk o vursun bizi

 

Dizilmişler bi’ de dizi dizi

Hiçbirinde yok tek bi’ yara izi

Ateşe de yürürüz evelallah

Aşk yaksın yakacaksa bizi

 

Hadi siz düşünün, top bizde

Mangal gibi yürek çok bizde

Alevere dalavere yok bizde

“Yok” dedik, “Yok” dedik.

 

Kırılıp dökülüyoruz lakin

Direniyoruz sakin sakin

E siz de dilinize biraz hâkim

“Hop” dedik, “Hop” dedik

Ya seyirci ya yanansın

Ortası yok, sınanansın

Ya emniyet şeridinde

Ya uçurtmaya uyansın

Aşağıdakini de dün gece (21 Ocak 2022) yazdım.

AVCI

Sen beni üzemezsin

Zaten çok üzgünüm

Nereye baksam acı

Nereye baksam acı

Ben avım sen avcı

Vur bakalım….

 

Sen beni sezemezsin

Dilimi ezemezsin

Nereye baksam acı

Nereye baksam acı

Kim yolcu kim hancı

Dur bakalım…

 

Beni öldüremezsin

Sesim, sazım, sözüm var benim

Ben derken ben herkesim.

Sonuç olarak 47 yıldır yazıyorum…. Yazmaya da devam edeceğim.”

Emek.org.tr

 

 

 

 

İlgini çekebilecek diğer içerikler