Kamuda “sözleşme” zamanı

Şirketlerin vergilerinin silindiği, enflasyonun da çok etkili olduğu güncel ekonomik süreçlerde, iktidarın ve yandaş sendikaların teklifleri memurlara ve memur emeklilerine ve işçilere sefalet ücreti öngörüyor. Sermayeye ve iktidara karşısında işbirlikçi-boyun eğici zihniyetlerdeki sarı sendikalarla, bu sürecin emekçilerin yararına ve yeni kazanımlara ulaşarak sürdürülmesi mümkün görünmüyor. İşçiler ve memurlar geçinemiyor. Mevcut hayat pahalılığı ve enflasyon koşullarında […]

Şirketlerin vergilerinin silindiği, enflasyonun da çok etkili olduğu güncel ekonomik süreçlerde, iktidarın ve yandaş sendikaların teklifleri memurlara ve memur emeklilerine ve işçilere sefalet ücreti öngörüyor.

Sermayeye ve iktidara karşısında işbirlikçi-boyun eğici zihniyetlerdeki sarı sendikalarla, bu sürecin emekçilerin yararına ve yeni kazanımlara ulaşarak sürdürülmesi mümkün görünmüyor.

İşçiler ve memurlar geçinemiyor. Mevcut hayat pahalılığı ve enflasyon koşullarında geçinmek için gerçekçi zamların yapılması gerekiyor. Yani açlık ve yoksulluk ücretlerinin çok üzerinde ücretler şart. TİS bağlamında yer verilen sosyal maddeler açısından da emekçilerin çalışma koşullarında iyileştirmeler gerekmektedir.

Kamu işletmelerinde çalışan 4,2 milyon memur, 2,2 milyon memur emeklisi ve 630 bin işçi için sözleşme zamanı geldi.

Kamu sektörü çalışanları TİS lerinde temsil edecek olan konfederasyonlar tekliflerini ilan etmeye başladı. İktidarın ve sendikaların teklifleri, yaşanan gerçeklikten uzak, sefalet ücreti düzeyini geçmiyor. Ücretler yoksulluk ve açlık sınırları altında kalması özellikle dayatılıyor.

630 bin kamu işçisi TİS bekliyor. Kamu işçilerini temsilen TİS görüşmelerine katılan sendikalar, yeni TİS dönemi için iktidardan teklif bekliyor. Teklifin önümüzdeki hafta ve sonrasında oluşturulması bekleniyor.

İlk teklif, 60-100 lira seyyanen zam ile ilk 6 ayı için yüzde 9, ikinci 6 ay için yüzde 5 artı enflasyon farkı verilmesi olmuştu. Yani açlık sınırında gezinen ücret artışları…

Türk-İş adına görüşmelere katılan Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar “Daha geç olmadan hemen önümüzdeki hafta yeni teklifi bekliyoruz. Biz de o teklifi kendi içimizde değerlendireceğiz” dedi.

İktidarın ilk tekliflerinin hayal kırıcı ve beklentilerini karşılamadığı ifade edilirken, Ağar: “İlerleyen bir süreç var. 1 Ocak itibariyle toplu sözleşme görüşmelerine başlayan işyerlerinin 30 Ağustos itibarıyla grev kararı alması gerekiyor. Grev kararı sonrasında da 60 günlük bir süreç var. Ama sonuçta artık tekliflerin belli bir aşamaya gelmesi gerekiyordu.

Genelde temmuz ortasında son teklifler verilmiş oluyordu. O nedenle haftaya sürecin hızlanmasını bekliyoruz. Gelen teklifi tek başımıza değerlendirmeyeceğiz. Üyelerimize soracağız, tatmin edici olup olmadığına bakacağız. Gelen geri dönüşlere bakacağız, üyelere sorup öyle bir karar alacağız.” Dedi.

KESK talepleri

KESK 15 gün önce taleplerini kamuoyu ile paylaşmıştı. Taleplerde öne çıkan maddeler şöyleydi:

-2022 yılı için tüm kamu emekçilerinin maaşlarında yansımalarla birlikte yüzde 43,5 artış yapılması,

-Hali hazırda 408,67 TL olan eş yardımının asgari aylık gıda harcaması olan 707,50 TL’ye çıkarılması,

-İş yerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine aylık 520 TL yemek yardımı yapılması,

-Tüm kamu emekçilerine Türkiye doğalgaz tüketim ortalaması düşünülerek yıllık 4.357 TL, aylık 363 TL yakacak yardımı yapılması

-Taleplerimizin kabulü halinde 2023 yılı için 2022 yılında gerçekleşen TÜFE+ÜFE ortalaması üzerine + 3 puan refah payı verilerek maaş hesabının yapılması

Türk-İş ve Hak-İş bu seneki görüşmeler için ortak hareket etme kararı aldı.

İki konfederasyonun da onayını alan teklif, en düşük brüt ücretin 4 bin 800 liraya yükseltilmesi, 2021-2022 döneminde ilk 6 ay yüzde 20, diğer 6 aylar için enflasyon artı yüzde 3 refah payı oldu. Buna karşılık hükümetten gelen karşı teklifte, brüt ücreti 3 bin 577-3 bin 750 lira arası olanlara 100 lira, brüt ücreti 3 bin 750-4 bin lira arası olanlara 60 lira seyyanen zam ile yılın ilk 6 ayı için yüzde 9, ikinci 6 ay için yüzde 5 artı enflasyon farkı verilmesi yer aldı.

Görüşmeler sırasında konfederasyon temsilcilerine bu teklifin ilk teklif olduğu ve devamında yeni bir teklifin geleceği mesajı da iletildi.

Kamu işçileri için yapılacak toplu sözleşme görüşmeleri ağustos ayına kadar sonuçlanmazsa, uzun yıllardır olmayan bir süreç de gündeme geleceği ifade ediliyor.

Yasal mevzuat gereği 2 Ağustos itibarıyla 4,2 milyon memur ve 2,2 milyon memur emeklisinin maaş ve aylıklarına 2022 ve 2023’te yapılacak zamların belirlenmesi için masaya oturulması gerekiyor. Bu nedenle ağustos ayına kadar kamu işçileriyle olan müzakereler sonuçlanmazsa, iki ayrı masada pazarlıklar eş zamanlı olarak yürüyecek.

Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen de görüşmeler öncesi taleplerini ortaklaşa belirleme kararı aldı. Konfederasyonların ortak talepleri arasında, maaş ve aylıklara oransal zammın yanında, seyyanen zam ve refah payı verilmesi, 3600 ek gösterge, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi ile derece kademe ilerlemesinin önündeki engellerin kaldırılması gibi maddeler yer alıyor. Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen, ortak taleplerini 26 Temmuz’da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunacak. Memurlarla olan pazarlıkların ağustos ayının 3. haftasına kadar tamamlanması gerekiyor. Eğer bu süreçte anlaşma sağlanamazsa zam oranına Hakem Kurulu karar verecek.

TAŞERONDAN GELENLER

Kamu işçileri için yürütülecek toplu sözleşmeler uzun yıllar sonra ilk kez yarım milyondan fazla çalışanı ilgilendiriyor. Son yapılan toplu sözleşmede 180 bin civarında kamu işçisi için masaya oturulurken, bu yıl taşerondan kadroya geçen çalışanların da dahil olmasıyla Türk-İş bünyesinde 330 binden fazla, Hak-İş bünyesinde ise 300 bin civarında çalışan kapsama girecek. (Kaynak KRT)

emek.org.tr

 

İlgini çekebilecek diğer içerikler