Çalışan emeklilerde iş cinayetleri

İstanbul İSİG Meclisi, emeklilik çağında çalışanlarda yaşanan iş cinayetlerini açıkladı. Raporda“2013-2019 yılları arasında ‘emeklilik çağında çalışan’ en az 1925 işçi (50 yaş üstü ücretli) iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi” denilerek yakın tarihlerde gerçekleşen iş cinayetleri açıklandı. Emek.org.tr olarak biz de konunun diğer bir yönüne dikkat çekmek isteriz. Meslek hastalıklarının uzun erimli etkileri nedeniyle ve kayıtlı takip […]

İstanbul İSİG Meclisi, emeklilik çağında çalışanlarda yaşanan iş cinayetlerini açıkladı.

Raporda“2013-2019 yılları arasında ‘emeklilik çağında çalışan’ en az 1925 işçi (50 yaş üstü ücretli) iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi” denilerek yakın tarihlerde gerçekleşen iş cinayetleri açıklandı.

Emek.org.tr olarak biz de konunun diğer bir yönüne dikkat çekmek isteriz. Meslek hastalıklarının uzun erimli etkileri nedeniyle ve kayıtlı takip edilmemesi de düşünüldüğünde; emekli olup sonradan meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiren emeklilerin  de araştırılması gerektiğini burada ifade edelim. Bu eksiklikle birlikte raporun önem ve değerinin altını çizelim.

Mezarda Emeklilik, EYT, BES, TES, Düşük Emekli Maaşları, Esnek/Sigortasız Çalışma, İş Cinayetleri’ne Karşı: Güvenceli Çalışmak ve Emekli Olmak Hakkımız…

Emeklilerin çalıştığı ve çalışırken de iş cinayetlerine kurban edildiği gerçeği ve bu temel talep İSİG Meclisi raporunda ifade edildi.

İnsanca geçinme koşulları sağlamayan düşük emekli geliri nedeniyle birçok emekli düşük ücretlerle çalışmaya devam etmektedir.

Sendikaların duyarsız olduğu emekli kitlesinin sosyal ekonomik vb sorunları karşısında, sermaye ve iktidarlar emeklilerin hak ve hukuklarını daraltmaya devam etmektedir. Ücretleri sürekli düşürülmekte ve açlık sınırı altında ücretlerle emeklilerin yaşam sürdürmeleri istenmektedir.

Güncel süreçte kıdem tazminatı taslağıyla bu tarihsel kazanıma göz diken sermaye ve AKP iktidarı, emeklilik haklarını ve hukukunu budamak için “25 yaş altı ve 50 yaş üzeri işçilerin istihdamının belirli süreli iş sözleşmeleri vasıtasıyla tamamen esnekleştirilmesi tasarısını gündeme getirmek istiyor.”

İSİG meclisi emeklilerin iş cinayetleri konusunu işleyerek sorunları tespit ederek ve önerilerde bulunmaktadır. Öncelikle “İSİG Meclisi…her işkoluna, mesleğe, cinsiyete, her kişiye özgü… emeklilik yaşının belirlenmesi gerektiğini savunmuştur. Ancak bir ‘genelleme’ yapabilmek için Türkiye toplumunda hastalıkların ve yıpranmanın belirginleştiği 50 yaşın üstünü emeklilik yaşı olarak belirlemiştir.” Önerisi dikkate değerdir.

Raporun bazı bölümleri şöyledir:

“2013-2019 yılları arasında ‘emeklilik çağında çalışan’ en az 1925 işçi (50 yaş üstü ücretli) iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

Yazımızda ‘ücretli’ ölümlerini baz aldık. Ancak kendi nam ve hesabına, sabahtan akşama aile emeği ile çalışan çiftçi ve esnafların durumuna da mutlaka değinmemiz gerekiyor. Yine 2013-2019 yılları arasında 50 yaş üzeri 926 çiftçi ve esnaf da çalışırken yaşamını yitirdi. Karşılıklı olarak istihdamın değiştiğinin de altını çizmeliyiz. Yani çiftçilik yapıp geçinemeyen ve işçi ordusuna katılanlar olduğu gibi emekli olduktan sonra geçinemeyip esnaflığa, çiftçiliğe başlayan işçilerin olması gibi. Bu anlamda ölümlerin ‘en az’ olduğunun tekrar altını çizmeliyiz.

Ölenlerin 1713’ü 51-64 yaş aralığındayken, 212’si ise 65 yaş ve üzerinde. 65 yaşının üzerinde bile çalışırken ölenler yani ‘yaşlı işçiler’, emeklilik çağında çalışan işçilerin yüzde 11’i gibi yüksek bir orana sahip…

Emeklilik çağındaki işçi ölümleri en çok inşaat, taşımacılık, tarım, belediye/genel işler, ticaret/büro, madencilik, metal, gemi/tersane, konaklama, gıda, güvenlik, enerji, ağaç, kimya, tekstil ve cam işkollarında gerçekleşti. Salt 65 yaş ve üzeri yaşlı işçilere baktığımızda ise en çok ölüm tarım işkolunda.

Yoksulluk ve yasal düzenlemelerle emeklilik hakkının fiilen ortadan kaldırılması 50 yaş üzeri işçileri güvencesiz çalışma koşullarına itmiş ve güvencesiz işçi havuzunun önemli bir kaynağı haline getirmiştir. Diğer yandan ölümlerin en çok gerçekleştiği işkollarında (inşaat, taşımacılık, tarım) sigortasız çalışmak ya da sigortanın düzensiz yatmasından dolayı emekli olmak zordur. Diğer yandan başka mesleklerden emekli olup geçinemeyen ve yaşa takılanlar da özellikle inşaatta çalışmakta, şoförlük yapmakta, mevsimlik tarım işçisi olmakta ya da katı atık toplayarak hayatlarını sürdürmeye çalışmaktadır…

En fazla ölüm nedeni trafik/servis kazası, yüksekten düşme, kalp krizi ve ezilme/göçüktür. Ancak dikkat çeken husus bütün işkollarında ‘emeklilik çağında çalışan işçi’leri ‘yatay’ olarak kesen neden olan kalp krizleridir. Her 5 ‘emeklilik çağında çalışan işçi ’den 1’i çalışırken kalp krizi geçirerek yaşamlarını yitirmekte. Salt 65 yaş ve üzeri yaşlı işçilere baktığımızda ise kalp krizi nedenli ölüm ilk sıraya çıkmaktadır. Kalp krizinin nedeni ağır çalışma koşulları olduğu gibi bu durum belli bir yaşın üstünde olan işçilerin (genel olarak halkın) sağlığına dair ülkemizin hiçbir politikasının olmadığını da gözler önüne sermektedir…”

Emeklilerde ve yaşlılarda sendikalı olmak

Raporda “51-64 yaş aralığında çalışırken ölen işçilerin 40’ı (yüzde 2) sendikalı işçi, 1885 işçi ise (yüzde 98) sendikasız işçidir. Yani bu çağda çalışan işçilerin tamamına yakını sendika üyesi değil ve sadece ‘yaşamak’ veya ‘emeklilik hakkını elde etmeye’ çalıştıkları için en zor koşullara katlanmaktadırlar. Salt 65 yaş ve üzeri yaşlı işçilere baktığımızda ise hiç sendikalı işçi yoktur…denilerek belirli yaş aralığındaki emekçilerin örgütsüzlüğüne, sendikasızlığına dikkat çekilmektedir.

Sadece çalışırken sendikalı olma konusu değil, emekli olunduktan sonra da özünde örgütlü yani sendikalı olmanın gerekliliğine vurgu yapalım. Emekli kitlesinin de demokratik yaşamsal talepler ve haklar üzerinden mücadele içine çekilmesi önemlidir. Emeklilerin haklarını ve hukuklarını devlet/bakanlık insafına bırakmamak, emeklilerin kendi sendika ve dernek gibi örgütler aracılığıyla, bakanlık ve SGK gibi devlet kurumlarıyla toplu sözleşme imzalayarak düzenlemeleri gerektiğine inanıyoruz. O nedenle mücadeleci emekli sendikalarının örgütlenmesi önemlidir.

Emeklilik hakkımız için mücadele edeceğiz

“Türkiye’de 24 Ocak Kararları ile sermayenin neoliberal politikalarının hayata geçirilmesi süreci başladı. Bu noktada emeklilik yaşı yeniden belirlendi, emekli aylıkları düştü -asgari ücretin yarısı maaş alanlar var-, yaşa takılanlar sorunu ortaya çıktı ve bireysel emeklilik gibi işçi karşıtı adımlar atıldı. Şimdi sıra kıdem tazminatının kaldırılması ve (25 yaş altı ve 50 yaş üstü için) esnek çalışmanın tamamen hakim kılınmasında. Askeri cunta da, Özal hükümeti de, koalisyon dönemi de ve AKP iktidarı da bu yönde adımlar attı.” Tespitinin yapıldığı raporda mücadelenin yükseltilmesi gerektiğine dikkat çekilerek şu öneri ve talepler ifade edildi:

1- İşçilerin belli bir çalışma yılından sonra emekli olma hakları vardır. Emeklilik; işçilerin çalıştıkları işkoluna, mesleğe, cinsiyetlerine, kişisel sağlık durumlarına vb. göre belirlenmelidir. Emeklilik yaşı düşürülmelidir. Emekli aylığı bağlama oranları artırılmalıdır.

2- Emeklilikte yaşa takılma bir maliyet unsuru olarak ele alınamaz. Emeklilikte yaşa takılanların emekli olma hakları derhal tanınmalıdır.

3- Sigortasız çalıştırma yasaklanmalıdır. (Elbette ülkemizde sigortasız çalıştırma yasak ama kayıt dışılık da bilinen bir gerçek. Bu noktada denetimler artırılmalı ve patronlara uygulanan yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır.)

4- Kıdem tazminatında kazanılmış bütün haklar korunmalıdır. Bütün işçilerin kıdem tazminatını almalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

5- Her türlü esnek çalışma biçimi yasaklanmalıdır.” (İSİG Meclisi raporundan)

emek.org.tr

 

İlgini çekebilecek diğer içerikler