Yargıtay’da oluşan emsal karara göre; SGK primleri gerçek ücret üzerinden yatırılmayan işçiler, işyerinden istifa ederek ayrılabilir. Bu haklı fesih hakkı nedeniyle de tazminat hakkı ve içerideki diğer alacaklı ücretlerini de almaya hak kazanır.
Birçok iş yerinde SGK primlerinin gerçek ücretler üzerinden değil de asgari ücret üzerinden ödendiği bilinir. İşçiler işsizlik baskısıyla bu uygulamaya ses çıkartmaz. Ücretin bankaya yatırılanın dışında kalan kısmı elden ödense de, bu işten zararlı çıkan işçidir. Kıdem tazminatı düşük olacağı ve dolayısıyla sonradan alınacak olan emekli maaşının da düşük miktarlı olacağı açıktır. Patronun veri kaçırması olgusu yanında, işçinin bu ücret kaybından dolayı kazançlı çıktığı ve bunun yaygın olduğu da bilinir.
SGK primleri gerçek ücret üzerinden yatırılmayan işçi, düzeltme talebinde bulunur ve eğer patron bu uyarıya rağmen yanlış düzenlemeyle işçinin hakkını çalmaya devam ediyorsa, işçi kayıplarını dava yoluyla alacaktır. Bu durumda birikmiş tazminatlarını ve ücretten doğan haklarını alır. Haklı fesih hakkı doğduğu için de işyerinden haklı gerekçeyle istifa edebilir.
“22 Nisan 2019 tarihli Cumhuriyet.com.tr” haberinde yaşanan bir olay ve yargı kararı bunun bir örneğini oluşturdu.
Yangın söndürme cihazlarının projelendirmesi ve servis hizmetlerini yapan işyerinde 6 yıldır çalışan işçi, SGK priminin gerçek maaş üzerinden gösterilmesi talebi reddedildi.
Bu gerekçeyle istifa ederek fesih hakkını kullanan işçiye, tazminat ve bazı ücret hakları ödenmedi.
İş mahkemesi dava sonunda işçiyi haklı buldu. Mahkeme, işçinin sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılması temelindeki isteği karşısında, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız şekilde feshedildiği gerekçesi ile işçiyi haklı buldu. İşçinin SGK ücret bildiriminin gerçek ücreti üzerinden yapılması talebinin karşılanmaması üzerine, iş akdinin davacı işçi tarafından feshedildiğine dikkat çekildi. Haklı fesih nedeniyle ayrılma hakkını kullanan işçinin kıdem tazminatı ve diğer haklı alacaklarının ödenmesine karar verdi.
Patronun itirazı sonuç vermedi ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi de emsal bir karar oluşturdu.
emek.org.tr