Berkin Elvan davası ertelendi

Berkin Elvan davasının İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3. Duruşması görüldü. Sanık polisin tutuklanması talebi “kaçma şüphesi bulunmaması” nedeniyle kabul edilmedi. TÜBİTAK raporlarında fotoğrafların ‘iyileştirilmediği’ aksine daha da kötüleştirildiği ileri sürüldü. Berkini kasıtla öldürdüğü iddia edilen Van Emniyet Müdürlüğü’nde görevli sanık polis Fatih Dalgalı’nın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya almaya çalıştı ancak, […]

Berkin Elvan davasının İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3. Duruşması görüldü. Sanık polisin tutuklanması talebi “kaçma şüphesi bulunmaması” nedeniyle kabul edilmedi. TÜBİTAK raporlarında fotoğrafların ‘iyileştirilmediği’ aksine daha da kötüleştirildiği ileri sürüldü.

Berkini kasıtla öldürdüğü iddia edilen Van Emniyet Müdürlüğü’nde görevli sanık polis Fatih Dalgalı’nın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya almaya çalıştı ancak, sanığın olduğu adliye binasında elektrik olmadığı için uzun süre bağlantı kurulamadı. Polisin duruşmaya getirilmesi ve yargılanmanın yüz yüze yapılması talebi dile getirildi.

Duruşma öncesinde mahkeme salonuna giden yollarda ve salon önünde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşmaya baba Sami Elvan, anne Gülsüm Elvan, kardeşi Özge Elvan katıldı. CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Gamze İlgezdi, Hilmi Yarayıcı, Ali Haydar Hakverdi, sanatçı Nur Sürer ve Melike Demirağ, Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz, Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük ve Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan da seyirci olarak salonda yer aldı. Geçtiğimiz günlerde dava avukatlarının tutuklanması nedeniyle, aileyi yalnız bırakmamak için aralarından Özgürlükçü Hukukçular Platformu’nun da bulunduğu hukuk örgütleri, Taksim Dayanışması adına Mücella Yapıcı, devrimci sosyalist yapılar ve demokratik kitle örgütlerden temsilciler duruşma salonunda hazır bulundu.

TÜBİTAK,  olay yeri görüntülerini bozmakla suçlandı

Mahkeme başkanı Canel Rüzgar, TÜBİTAK’ın iyileştirilmiş TOMA görüntülerini dosyaya gönderdiğini söyledi. Başkan Rüzgar, bundan sonraki aşamada tanıklara görüntüleri izlettirip, sorular soracaklarını bildirdi. Ardından söz alan Elvan ailesi avukatlarından Can Atalay, sanık polisin sorgusu ve teşhisi tamamlanmadığı için duruşma salonunda hazır bulundurulması gerektiğini söyledi.

Avukat Can Atalay, “TÜBİTAK’ın raporu utanç vericidir. Bazı sayfalardaki fotoğrafların iyileştirme olmadığını siz de görmüşsünüzdür. Bazı fotoğraflar daha da anlaşılmaz hale gelmiştir. En yakın tarihe duruşma tarihi verilmesini, TRT ile ilgili suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz çünkü cevabı hakaret niteliğindedir. Sanığın burada bulunması savunma hakkı açısından da zorunludur” dedi. Duruşma savcısı da, TOMA görüntülerinin TÜBİTAK’a ve Jandarma Kriminal Şube’ye iyileştirilmesi için gönderilmesini, iyileştirilecek görüntülerden de olay yerindeki emniyet yetkilerinin kimlik tespitinin yapılması talep etti. Savcı ayrıca olay günü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan personelin ve sanık polisin görev yaptığı kurumdaki polislerin tanık olarak dinlenmesini istedi.

13 Aralık’a ertelendi

Mahkeme de ara kararında, olay yerindeki polisler Kadir Eyüp Hambaloğlu, zetçi polisler, Berkin Elvan’ın olay yerinde yanında olan kişilerle ve Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yanında olan sağlık görevlilerinin tanık olarak dinlenmelerine karar verdi. Hakkında bir önceki celse çıkarılan zorla getirme kararına rağmen duruşmaya gelmeyen polis Celal Büyük hakkında yeniden zorla getirme kararı düzenlenmesine hükmeden heyet, sanık polisin duruşmalardan bağışık tutulması talebini de reddetti. Sanık polisin bir sonraki duruşmaya da SEGBİS aracılığıyla katılmasına karar veren heyet, Elvan ailesi avukatlarının sanığın tutuklanmasına ilişkin taleplerini yine reddetti. TOMA görüntüleri ile ilgili iyileştirme talep edilen TRT’nin bilirkişi yetersizliği cevabına ilişkin suç duyurusunda bulunulması talebini de reddeden heyet, duruşmayı 13 Aralık’a erteledi.

 ‘TÜBİTAK görüntüleri iyileştirdi’

Duruşma başlangıcında TRT’nin kurumda TOMA görüntülerinin iyileştirilmesi için yeterli bilirkişi olmadığına ilişkin mahkemeye yazı yolladığı belirtildi. Mahkeme başkanı Canel Rüzgar, duruşma başında TÜBİTAK’ın iyileştirilmiş TOMA görüntülerini dosyaya gönderdiğini söyledi. Başkan Rüzgar, bundan sonraki aşamada tanıklara görüntüleri izlettirip, sorular soracaklarını bildirdi.

Ardından söz alan Elvan ailesi avukatlarından Can Atalay, sanık polisin sorgusu ve teşhisi tamamlanmadığı için duruşma salonunda hazır bulundurulması gerektiğini söyledi. Avukat Atalay, “TÜBİTAK’ın raporu utanç verici. Bazı sayfalardaki fotoğrafların iyileştirme olmadığını siz de görmüşsünüzdür. Bazı fotoğraflar daha da anlaşılmaz hale gelmiştir. En yakın tarihe duruşma tarihi verilmesini, TRT ile ilgili suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz çünkü cevabı hakaret niteliğindedir. Sanığın burada bulunması savunma hakkı açısından da zorunludur” dedi.

Duruşma savcısı da, TOMA görüntülerinin TÜBİTAK’a ve Jandarma Kriminal Şube’ye iyileştirilmesi için gönderilmesini, iyileştirilecek görüntülerden de olay yerindeki emniyet yetkilerinin kimlik tespitinin yapılması talep etti. Savcı ayrıca olay günü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan personelin ve sanık polisin görev yaptığı kurumdaki polislerin tanık olarak dinlenmesini istedi.

Duruşma sonrasında basın açıklaması eylemi düzenlendi

Duruşmanın ardından basın açıklaması düzenlendi. Burada açıklama yapan baba Sami Elvan,

Bugünkü duruşma sadece Berkin Elvan’ın duruşması değil Türkiye’deki yaşayan bütün insanların duruşması. Biz haksızlığa uğramış bir aile olarak başka kimsenin başına böyle bir haksızlığın gelmemesi için Gezi aileleri hep beraberiz. Ne sağına ne soluna bakmadan bütün toplum için mücadele ediyoruz. Bu çocuklar boşuna bedenlerini vermediler, bu çocuklar hepinizin çocukları, bu çocuklara sahip çıkmanızı istiyoruz. Bizim tek istediğimiz hukuk ve adalet. Bizim çocuğumuzu terörize ederek bugün avukatlarımızı susturmaya çalışıyorlar. Biz bunlarla yılmayacağız, bunlardan korkmuyoruz, korkmayacağız. Bir bedenimiz var daha fazla öldüremezler bizi. Zaten yaşayan bir ölüyüz. O zanlı burada yargılanmalı. Bizim karşımıza çıkıp bizim karşımızda haklı olduğunu ispat etmeli. Eğer haklıysa maskeyle, gözlükle, takma bıyıkla karşımıza çıkmamalı gelsin burada insanca kendini savunsun. Biz insan yemiyoruz.” Dedi.

Elvan ailesi avukatlarından Can Atalay ise basın açıklamasında şöyle konuştu:

Buradayız. Ne olursa olsun avukat tutuklamalarına rağmen buradayız. Tutuklanan avukat arkadaşlara ‘Neden bu Berkin Elvan dosyasını takip ediyorsun’ diye sorulmasına rağmen biz burada olmaya devam edeceğiz. Bir aradayız. Adalet isiyoruz. Kendimiz için değil, sadece Berkin için de değil. Berkin bu topraklarda eşitlik ve özgürlük isteyen herkes için bir simge olduğu için adalet istiyoruz. Şu anda cezaevinde bulunan 17 avukat arkadaşımız içinde adalet istiyoruz. Bakırköy’de bulunan iki avukat arkadaşımız için de adalet istiyoruz. 13 Aralık’ta da burada olacağız, sonrasında da burada olacağız.”

 Taksim Dayanışması üyesi Mücella Yapıcı:

En demokratik hak mücadelesi, toplumsal mücadelesi Gezi dayanışması asla terörize edilemeyecektir ve Gezi’nin çocukları asla terörize edilemez. Biz buradayız, her yerdeyiz, bir aradayız. Bügün buraya pankartımızı bile sokmadılar. Burada Berkin’in resminden ürkenler bilsinler ki Gezi ölmedi, yaşıyor. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam.” Dedi.

NuriyeSemih dayanışma eyleminde kolu kırılan Özge Elvan de  basına yaptığı açıklamada “mücadeleden geri durmayacaklarını, ne yaparlarsa yapsınlar bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini” ifade etti.

emek.org.tr

İlgini çekebilecek diğer içerikler