Şişecam grevinin “Milli güvenliği bozucu niteliği” nedir?

24 Mayıs’ta başlama kararı bulunan Şişecam grevi bakanlar kurulu kararıyla ertelendi. AKP hükümetinin şişecam grevini ertelemesi, aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’ın partili cumhurbaşkanı olarak işçi sınıfına ve işçi haklarına yönelik ilk icraatı oldu. Şişecam işyerlerinde grev, Bakanlar Kurulunca “milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğü” gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelendi. 11 Fabrikada 5700 işçi, grev ertelemesinden etkilendi. […]

24 Mayıs’ta başlama kararı bulunan Şişecam grevi bakanlar kurulu kararıyla ertelendi.

AKP hükümetinin şişecam grevini ertelemesi, aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’ın partili cumhurbaşkanı olarak işçi sınıfına ve işçi haklarına yönelik ilk icraatı oldu.

Şişecam işyerlerinde grev, Bakanlar Kurulunca “milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğü” gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelendi. 11 Fabrikada 5700 işçi, grev ertelemesinden etkilendi.

Kristal-İş başkanlar kurulu erteleme sonrasında toplanarak kamuoyuna açıklama yaptı. İşvereninin uzlaşmaya yaklaşmadığı ve hükümetin erteleme yapacağı beklentisinde olduğuna dikkat çekildiği açıklamada “Şişecam işvereninin bu tavrının sebebi, AKP Hükümeti’nin grevi yasaklayacağı yönündeki garantisi olduğu bugün daha net anlaşılmaktadır.” vurgusu yapıldı. Açıklamada;

AKP Hükümeti, evrensel hukuk kurallarına, Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü’nün sözleşmelerine, anayasaya, yasalara ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen 24 Mayıs’ta başlatacağımız grevimizi ertelemiş, fiilen yasaklamıştır. AKP Hükümeti işçi düşmanı tavrını sürdürmekte, özgür toplu pazarlık hakkını engellemekte ve işçi sınıfının grev hakkını gasp etmektedir. Artık bu duruma tüm sendikaların toplu bir şekilde tepki koyması ve dur demesi gerektiği yönünde görüş birliğine varıldı. Şişecam işvereni, hükümetle kol kola hareket etmektedir. Grevlerimizin yasaklanması için ricacı olmakta ve Atatürk’ün kurduğu fabrikaları, çalışanın emeğinin karşılığını vermeyen, işçi haklarını gasbeden çalışma kamplarına dönüştürmeye çalışmaktadır. Bu durum kabul edilemez ve sendikamız bu durumu değiştirmek için elinden geleni yapacaktır” denildi.

Şişecam grevinin milli güvenlikle ne ilgisi olabilir?

Kristal-İş sendikası yürütmeyi durdurmak için Danıştay’a dava açacak. İşveren yanlısı olan ve erteleme adı altında gelen karar, “milli güvenlik” ile ilişkilendirildi. Danıştay yürütmeyi durdurmaz ise hakem kuruluna gidilerek zorunlu uzlaşma yaratılacak.

Grev ertelemesi sadece şişecam patronunun işine yaramaktadır. Hükümet ise sermaye ve patronlardan yana olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

İşçiler ve sendika, demokratik TİS yapma ve grev hakkını kullanamamakta dolayısıyla da olası kazanımlardan uzak tutulmuş olmaktadır. Böylelikle toplu iş sözleşmesi yapma hakkı engellenmiş, grev hakkı ve silahı işlevsizleştirilmiştir. Şişecam işçisinin ve genelde işçi sınıfının morali bozularak mücadelenin yapılamadığı, boyun eğmesinin mesajı verilmek istenmektedir. Grev ertelemesi, bu yıl yapılacak olan metal ve lastik sektörü toplu iş sözleşmeleri ve kamu alanı sözleşmelerini de etkilemektedir. OHAL ve hükümetin genel eğilim nedeniyle de bir baskılanma ortamı yaratmaktadır.

Dolayısıyla hükümetin erteleme kararı, sadece şişecam işçisinin ve Kristal-İş sendikasının sorunu değildir. Tüm sendikalar, işçi sınıfı ve emek dostu kurumlar; AKP ve partili başkanlık sisteminin ilk gün icraatına karşı ortaklaşa bir tutum alarak demokratik hak ve kazanımlarının korunmasında yeni yollar bulmak ve mücadeleyi yükseltmek durumundadır.

emek.org.tr

İlgini çekebilecek diğer içerikler