Kazanılmış Haklarımızı Korumak, Yeni Kazanımlarla Güçlenmek için,
İŞYERLERİNDE ÖRGÜTLENEREK İŞÇİ BİRLİĞİNİ KURALIM, SENDİKALARDAN VAZGEÇMEYELİM!
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin 2016 Yılına ait yayınladığı iş cinayetleri tablosu bir kez daha gösteriyor ki işçiler işyeri örgütlülüklerini geliştirmek ve mücadelelerini yükseltmek durumundadır. İşyerlerinde örgütlenerek işçi birliklerini kurmak ve o işyerine uygun mücadeleci sendikal kurumlaşmayı sağlamak bu mücadelede çok önemli bir yer tutmaktadır. İşçiler sadece kendi işyerlerinde değil diğer işyerlerindeki işçi kardeşleriyle de sınıf dayanışması eksenli ilişkileri de geliştirmelidir. Bu ise sınıf bilinciyle disiplinli, mücadeleci işçi örgütleri kurmayı gerektiriyor.
İSİG meclisinin aşağıdaki çağrısına ve önerilerine biz emek.org.tr olarak katılıyor ve destekliyoruz.
2017 yılında çabalarımız çoğaltılmalı ve Türkiye’nin bütün şehirlerinde iş cinayetlerini daha fazla duyurmaya, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasına dönük mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin en temel hakları olan şu talepler savunulmalıdır:
1- İş cinayetlerinin önlenmesi, sağlıklı ve güvenli çalışmanın ön koşulu işçi katılımıdır. İşçiler ancak sendikalaşarak bunu sağlayabilir. Ancak ülkemizde sendikaya üye olan işçiler işten atılıyor, sermaye işyerlerinde sendika istemiyor ya da istediği sendikayı getiriyor. Devlet daha ileri giderek sendikaların yapacağı basın açıklamalarını, toplantıları ve grevleri yani toplu pazarlık hakkını yasaklıyor.
Sendikal örgütlenme özgürlüğü üzerindeki baskılar sona ermelidir!
2– İşyerlerinin çoğunda işçi sağlığı ve güvenliği kurulları bulunmuyor. Olanlarda bu kurullar toplanmayabiliyor. Kurullarda işçi temsilcileri ses çıkaramıyor. İşçilerin hakkını savunan temsilciler işten atılıyor.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği kurulları her işyerinde bulunmalı, işler hale getirilmeli, kurulların en az yarısı işçi temsilcilerinden oluşmalı ve işçi temsilcilerinin işten atılmaları yasaklanmalıdır!
3- İşyerlerinde işçilere keyfi bir biçimde iş tanımı dışında işler yaptırılıyor. Çalışma saatleri günde 10-12 saate ulaşıyor. Mesai ücretleri, izin hakları vb. verilmiyor.
Özellikle taşeron işçiler bu koşullarda çalışırken şimdi taşerona rahmet okutacak kiralık işçilik gibi kölelik uygulamaları getiriliyor.
Taşeronlaştırma ve kiralık işçiliğe son. Güvenceli çalışmak istiyoruz!
4- İş cinayetlerinin sorumlusu patronlar, bürokratlar ve siyasiler yargılanmıyor. Yargılananlar ise örneğin Soma davasında olduğu gibi “ben yapmadım fetö yaptı” diyerek adeta işçilerle dalga geçiyor. Yine mahkemeler iş cinayetlerini cezalandırmıyor, failleri 24 taksitli para cezası vererek serbest bırakıyor.
İş cinayetlerinin sorumlusu patronlar, bürokratlar ve siyasiler yargılanmalı ve hesap vermelidir!
Nisan 2017 Emek.org.tr