Eğitim sendikaları, yaptıkları açıklamalar ve yürüttükleri etkinliklerle Milli Eğitim Bakanlığının ‘Performans Değerlendirme Yönetmeliği’ tasarısına karşı çıkıyor. Öğretmenlerin yanlış yöntemlerle baskı altına alınacağı ve ‘hükümetin memuru’ haline getirileceği gerekçesiyle tasarının geri çekilmesi isteniyor.
Tasarıda konuyla ilgili bilgi ve birikimleri zayıf olan öğrenci ve veliler tarafından, öğretmenlerin bilgi ve eğitimci yeteneklerini ölçmelerinin istenmesi çok sakıncalı ve sorunlu bir yöntem olarak eleştiriliyor.
Getirilmek istenen sistemle; ticarileşmiş eğitim, rekabet, verimlilik, kariyer, kalite, performans gibi kapitalist ticari işletme anlayışı temelinde eğitim sistemin, eğitimciler ve okullar birer işletme unsuru olarak değerlendirilmektedir. Bu yaklaşımda öğretmenler her açıdan hükümete yandaş olması ve baskı altına alınabilecek emekçi kesim olarak görülmektedir.
Eğitimci niteliklerini tamamıyla kapitalist işletme kapsamında tasarlayarak, eğitimciyi okul içinde mesleki özgürlüğünün gerisine düşürerek ve siyasi-sosyal eğilimlerle baskı altına alabilecek bir takip ve denetleme sistemi kurulması yönünden de değerlendirildiğinde, getirilmek istenen tasarının büyük sakıncalar içerdiği anlaşılmaktadır.
Eğitim-Sen, başlattığı “Performansa, Sınava Hayır! Mesleğime Dokunma!” imza kampanyasıyla tasarının geri çekilmesini amaçlıyor. Bu amaçla hazırlanan broşürle yeni yönetmeliğin eğitim ve öğretmenlik mesleği açısından yaratacağı sorunları ve sıkıntıları teşhir ediyor.
Eğitim-Sen yayınladığı bildiride, getirilmek istenen yönetmeliği “Eğitimin niteliğinin artırılması değil, öğretmenleri hükümetin memuru haline getirmeyi hedefliyor” şeklinde değerlendirdi.
Cumhuriyet gazetesi haberine göre, Eğitim-Sen imza kampanyası için hazırladığı dilekçeyle de tasarının geri çekilmesini istiyor. Kampanya sonrası Öğretmenlerin MEB’e ileteceği dilekçede “MEB tarafından yayımlanan ‘Öğretmen Performans Değerlendirme ve Aday Öğretmenlik İş ve İşlemleri Yönetmeliği’ taslağı, öğretmenlik mesleğinin statüsü ve öğretmenlik mesleğinin toplumsal algısında derin ve telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçlar yaratacaktır. Performans değerlendirme sisteminin iş güvencemizi ortadan kaldıracağı, öğretmenin öğrenci ve veli ile olan ilişkilerini ise müşteri memnuniyeti düzlemine taşıyacağı bilinmektedir. Bu yönetmeliğin, öğretmenlerin mesleki yeterliliklerinin gelişmesine katkı sunmak yerine iş barışının bozulması, mesleki dayanışmanın zayıflaması, okul ortamında öğretmenlik mesleğinin toplumsal rolü ve değerinde aşınma yaratması gibi pek çok yeni sorun ve sonuç yaratacağı kesindir. Tüm bu nedenlerle biz aşağıda imzası bulunanlar söz konusu yönetmelik taslağının hemen geri çekilmesini talep ediyoruz” ifadeleri yer aldı.
Türk Eğitim-Sen Tekirdağ şube tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada da performans değerlendirme yönetmelik taslağı eleştirilerek:
“Öğretmen açığı, sözleşmeli/mülakatlı atama, eş durumu mağduriyetleri, alan değişikliği, mobbing, yandaş yönetici atamaları, hizmet içi eğitim yetersizliği vb. sorunlarına el atmadan hangi yüzle öğretmenin performansını değerlendireceğiz?” denilmişti.
Eğitim-İş sendikasının konuyla ilgili yayınladığı raporda da bu tasarı eleştirildi ve geri çekilmesi talep ediliyor. Performans Yönetmeliği’ndeki bilimsellik ve objektiflikten uzak yaklaşımlar şöyle değerlendirildi:
* Alanı hiç bilmeyen tüm değerlendiricilerin “Alan yeterliliği” konusunda not vermesi.
* Okula hiç gelmeyen, ders bilgisi, ders aktarımı, ölçme değerlendirmenin ne olduğunu bilmeyen velinin öğretmen hakkında değerlendirmede bulunması.
* Ders bilgisi, ders aktarımı, ölçme değerlendirmenin ne olduğunu bilemeyecek durumda olan öğrencinin, öğretmen hakkında değerlendirme yapması.
* Okul müdürünün her bir dönemde 2 kez öğretmenin dersini izlemesi.
* Alınan performans notlarına itiraz durumunda sürenin çok kısa olması (15 gün).
* Öğretmenin sınava girmediği yıllar aldığı puan ile sınava girdiğinde aldığı puanlar çeliştiğinde mahkemelik olmanın kaçınılmazlığı.
Alan bilgisi olmayanların öğretmenin “alan bilgisi” ni notlandırmaları:
* Beden dili ve ses tonunun etkili kullanılıp kullanılmadığının notlandırılması
* Doğal çevre, tarihsel ve kültürel mirasın korunması duyarlılığının ölçülebilmesi
* Kişisel bakım ve sağlığına dikkat edip etmediğinin sorgulanması (neye ve kime göre?)
Denilerek bu konularda sübjektif ve taraflı değerlendirmeler yapılabileceği sorununa dikkat çekilmektedir.
Sendikaların geri çekilmesini istediği yönetmelik taslağı ile ilgili tepkiler artarak devam ediyor.
emek.org.tr