Metal işkolunda 130 bin işçiyi kapsayan MESS grup TİS görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlandı. Arabulucu aşaması gündeme gelirken, DİSK-Birleşik Metal İş Sendikası ve işçiler, yürüyüş ve bildiri dağıtımı eylemleriyle tepkilerini göstermeye başladı.
Sendika Merkez TİS Komisyonu tarafından yapılan açıklamada “MESS’in teklifleri, metal işçilerini daha kötü çalışma ve daha kötü yaşama koşullarına mahkum etmek demektir.” denilerek metal işçilerinin mücadeleye başlayacakları vurgulandı.
Komisyon sonuç bildirisinden dikkat çeken konular şöyle ifade edildi.
Metal İşçileri Mücadeleye Başlıyor
MESS ile sendikamız arasında sürmekte olan ve 41 fabrikadan binlerce üyemizi kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri 4 Aralık’ta yapılan toplantıda uyuşmazlıkla sonuçlanmıştır. Bundan sonraki süreç arabulucu aşamasıdır.
Merkez TİS Komisyonumuz, öncelikle MESS’in uzun yıllardır mücadeleyle kazanılmış ve halen kullanılan hakları geriye götürmeye yönelik tekliflerinin kabul edilemez olduğunun altını çizmiştir.
MESS’in gerek varolan hakların geriye götürülmesi yaklaşımı, gerekse de hiçbir önerimizi kabul etmemesi, işverenlerin toplu sözleşmeyi masada bitirme niyetleri olmadığını göstermektedir.
Diğer yandan MESS’in verdiği ücret zam teklifi birinci 6 aylık dönem için yüzde 6,05 oranındadır. Bu oran ortalama ücrette ikramiye dahil net 204 TL’dir. MESS, diğer altışar aylarda ise enflasyon oranında zam önermiştir. MESS’in teklifleri arasında toplu sözleşmenin 2 yıl yerine 3 yıl olması da vardır.
Resmi enflasyon ile işçilerin yaşadığı gerçek enflasyon arasındaki makas giderek açılmaktadır. İşçilerin resmi enflasyona inanmasını beklemek, bu ülkede yaşamamak demektir. Çünkü, hemen her gün bir mal ve hizmete zam yapılmakta, ancak nasılsa TÜİK tarafından açıklanan enflasyon düşmektedir. Hiç kimsenin resmi enflasyon oranlarına inancı kalmamıştır. Dolayısıyla ücret zammı için resmi enflasyonun dikkate alınması söz konusu olamaz.
İşverenlerin ücret ve sosyal haklara yönelik teklifleri metal işçilerinin bugün aldıkları ücretleri, çalışma ve yaşama koşullarını dikkate almayan bir düzeydedir. Oldukça ağır işlerde çalışan metal işçileri için verilen ücret teklifi, metal işçilerine açlık ve yoksulluk koşullarında yaşa ve çalış demektir.
Bütün değerlerin yaratıcısı olduğu halde, açlık ve yoksulluk sınırlarında yaşamaya mahkum edilen ve ülke nüfusunun büyük bir çoğunluğunu oluşturan işçiler ve emekçiler bu koşulları hak etmiyorlar.
Öte yandan, hükümeti ve metal işverenlerini şimdiden uyarıyoruz. Bu sürecin grev aşamasına gelmesi söz konusu olursa, yeni bir grev yasağı ile karşılaşmak istemiyoruz.
Şimdiden ilan ediyoruz ki, olası bir grev aşaması ve grev yasağının söz konusu olması durumunda, metal işçileri grev yasağını tanımayacak ve Anayasa’dan ve uluslararası sözleşmelerden doğan grev hakkını her şart ve koşulda kullanacaktır.
Metal İşçileri açlık ve sefalet ücretlerini asla kabul etmeyeceklerdir. İnsanca yaşayacak bir ücret ve çalışma koşulları metal işçilerinin hakkıdır. Metal işçileri hakları için her türlü mücadeleyi vermeye hazırdır.
Merkez TİS Komisyonumuzda, çeşitli eylem ve etkinliklerin yapılması önerilmiştir. Bu öneriler, Sendikamızın yetkili organlarında daha ayrıntılı olarak ele alınacak ve önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklanacaktır.
MESS’in bu süreçteki yaklaşımını protesto etmek için, ilk uyarı eylemine başlıyoruz. Metal işçileri 11 Aralık günü servislerden inerek fabrikalarına yürüyecek ve işyerlerinde bildiri okuyarak tepkilerini göstereceklerdir.
emek.org.tr