Kale Kayış direnişi kazanırsa, işçi sağlığı mücadelesi kazanır
Kale Kayış direnişine tahammül yok! Kale Kayış patronları iftarda görüşmeye giden işçileri ve ailelerini darp etti. Kale Kayış işçi direnişi devam ediyor.
Kale Kayış patronu Faruk Dağlı, oğlu ve bir koruması direnişteki iki işçiyi eşleri ve çocuklarının yanında darp etti… “Bütün servetimi sizi mahvetmek için harcayacağım” diyerek tehditler savurdu…
Patron tarafından darp edilen işçi… (Fotoğraf İSİG Meclisi)
Kale Kayışları fabrikasında işçiler, 6 Mart 2019 dan beri ‘yaşamak ve yaşatmak için’ direniş sürdürüyor.
Ne olmuştu?
İstanbul Silivri’de bulunan Kale Kayışları fabrikasında işçiler altı ay evvel başta işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) olmak üzere çalışma koşullarının düzeltilmesi için Petrol-İş Sendikası’nda örgütlendiler. Kale Kayış işvereni ise işten çıkarma dâhil olmak üzere sendikal örgütlenmenin bitirilmesi için işçilere birçok baskı uygulamaya başladı. Bunun üzerine arkadaşlarımız iki ay evvel iş bırakarak fabrika önünde direnişe başladı.
Petrol-İş Sendikası üyesi 150 işçinin direnişte olduğu fabrika içinde 70 civarı işçi çalışıyor. Bu işçilerin çoğu son bir ay içinde işe alınmış durumda ve yarıdan fazlası Kırgız, Özbek ve Suriyeli göçmen işçiler. Kale Kayışları direnişi işveren tarafından kırılmaya çalışılırken fabrikada İSİG sorunları devam ediyor ve iş kazaları yaşanıyor…
İSİG meclisi temsilcileri geçtiğimiz hafta, direniş yerini ziyaret ederek hem dayanışmada bulundu ve hem de yaşanan işçi sağlığı sorunlarını tespit etti. Kale Kayışları fabrikasındaki temel İSİG sorunları şöyle ifade edildi:
- Kale Kayışları’nda aşırı-yoğun-fazla çalışma var. İşçiler birden fazla makinadan sorumlu olabiliyor, iş yetiştirmek için zorlanıyor, 12 saatlik çift vardiya halinde çalışıyor…
- Direnen arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre İSİG Kurulu diye bir kurul yok. Risk değerlendirmesini, çalışan temsilcisini, acil durum planını, ilk yardımcı belgesini duymamışlar. Yani kurul ve acil durum planı varsa ve risk değerlendirmesi yapılmışsa da kağıt üzerinde…
- Yangın eğitimi verilmediği gibi ekipman eksikliği var ve rutin kontrolleri yapılmıyor. Patlamadan korunma dökümanı hazırlanmışsa bile kağıt üzerinde, bilinmiyor…
- Havalandırma tertibatı yetersiz, toz ortamında çalışılıyor. Hangi kimyasalın kullanıldığı bilgisi yok. Kişisel koruyucu donanımlar yetersiz ve sınırlı sayıda. İşçilere İSİG eğitimi yasada uygun görüldüğü biçimde verilmiyor…
- Ağır taşıma ve uygun olmayan çalışma biçimlerinden dolayı kas iskelet sitemi hastalıkları (örneğin bel fıtığı), nesne düşmesi sonucu ezilme ve kırılma, havalandırma yetersizliği ve tozlu ortamda çalışmadan dolayı solunum yolu (örneğin KOAH) ve göz hastalıkları, kesici alet kullanımı sırasında el kesilmesi ve parmak kopması, pres temizliği sırasında yanma gibi iş kazaları ve meslek hastalıkları riski açığa çıkıyor…
- Kale Kayışları’nda araç ve yaya yolları ayrı değil. Bu durum yük taşımalarda ezilmelere yol açıyor. Ayrıca forklifler yük taşıma dışında işçilerin yüksekte çalışması için de kullanılıyor…
- Fabrikanın iş güvenliği uzmanı aynı zamanda fabrikada hisse sahibi yani işveren pozisyonunda. Bu durum iş güvenliği açısından kabul edilemez…
- Tabi işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarının en çıplak görüntüsünü ise iş cinayetleri oluşturuyor. İşçiler bugüne kadar üç iş cinayetine şahit olmuş durumda. Örneğin 2013 yılında pres bölümünde çalışan Mecit Çelik, presin silindirinin üzerine düşmesi sonucu yaşamını yitirdi…
Bu noktada acil taleplerimiz:
1- Kale Kayışları’nda işçilere keyfi bir biçimde iş tanımı dışında işler yaptırılıyor. Çalışma saatleri günde 12 saate ulaşıyor. Düşük ve ayrımcılığa dayalı bir ücret mekanizması işliyor. İşçilere insanca yaşayacak ücret verilmeli, aşırı-yoğun-fazla çalışma biçimlerine son verilmeli ve eksiksiz olarak bütün İSİG önlemleri alınmalıdır…
2- İş cinayetlerinin, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesinin ön koşulu işçi katılımıdır. İşçiler Petrol-İş Sendikası’na üye olarak önemli adım atmışlardır. Kale Kayışları işçilerinin sendikalaşma hakkı işveren tarafından tanınmalıdır. İşveren mahkemeden vazgeçmeli ve Petrol-İş’le görüşmelere başlamalıdır.
Direnişe her düzeyde desteğe çağırıyoruz… (İSİG Meclisi)
emek.org.tr