AKP li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Barolar ve TTB gibi meslek örgütlerini hedef alan açıklamalarına, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından önceki gün yapılan eleştirilerle tepki gösterildi.
Kendilerine yönelik baskılar eleştirilirken “AKP’nin rahatsızlığının asıl nedeni toplumsal olanı koruma yolundaki inadımız ve gayretimizdir. Fabrikalarımızın, madenlerimizin, kıyılarımızın, ormanlarımızın, parklarımızın satılmasına karşı kamusallığı savunmamızdır. Gerici, muhafazakar uygulamalar karşısında ilericiliği, çağdaşlığı, laikliği savunmamızdır. Faşizan, baskıcı, ayrıştırıcı politikalara karşı eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği savunmamızdır. Sermayenin sınırsız sömürü isteğine karşı emeği ve alın terini savunmamızdır.” Şeklindeki açıklamayla, TMMOB un toplumsal sorumluluklarına kararlılıkla devam edileceği vurgulandı.
TMMOB yönetim kurulu başkanı Koramaz’ın 5 Mayıs 2020 tarihinde yaptığı basın açıklaması şöyle:
BİRLİĞİMİZİ VE DEMOKRASİYİ SAVUNACAĞIZ!
İktidara geldiği günden bu yana kamu kurumu niteliğindeki emek ve meslek örgütlerine tahammülsüzlüğünü gizlemeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllardan beri çeşitli gerekçelerle kurumlarımızı hedef almayı bir alışkanlık haline getirdi. Daha önceki yıllarda özelleştirme uygulamalarına karşı çıktığımız, kentsel mekanlarımızı koruduğumuz, barışı savunduğumuz için kurumlarımızı hedef alan Cumhurbaşkanı, bu sefer de insan haklarını ve laikliği savunduğumuz için bizi tehdit ediyor.
Her şeyden önce şunun altını çizmek isteriz ki, Cumhurbaşkanı’nın meslek örgütlerini hedef alan açıklamaları, antidemokratik ve otoriter bakış açısının yansımasıdır. Kendisi dışında hiçbir görüş ve anlayışa tahammülü olmayan, kendi fikirlerini anayasadan ve hukuktan üstün gören bu anlayışın demokrasiyle bağdaşması mümkün değildir. Zaten uzun zamandan bu yana, Cumhurbaşkanının söylem ve pratiklerinin demokrasiyle bağı kalmamıştır. Demokratik seçimler ile kazanamadığı kurumları, devletin tüm olanaklarını kullanarak işleyemez hale getirmek, gerekirse kayyumlar eliyle o makamları işgal etmek, AKP’nin yönetme biçimi haline gelmiştir. Cumhurbaşkanı, baskı ve zor yoluyla sindiremediği meslek örgütlerini, “yasal düzenleme” yoluyla işlevsizleştirmek ve kontrol etmek istemektedir.
Meslek örgütlerinin yönetimlerinin nasıl oluşacağı kendi yasalarında açık biçimde düzenlenmiştir. Her üyemiz, bu seçim süreçlerinde yer alarak birlik politikalarının ve yönetim kurullarının belirlenmesinde söz sahibi oluyor. Herkesin özgürce katıldığı demokratik seçimlerle de yönetim kurulları belirleniyor. Üyeler nezdinde hiçbir inandırıcılığı olmadığı için genel kurullar sürecinde başarı kazanamayanlar, yukarıdan aşağı operasyonlarla ilerici meslek örgütlerine müdahale etmeye çalışıyorlar.
Bizler biliyoruz ki, AKP’nin rahatsızlığının asıl nedeni toplumsal olanı koruma yolundaki inadımız ve gayretimizdir. Fabrikalarımızın, madenlerimizin, kıyılarımızın, ormanlarımızın, parklarımızın satılmasına karşı kamusallığı savunmamızdır. Gerici, muhafazakar uygulamalar karşısında ilericiliği, çağdaşlığı, laikliği savunmamızdır. Faşizan, baskıcı, ayrıştırıcı politikalara karşı eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği savunmamızdır. Sermayenin sınırsız sömürü isteğine karşı emeği ve alın terini savunmamızdır.
Bizlere nasıl saldırırlarsa saldırsınlar, savunduğumuz değerlerden geri adım atmayacağız. İftiralarla örgütlerimizin yıpratılmak istenmesine, ilerici ve toplumcu değerlerimizin ortadan kaldırılmak istenmesine izin vermeyeceğiz! AKP’nin demokrasiyi, hukuku ve kamusal varlığımızı çiğnemesine izin vermeyeceğiz. “Tek adam, tek parti” anlayışına karşı, halkın çıkarlarını korumaya, demokrasiyi, özgürlükleri, çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz.
EMİN KORAMAZ TMMOB YÖNETİM KURULU BAŞKANI
emek.org.tr