Kıdem tazminatı hakkına saldırı başladı!

AKP hükümeti, işçi sınıfı örgütleri ve patron örgütleri ile tartışma turlarını başlatıyor. AKP ve patronlar şanslarını bir kez daha deniyor, bu saldırı karşısında işçi sınıfı, emek örgütleri ve emek dostu örgütler birlikte olmalı! Kıdem tazminatı hakkı üzerine oyunlar oynanmaya başladı Amaçları kıdem tazminatını yarı yarıya düşürmek ve birikimleri sermaye olarak kullanmaktır. Referandumdan hemen sonra AKP […]

AKP hükümeti, işçi sınıfı örgütleri ve patron örgütleri ile tartışma turlarını başlatıyor.

AKP ve patronlar şanslarını bir kez daha deniyor, bu saldırı karşısında işçi sınıfı, emek örgütleri ve emek dostu örgütler birlikte olmalı!

Kıdem tazminatı hakkı üzerine oyunlar oynanmaya başladı Amaçları kıdem tazminatını yarı yarıya düşürmek ve birikimleri sermaye olarak kullanmaktır.

Referandumdan hemen sonra AKP hükümeti Kıdem tazminatı fonu ile ilgili tartışmayı başlatarak konuyu tekrar gündeme getirdi. İşçi sendikaları ve emek dostu demokratik toplumsal kurumlar hükümetin kıdem tazminatı planına karşı seslerini yükseltti.

Kıdem tazminatı hakkı ve uygulaması işçi sınıfı ile patronlar arasında yaşanan önemli bir çatışma konusudur. AKP, 15 yıllık sürecinde sürekli olarak kıdem tazminatı hakkını sınırlandırmak ve fona çevirerek patronların çıkarlarına hizmet eden bir anlayış ve planlama içinde oldu. İşçi sınıfının tepkileri ve ülke gündemi hassasiyetleri bu saldırıyı geriye atmıştır.

Ancak referandumdan hemen sonra ve OHAL koşullarının da verdiği güçle, AKP hükümeti kıdem tazminatı fonu konusunu gündeme getirdi.

Kıdem tazminatı kazanılmış bir haktır. İşçiler için 13. Maaş hakkıdır. İşten çıkarılma veya emekli olma durumunda kıdem tazminatının ne anlama geldiğini emekçiler çok iyi bilir. Kıdem tazminatı parasal bir güvence olmasının ötesinde, işten çıkarılmanın önünde de engeldir. Patron, kıdem tazminatı ödemesi baskısıyla keyfi işten çıkartma yapamıyor. Dolayısıyla da bu durum işçi için iş güvencesi anlamındadır.

Patron açısından bu bir gereksiz maliyettir ve kurtulmak gerekir. İşçi için ise yaşamsal değerde bir haktır ve kaybedilmesine izin verilmez. Kavga bu kadar nettir. Sermaye sınıfı ve patronlar, yerli ve uluslararası şirketler, hükümet, bakanlıklar vs yani işçinin karşısında yer alan sermaye güçleri, koro halinde kıdem tazminatından kurtulmanın gerekliliği üzerinde durular. Yalanlar uydururlar, işbirlikçi sarı sendikaların desteğini alırlar. Tek dertleri işçilerin elinde tuttuğu demokratik hakkın yok edilmesi, kıdem tazminatının kuşa çevrilmesi, işçileri bölünüp sendikal birliklerini güçsüzleştirilmesidir.

Yalın bir gerçeklik önümüzdedir. Kıdem tazminatı hakkı üzerindeki oyunlara ve patronların kıdem tazminatından kurtulma hesaplarına karşı işçi örgütleri ve demokratik güçler güçlü karşı koyuş içinde olmalıdır. Bugün birlik zamanıdır.

İşçilerin kıdem tazminatı almalarında sorun yaşandığını ve sistemin çalışmadığını ileri süren hükümet, yasalardaki uygulamaların gerçekleşmesi için işverenlere yaptırım uygulayarak veya devlet güvencesi altına alarak tıkanmayı çözebilir. Uygulamalarda işçi yararına düzenlemelerle kıdem tazminatı alınmasını konusunu sorun olmaktan çıkarabilir. Ancak patron yanlısı oldukları için bu önleme de hiç yanaşmıyorlar.

Fon sistemi işçi sınıfının yararına olmayacaktır. Fon sistemiyle kıdem tazminatı hakkı gün sayısı azaltılarak, yani yıllık 30 günlük ücret karşılığı kaldırılarak yerine 10 veya 15 günlük ücretle sınırlandırma planlamaktadırlar. Fon kurumu düzenlemesiyle hak edilen bu kıdem tazminatını iş çıkışında almayı engelleyerek uzun zamanlı ötelemeyi düşünmektedirler

Kısacası AKP ve sermaye, bu yaklaşımıyla kıdem tazminatı hakkını sınırlandırmak ve patronların yararına yar yarıya azaltmayı hesap etmektedirler.

Bir iş güvencesi özelliği de olan kıdem tazminatı hakkı, güdükleştirildikten sonra işten çıkartmalar kolaylaşacak ve patronların elini çok rahatlatacaktır.

Emek.org.tr

İlgini çekebilecek diğer içerikler