SENDİKASIZLAŞTIRMADA YENİ AYAK OYUNLARI!
DHL:TAŞERON İŞÇİLİK KESMEDİ, TAŞERON SENDİKA VERELİM!
Türkiye’de işçi sınıfı yeni bir sendikasızlaştırma tezgahıyla karşı karşıya.
Taşeron işçiliği yaygınlaştırarak sendikal örgütlenme girişimlerinin önünü kesmeye çalışan bir takım işverenler, bu yöntemin de artık işlemediğini, örgütlülük bilincinin çığ gibi büyüdüğünü görünce farklı bir arayış içerisine girmiş görünüyor.
Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, TÜMTİS Sendikası’nın uluslararası taşımacılık firması DHL’deki örgütlenme çalışmalarında yaşanlar.
DHL işvereni, çalışanlarının TÜMTİS’te örgütlenmelerine baskıyla, işten çıkarmalarla tehditlerle engel olmaya çalışıp da bunu başaramayınca, tarihin bilinen en eski numaralarından birine başvurmuş görünüyor.
İşveren diyor ki; “DHL’ye sendika girecekse, onu da biz getiririz(!)”
Bu müthiş “demokratik, özgürlükçü ve çağdaş anlayış(!)” için elbette bir taşeron sendika gereklidir ve aranan sendika hazırdır.
HAK-İŞ bünyesinde geçtiğimiz 12 Aralık’ta kurulan bir sendika.
HAK-İŞ’in ve bünyesindeki sendikaların sicili malum:
Hükümet işçi aleyhine bir mevzuat değişikliğine mi gidecek, yandaş sendikal yapı hazırolda,
Kıdem tazminatı mı kaldırılacak, yandaş sendikal örgüt hazırolda,
Kitlesel eylem mi yapılacak, yandaş sendikal örgüt eylem kırıcılığı için hazırolda.
“Sessiz ve tepkisiz bir sendika mı lazım”, yandaş sendikal örgüt ne güne duruyor? İşçi sendikalıysa; sendika da yola gelmez cinstense; tehdit edersin, sendikasını değiştirtirsin. Örnek çok. Orman işletmeleri, belediyeler, ulusal hava yolu işletmesi, ÇAYKUR vs., vs.
İşte bu, “her daim sahibine hizmete hazır sendikal yapı” şimdilerde kendini de, misyonunu da geliştirdi ve TÜMTİS üyelerini oyuna getirme peşinde. İşbirlikçisi de işveren.
Aylardan beri örgütlenme mücadelesi veren, bu uğurda işlerinden olan, onca baskıya direnen işçileri ve sendikaları TÜMTİS’i saf dışı bırakma peşinde. Çünkü PATRON öyle istiyor. Çünkü patron sözünden çıkmayan bir sendika arıyor.
Bunlar, başından beri reddettiğimiz 6356 sayılı Kanunun olgunlaşmış meyveleri. Bunlar beklemediğimiz saldırılar değil ve yenilerinin geleceğini de biliyoruz ve hazırlıklıyız.
Biz, mücadeleye hazırız. Bu gün DHL’de TÜMTİS ve üyelerine yönelik ortaya konan bu tezgah bundan sonra olacakların da ibret verici bir habercisidir.
Ya bu saldırılara topyekun bir direniş gösterilecek, mağduru olan sendika ve üyeleri ile dayanışma içinde ortak bir mücadele verilecektir ya da sırayla kalelerin düşmesine razı olunacaktır.
TEKGIDA-İŞ olarak biz oyunu baştan görüyoruz ve DHL’nin tavrını kendimize yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyoruz.
Emeğin ve emekçinin haklarına samimiyetle sahip çıkan tüm örgütleri de bu, “yeni sarı sendikacılık” zihniyetine karşı mücadele etmeye çağırıyoruz.
Bir çağrımız da DHL işverenine. TÜMTİS’e ve üyelerine “sözde sendikanız” için baskı yapmayı bırakın. İşçinizin sendika seçme özgürlüğüne müdahale etmeyin. Aksi takdirde örgütlü olduğumuz tüm işyerlerini DHL ile çalışmamaları için “ikna etme” kampanyası başlatacağımızı ve bu konuyu uluslararası işçi örgütlerine de taşıyacağımızı şimdiden bilin.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.