8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dün dünyanın her yerinde gösterilerle kutlandı. Toplumsal cinsiyet politikaları, kadına yönelik baskı, şiddet ve sömürü protesto edildi. Kadın hakları savunuldu, cinsiyetçi politikalar eleştirildi.
17.Feminist Gece Yürüyüşü için kadınlar dün İstanbul Beyoğlu’nda Fransız Kültür Merkezi önünde buluştu. Gösterilere katılan kadınlar, erkekler ve lgbtı ler özgürlük ve eşitlik talep etti.
Diyarbakır’da da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle miting düzenlendi. Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP) tarafından İstasyon Meydanı’nda “Kadınlar özgürlük için direnişte, kadınlar grevde” sloganıyla düzenlenen gösteride, “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa” ve “Bedenime dokunma” pankartlarının açıldığı mitinge 121 gündür açlık grevinde olan HDP’li milletvekili Leyla Güven ve lösemi hastası Öykü Arin için verilen mesajlar damga vurdu.
HDP, TBMM de 8 Mart gününün resmi tatil olmasını istedi.
Dünyada 8 Mart’ın tatil edildiği ilk eyalet olan Berlin’de dün kadınlar resmi tatilin tadını çıkarırken, düzenlenen etkinliklerde eşitsiz çalışma koşulları protesto edildi. Resmi tatilin bütün ülke geneline yayılması istendi.
8 Mart nedeniyle İstanbul ve İzmir’de yapılan gösterilere polis saldırdı. Gözaltına alınanlar oldu. Taksim meydanı ve İstiklal Caddesi polis işgali altındaydı. Taksim meydanında yoğun polis önlemleri ile engellemelere rağmen coşkulu kitle gösterisini yaptı. Polis yürüyüşe izin vermedi. Uzun süren gösteriden rahatsız olan polis gaz ve plastik mermi atarak müdahalede bulundu.
“Feminist isyan” yazılı pankart açarak sokaklarda yürüyerek Fransız konsolosluğu önünde toplanıldı. Taksim girişinde bariyerlerle engel olan polis, kitlenin baskısıyla bariyerleri kaldırmak zorunda kaldı.
Kadınlar, “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa”, “Kadınları değil cinayeti engelle”, “Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop inadına isyan inadına özgürlük” “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları attı.
Gösteride okunan 8 Mart 2019’un basın açıklaması şöyle:
8 Mart Yasaklanamaz
Çünkü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.
Çünkü 8 Mart tüm dünyada biz kadınların binler, on binler, milyonlar olup sokakları, meydanları doldurduğumuz, hayatı durdurduğumuz, haklarımız ve özgürlüğümüz için sesimizi yükselttiğimiz gün.
Çünkü feminist mücadelemizin geri dönüşü yok!
İstanbul’da, 2003’ten bu yana, yani 16 yıldır, kesintisiz bir şekilde, coşkuyla gerçekleştirdiğimiz 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü bu sene engellenmek isteniyor. Hâlbuki biz İstiklal’de bomba patladığı sene de yürüdük, İstiklal Caddesi’nin baştan aşağı inşaat çukurlarıyla dolu olduğunda da, Olağanüstü Hâl koşulları altında da… Hiçbir durumda, biz kadınlar, 8 Mart’ta sokakları bırakmadık. Hatta yıllar geçtikçe 100’e yakın kadının başlattığı bu yürüyüş 40 binleri buldu, feminist isyanımız sokaklara sığmaz oldu.
Krizle başa çıkmaya mecbur edildiğimiz, yargı dâhil tüm kurumların içinin boşaltıldığı, demokrasinin varlığından dâhi söz etmenin mümkün olmadığı, sessizleştirilmiş bir ülkede kadınlar hayatlarına sahip çıkmasın istiyorlar. Haklarımızın gasp edilmeye çalışıldığını, eşitlik talebimizin susturulmaya çalışıldığını, bize itaatin öğütlendiğini görüyoruz. Her gün çeşitli biçimlerde şiddete uğrarken bize, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde evde oturun deniyor!
Soruyoruz: Bu toplumun yarısını oluşturan kadınların haklarından rahatsız olan, kadınların sesini kısmaya çalışan devlet, kimin devleti?
Bu isyandan, eşitlik talebimizden, daha özgür bir hayat tahayyülümüzden, kahkahamızdan, arzularımızdan, varoluşumuzdan, yılların mücadelesiyle kazandığımız haklardan ve 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’müzden vazgeçmeye hiç niyetimiz yok. Haklı olduğumuzu biliyoruz. Hakkımız olduğunu biliyoruz.
Tüm kadınları 8 Mart gecesi İstiklal Caddesi’ni varlığımızla mora boyamaya, kalabalığımızdan güç bulmaya çağırıyoruz!
emek.org.tr