“ TBMM’ye sunulan ve 28.11.2012 Çarşamba günü Genel Kurul’da görüşülmeye başlanacak olan “Sermaye Piyasası Kanunu Tasarısı” nın “Çeşitli Hükümler” kısmında yer alan 137. Maddesi’nin 2. fıkrasında “Bu Kanun uyarınca kurulan ve faaliyet gösteren borsalar ve teşkilatlanmış diğer Pazar yerleri, merkezi takas kuruluşları, merkezi saklama kuruluşları ile MKK tarafından yürütülen hizmetlerde grev ve lokavt yapılamaz” hükmü düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile tüm borsa hizmetlerinde Grev ve Lokavt Yasağı getirilmesi önerilmiştir.
Öneriye ilişkin olarak Sendikamız Genel Yönetim Kurulu yazılı bir açıklama yapmıştır.
DEĞERLİ BASINIMIZA, SENDİKALARA, ODALARA VE MESLEK KURUMLARINA, SIYASI PARTILERE, DEMOKRATIK KITLE ÖRGÜTLERİNE,
Tez-Koop-İş Sendikası İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında çalışmakta olan işçiler adına 2006 yılından itibaren yetkili sendika olarak toplu iş sözleşmesi akdetmektedir. Hâlihazırda İMKB çalışanlarının yaklaşık %99‘u sendikamız üyesidir.
Sendikamız, İstanbul Altın Borsasında da 2008 yılından bu yana örgütlüdür ve iki dönem toplu iş sözleşmesi akdetmiştir. Burada da çalışanların büyük çoğunluğu sendikamıza üyedirler.
Bilindiği gibi, TBMM’ye sunulan ve 28.11.2012 Çarşamba günü Genel Kurul’da görüşülmeye başlanacak olan “Sermaye Piyasası Kanunu Tasarısı” nın “Çeşitli Hükümler” kısmında yer alan 137. Maddesi’nin 2. fıkrasında “Bu Kanun uyarınca kurulan ve faaliyet gösteren borsalar ve teşkilatlanmış diğer Pazar yerleri, merkezi takas kuruluşları, merkezi saklama kuruluşları ile MKK tarafından yürütülen hizmetlerde grev ve lokavt yapılamaz” hükmü düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile tüm borsa hizmetlerinde Grev ve Lokavt Yasağı getirilmesi önerilmiştir.
1962 Yılında Kurulan ve 50. Yılını kutlayan sendikamızın örgütlü olduğu 10 Sayılı İşkolundaki Borsa hizmetlerinde 12 Eylül darbesi ürünü ve anti-demokratik olduğu her kesimce belirtilen 2821-2822 sayılı yasalarda dahi hiçbir surette grev yasağı getirilmemiştir.
Tez-Koop-İş sendikası hiçbir surette GREVİ bir amaç görmemiş, ancak işverenlerin uzlaşmaz tutumlarını, toplu pazarlık sürecinde üyesi işçiler lehine değiştirebilmek için ANAYASAL MEŞRU bir hak ve yasal en son çare olarak görmüştür.
Yüce Meclisimiz tarafından 18 Ekim 2012 tarihinde kabul edilen 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 62. Maddesinin 1. fıkrasında Borsa faaliyetlerinde grev ve lokavt hakkının yasaklanmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
6356 Sayılı Kanunda 10 Sayılı işkolundaki işlerde hiçbir surette grev yasağı öngörülmemişken, sadece Sermaye Piyasası ile ilgili kurumlara ilişkin getirilen bu yasak teklifi ile, mevcut siyasi iktidar kanun yapma tekniğini ortadan kaldırdığı gibi 12 Eylül 2011 tarihinde yapılan ve halkımızın %58 evet oyu ile kabul ettiği Anayasa Referandumunda dile getirilen sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılması iradesine de aykırı davranmaktadır.
Bu durum, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ile İstanbul Altın Borsasında çalışmakta olan işçilerinin toplu pazarlık hakkı ve tüm sermaye piyasasında çalışmakta olan işçilerinin grevli toplu iş sözleşmeli sendikal haklarını ortadan kaldıran, ÖZEL HÜKÜM anlamındadır. ANAYASANIN EŞİTLİK KURALINA AYKIRI ve MÜKTESEP HAKLARI ortadan kaldıran bir işlemdir.
Getirilen bu grevi fiilen yasaklama maddesi başta ILO’nun 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri olmak üzere Avrupa Sosyal Şartı, BM Ekonomik, Sosyal Kültürel Haklar Sözleşmesi gibi birçok sözleşmeyle birlikte Anayasa’nın 90. Maddesine de aykırıdır.
Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 87 Sayılı Örgütlenme Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesini ve 98 Sayılı Örgütlenme Hakkı ve Toplu Pazarlık Sözleşmesi’ni onaylamış ve çalışma mevzuatını bu sözleşmeler ile uyumlu hale getirmeyi bir uluslararası yükümlülük olarak kabul etmiş bir ülkedir.
Ayrıca ILO, genel olarak bankacılık ve borsalar gibi hizmet türlerini temel zorunlu hizmetler arasında görmemekte ve bunların grev hakkının sınırlanmasını kabul etmemektedir. Uluslararası hukuk açısından durum nettir. Borsalarda ve sermaye piyasalarında grev yasaklanamaz. Türkiye ILO normlarını kabul ederek iç hukukunun bir parçası haline getirmiştir. Ancak Hükümet açıkça anayasanın 90. Maddesini çiğneyen bir yasa kabul ederek bu tür hizmetlerde grev yasağı getirmeye yönelik bir kanun tasarısı hazırlamıştır.
Kanun Tasarısının ilgili maddesinin gerekçesinde neden grev yasağı getirildiğine ilişkin bir ibare bile bulunmamaktadır. Eğer bu hizmetlerin niteliği bu yasağın gerekçesi olarak düşünülmüş ve grev ekonomik gerekçelerle yasaklanmak isteniyorsa, bu kendi içinde tutarsız bir gerekçedir. Çünkü grevin özü zaten ekonomik etkisinin olmasıdır. Ekonomik gerekçeyle grev yasaklamak grev hakkını tanımamak anlamına gelmektedir ki, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde ekonomik gerekçeyle grev yasaklanmamaktadır.
Ayrıca, TBMM’ye sunulan “Sermaye Piyasası Kanunu Tasarısı” nın “Geçici 9. Maddesinin 5. Fıkrasında “Borsa İstanbul Anonim Şirketinin esas sözleşmesinin tescil edilmesi ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının ve İstanbul Altın Borsasının her türlü varlıkları, borçları ve alacakları, hakları ve yükümlülükleri, elektronik ortamdakiler de dahil olmak üzere her türlü kayıtları ve diğer belgeleri bir bütün olarak, bu maddede yer alan istisnalar dışında, herhangi başka bir işleme gerek kalmaksızın Borsa İstanbul Anonim Şirketine devrolmuş sayılır. ” hükmü düzenlenmiştir.
Sermaye Piyasası Kanunun geçici 9. Maddesi ile getirilmek istenen bu yeni yapıda İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ve İstanbul Altın Borsası çalışanların mevcut Toplu İş Sözleşmeleri (TİS) ile kazanılmış olan haklarının korunması Sendikamız açısından, büyük önem arz etmektedir.
Yine söz konusu geçici maddenin 6. fıkrasının (c) bendinde “Borsa İstanbul Anonim Şirketine ait payların bir kısmı gerektiğinde stratejik ortaklıklar kurulması karşılığında ilgili taraflara ve/veya teknoloji, teknik bilgi ve yetkinlik aktarılması karşılığında diğer borsalara ve piyasa veya sistem işleticilerine Kurulun onayı ile devredilebilir.” ifadesinde yer alan stratejik ortaklıktan ne anlaşıldığı, stratejik ortaklığa neden gerek duyulduğu, nasıl bir stratejik ortaklıkla Borsa’nın ne kadar hissesinin stratejik ortağa devredileceği konularını net değildir.
Bu durum milli bir servet olan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ve İstanbul Altın Borsası hisselerinin dağıtımında ileride soru işaretlerine neden olabilecektir. Sendikamız, her iki Borsa’da çalışan üyelerimiz bilgi birikimi ve tecrübesinin ihtiyaç duyulan teknolojik alt yapının geliştirilmesi ve yatırımların devreye alınması için yeterli olduğunu düşünmektedir. Böylece yabancı bir kuruluşa teknolojik anlamda bağımlı olmak zorunda kalınmayacaktır.
Sonuç olarak; Sendikamız, SPK Kanun Tasarısının 137. Maddesinin 2. Fıkrası ile Sermaye Piyasası çalışanlarına getirilmek istenen grev yasağını anti demokratik bir uygulama olarak görmekte, işçinin emeğini ve sendikal hakları gasp etmeye yönelik bu maddenin reddedilmesi konusunda Yüce Meclisimizde yer alan tüm milletvekillerimizi duyarlı olmaya davet etmektedir.
Kamuoyuna duyurulur.
Tez-Koop-İş Sendikası
Genel Yönetim Kurulu