Mobbing davasında yargı topu taça attı

Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Tahir Çalgüner, 2009- 2010 yıllarında gerek Gazi Üniversitesi Şehir Planlama Bölüm Başkanı Gülseven Ubay Tönük ve Başkan Yardımcısı Metin Şenbil gerekse Mühendislik, Mimarlık Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. İbrahim Gürer’in mobbingine maruz kaldığını iddia ederek bu üç kişi hakkında 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde maddi manevi tazminat istemiyle dava açtı. […]

Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Tahir Çalgüner, 2009- 2010 yıllarında gerek Gazi Üniversitesi Şehir Planlama Bölüm Başkanı Gülseven Ubay Tönük ve Başkan Yardımcısı Metin Şenbil gerekse Mühendislik, Mimarlık Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. İbrahim Gürer’in mobbingine maruz kaldığını iddia ederek bu üç kişi hakkında 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde maddi manevi tazminat istemiyle dava açtı. Açtığı davada verilen karar ise şaşırtıcı: “Kamu görevlilerinin bu kusuru hizmet kusurudur. Burada personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açılır.” Yani mahkemeye göre mobbing kamu görevlileri tarafından değil, Gazi Üniversitesi tarafından yapılmıştır.
İkiy yılı aşkın süre devam eden ve uzman raporlarının ısrarla ‘mobbing var’ dediği davada Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi,  şekilsel bir karar aldı. Mahkeme adeta ‘topu taca atmak’ diye yorumlanacak bir sonuca vardı. Dosyanın esasına girmeyen Mahkeme, Anayasa ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda, “kamu görevlilerinin yetkililerini kusurlu eylemlerini nedeniyle oluşan zararlarda doğan tazminat davlarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceğine” hükmederek, davayı ‘husumet nedeniyle’, başka ifadeyle davacının davayı açacağı tarafın idare olduğuna karar vererek reddetti.

ŞAKA GİBİ! MOBBİNG OFİSİ KURDULAR
Öte yandan Çalgüner’in davasının ardından göreve gelen Gazi Üniversitesi yeni Rektörü Prof.Dr. Süleyman Büyükberber, mobbingle ilgili bir ofis kurulmasına karar verdi. Rektör yayınladığı duyuruda şunları söyledi: “Mobbing (psikolojik baskı-ayrımcılık) yasalarımızda ciddi bir suçtur. Hiç olmaması gereken alan ise tartışmasız  akademik hayattır. Mobbing işyerinde verimliliği düşürdüğü gibi uygulanan kişide onarılmaz psikolojik hasarlara sebebiyet vermektedir. Üniversitede akademik ve idari personele ve öğrenciye mobbing uygulanmasına asla izin verilmeyecektir. Öğretim üyeleri arasında ayırım yapan, ötekileştiren, ders verme hakkını, oturacağı oda, kullanacağı alet ve teçhizatı eşit ve uygun dağıtmayan tüm yöneticiler bu kapsamda değerlendirilecektir. Bu amaçla bir Mobbing Ofisi oluşturulmuş ve bir rektör danışmanımız görevlendirilmiştir. Mobbing uygulaması yaptığı tespit edilen her yönetici veya yetkili hakkında sonuna kadar hukuki süreç işletilecektir.”

Kaynak: BirGün / ESRA KOÇAK / 20 Eylül 2012

İlgini çekebilecek diğer içerikler