Sağlık Bakanlığı’nın eşitsizlikler içeren ücret ayrımcılığı uygulamalarına karşı sağlık emekçilerinin tepkileri ve ekonomik-demokratik hak talepli eylemleri devam ediyor.
Tez-Koop İş Sendikası 5 No’lu Şube üyesi sağlık emekçileri, geçtiğimiz Cuma günü sağlık çalışanları arasında yaşatılan ayrımcılığı protesto etmek amacıyla Çapa Tıp Fakültesi acil servisi önünde bir araya geldi. Tez-Koop İş Sendikası üyesi sağlık emekçileri, salgın koşullarında riskli ve ağır çalışma koşullarına dikkat çekerken, bakanlığın ayrımcı ek-ödeme düzenlemesi protesto edildi.
Korona salgınında bugüne kadar 8.000 aşkın sağlık emekçisinin hastalığa yakalandığı, ancak tedavi görerek görevlerini sürdürdükleri ifade edildi.
Tez-Koop İş Sendikası sitesinde yapılan açıklamada, Yüksek Hakem Kurulunca belirlenen ücret zamlarının adaletsiz olduğu ve pandemi koşullarında yapılan ek-ödemeden yararlandırılmadıkları ifade edildi.
Tez-Koop İş Şube Başkanı Selahattin Karakurt, çalışma koşullarını ve yaşadıkları sorunları şöyle anlattı:
Salgının yavaşlatılması ve kontrol altına alınması sürecinde tüm sağlık çalışanları yaşamlarını ortaya koyarak ön saflarda mücadele sürdürüyor. Bunun yanında sosyal hizmet, market, yerel yönetim, ulaşım, lojistik, güvenlik ile farklı sektörlerde bulunan büyük sanayi fabrikaları ile kamu hizmetlerinde görevli milyonlarca insan, toplumu ve ekonomiyi ayakta tutmak üzere her türlü tehlikeye karşı fedakarca çalışıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına göre Türkiye’nin 1 milyon 61 bin 635 kişiden oluşan büyük bir sağlık kadrosu var. Sağlık çalışanlarının 165 bini doktor, 204 bini hemşire, 690 bini ise 54 farklı meslek grubundan; hastabakıcı, laborant, teknisyen, tıbbi sekreter, temizlik ve güvenlik görevlisi, bilgi işlemci, idari personel ve diğer çalışanlardır.
Yaklaşık üç aydır yoğun biçimde sürdürülen Covid-19 ile mücadele sürecinde Covid-19’dan yaşamlarını yitiren insan sayısı yoğun bakım ve entübe hasta sayısı 1.077’dir. 121.507 hasta da tedavi gördü ve iyileşti.
Hekimleri, laborantları, hemşireleri, hastabakıcıları, büro çalışanları, güvenlikçileri; yemekhane, genel temizlik ve bakım elemanları, şoförleri, sosyal bakım çalışanları ile sayamadığımız yüzbinlerce insan, bu mücadelenin en ön saflarında günlerce birçoğu evlerine gidemeden; çocuklarını, eşlerini, ana-baba ve yakınlarını göremeden, gece-gündüz demeden çalışıyor.
Bu yoğun çalışmalar sonucu çok sayıda sağlık çalışanı yaşamını yitirirken 8 bine yakın sağlık çalışanı Covid-19’a yakalandı ve bunların hemen tamamı yeniden işlerinin başına dönerek korkmadan ve yılmadan insanların sağlığı için yaşamlarını ortaya koymaya devam ediyor
“3 aylık ek ödeme düzenlemesinde büyük ayrımcılıklar yaşanıyor”
24 Mart’ta yürürlüğe giren üç aylık ek ödeme düzenlemesi ile emekçiler arasında ayrımcılık yapıldığını ifade eden Karakurt, sağlık emekçilerinin taleplerini şöyle açıkladı:
1-Sağlık çalışanları arasında ayrımcılığa neden olan ek ödeme düzenlemesine sağlık sisteminde yer alan tüm çalışanlar şartsız ve koşulsuz olarak dahil edilmelidir
2-696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kadroya geçirilen ancak sendikal ve toplu sözleşme hakları uluslararası sözleşmelere, Anayasaya ve yasalara rağmen kısıtlanan ve verilmeyen haklar hemen verilmelidir. Bu statüde bulunan tüm çalışanların hak kayıpları gecikmeden mutlaka karşılanmalıdır.
3-Tüm sağlık çalışanlarına hiçbir ayrım ve farklılık gözetmeden Covid-19 salgını süresince ek ödeme yapılmalıdır
4-Tüm sağlık çalışanlarına, Covid-19 salgını sürecinde yürüttükleri özverili ve ağır çalışma koşulları dikkate alınarak emekliliklerinde geçerli olmak üzere yıpranma payı verilmelidir.
5-Covid-19 hastalığı tüm çalışanlar için meslek hastalığı olarak tanınmalıdır; bu hastalık nedeniyle geçici ya da sürekli iş göremezliği olanlar iş kazası geçirmiş sayılmalıdır”
emek.org.tr