Kazova direnişçi işçileri: patronsuz çalışmak çok güzel

Çalıştıkları fabrikayı işgal ederek patronsuz üretime geçen ve kooperatif oluşturmayı hedefleyen Kazova Tekstil işçileri, 28 Eylül Cumartesi günü gerçekleşecek defile ile ürünlerini tanıtmaya hazırlanıyor. Patronsuz üretimin mümkün olduğunu kanıtlayan ve halka uygun fiyata kaliteli kazaklar sunmak isteyen işçiler, “Patronsuz çalışmak çok güzel. Buraya gelince insan eve gitmek istemiyor. Kendi ürettiğimizi kendimiz kazanıyoruz” diyerek, direnişlerinin tüm […]

Çalıştıkları fabrikayı işgal ederek patronsuz üretime geçen ve kooperatif oluşturmayı hedefleyen Kazova Tekstil işçileri, 28 Eylül Cumartesi günü gerçekleşecek defile ile ürünlerini tanıtmaya hazırlanıyor. Patronsuz üretimin mümkün olduğunu kanıtlayan ve halka uygun fiyata kaliteli kazaklar sunmak isteyen işçiler, “Patronsuz çalışmak çok güzel. Buraya gelince insan eve gitmek istemiyor. Kendi ürettiğimizi kendimiz kazanıyoruz” diyerek, direnişlerinin tüm işçilerin direnişi haline gelmesini istiyor.

Ne Olmuştu?

İşverenleri tarafından 31 Ocak’ta izne çıkarıldıkları söylenerek işten çıkarılan Kazova Tekstil işçileri, gasp edilen hakları için fabrika önünde aylarca direndi. 2 Ağustos’ta fabrikayı işgal eden işçiler, aylarca sürdürdükleri direnişlerine farklı bir boyut kazandırdı, fabrikaya el koymaları sonrası depoda kalan numune kazakları Abbasağa Forumu’nda satan işçiler kazandıkları paralarla arızalı olan üretim makinelerini tamir ederek üretime başladı. Şu anda sadece 3 makine ile üretim yapabilen işçiler, üretimi daha da büyüterek bir kooperatif oluşturmayı amaçlıyor. İşçilerden Bülent Ünal, direnişte 12 işçinin yer aldığını belirterek, 3 işçinin üretim yaptığını, geri kalanların ise satış ağını oluşturmak gibi diğer kollarda görev aldığını belirtti.

Hedef kooperatif

Dünyada patronsuz üretimin örnekleri bulunduğunu belirten işçiler, “Türkiye’de de 80 öncesinde örnekleri vardı, 1969’da Çorum’da kömür madenine el koyan işçiler üretime geçmişti, 34 gün de olsa böyle bir deneyim var Türkiye’de. İşte biz fabrikaya girdikten sonra yarım kalmış numune ürünler vardı. Bu makinelerin hepsi bozuktu. Biz oradan yola çıkarak, o kazakları satarak makineleri tamir ettik. O kazaklardan çıkmış bir fikirle 2 Ağustos itibariyle de Abbasağa Forumu’nda satışa başladık. O süreçten beri kendimizi bilfiil üretimde görüyoruz. Makineler o kadar kullanılmaz hale getirilmiş ki, örneğin motor lazım, alıyoruz, ama başka bir sorun daha çıkıyor. Şu an tam anlamıyla çalışma kapasitemiz hala yok” dediler.

Halkımıza kaliteli kazak vereceğiz

Hedeflerinin kooperatif oluşturmak olduğunu anlatan işçiler, “Kooperatifin tüzüğü üzerinde çalışıyoruz. Buradaki derdimiz tamamen şu insanların geçinebilecek bir ücretle, çalışılabilecek bir saatle yaşayabilirliğini göstermek. Bu mümkün, dünyada da örneği var üstelik Kooperatifin sosyal anlamda bir mesajı da var. Biz kapitalizme karşı alternatif ekonomik sistemin kooperatif olduğunu düşünüyoruz. Kooperatiflerin yayılmasından yanayız. Bu anlamda kooperatif kurmak istiyoruz” değerlendirmesinde bulundular. Daha önce hep büyük firmalarda çalıştıklarını belirten işçiler, “Bizim ürettiğimiz kazaklar büyük firmalarda çok çok yüksek fiyatlara satılıyordu. Halkımız iyi kazağı, kaliteli kazağı giyemiyordu. Biz diyoruz ki, biz halkımıza kaliteli kazağı uygun fiyata verebiliriz.”

Bizim patronlara ihtiyacımız yok

28 Eylül Cumartesi günü ise fabrika önünde gerçekleşecek bir defile ile üretimlerini tanıtacaklarını belirten Kazova Tekstil işçileri, “Sanatçı dostlarımız da katılacak. Pelin Batu, Nilüfer Açıkalın, Deniz Türkali, Nejat Yavaşoğulları, Grup Yorum, Pınar Aydınlar bizle olacak” diyerek herkesi mücadeleye çağırdılar.

Tüm Dünyada Sesimizi Haykıralım

İki yıl Kazova Tekstil’de çalışan Yaşar Gülay da, “İlk başta çadırla başladık. Çadırdan sonra baktık 5 kuruş paramız yok. ‘Dışarıda oturmakla olmuyor. İşgal edelim’ dedik. Dördüncü girişimimizde başarılı olduk. Ne olursa olsun dedik ve girdik başardık. Çevik kuvvet geldi. Terörle mücadele geldi, çıkmadık direndik” diyerek direniş sürecini anlattı. Eşi kanser hastası olan Gülay, “Patronsuz çalışmak çok güzel. Buraya gelince insan eve gitmek istemiyor. Kendi ürettiğimizi kendimiz kazanıyoruz. Biz kazanırsak bütün işçiler kazanır. Bize destek versinler. Birlik ve beraberlikle her güçlüğün altından çıkabiliriz. Bu direniş sadece bizim değil bütün işçi sınıfının direnişi olsun. Tüm dünyaya sesimizi haykıralım. Bu da oluyormuş desinler. Bütün işçi kesimi gözünü açsın. İnşallah örnek oluruz inşallah kimse ezilmez” dedi.

Kaynak: DİHA

İlgini çekebilecek diğer içerikler