İş Cinayetlerinde Hayatlarını Kaybedenlerin Yakınları, bugün Galatarasay lisesinin önünde 7. Vicdan nöbetinde, tersanelerde hayatlarını yitirenler için bir araya geldi. Hayatını kaybeden ailelerin dinlendiği etkinlikte, mecliste görüşülen ‘iş sağlığı ve güvenliği’ yasa tasarısının işçi ölümlerini engellemek için değil, iş kalitesinin yükseltilmesi için hazırlandığı belirtildi. Hükümete, milletvekillerine, siyasi partilere ve sendikalara seslenen kayıp yakınları işçi ölümlerinin durdurulması için yasal mevzuatın uygulanmasını istedi. İş Müfettişlerinin sayısının arttırılması, özerkliklerinin güçlendirilmesi, sorumluların yargılanması ve cezai işlemlerin hukuka uygun gerçekleştirilmesini isteyen aileler, ‘İş sağlığı ve Güvenliği’ yasasının çözüm olmayacağını vurguladılar. ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ yasasının mecliste onaylandıktan sonra da işçi ölümlerinin devam ettiğini söyleyen aileler, Eskişehir’deki patlamayı örnek göstererek ,yaşanan kazalar arasındaki benzerliğe dikkat çektiler.
Son dönemde iş cinayetlerinde hayatlarını kaybedenlerden bazıları şöyle :
-Antalya’nın Alanya ilçesinde 19 yaşındaki Cüneyt Demir, klima montajı yaparken elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi.
-Muş Alparslan Üniversitesi inşaatında çalışan Raif Bekçi (32) adlı işçi, dördüncü kattan düşerek yaşamını yitirdi.
-Bingöl’ün Genç ilçesinden 3 ay önce çalışmak üzere Van’ın Erciş ilçesine giden çatı ustası İbrahim Kovalar (30) dün akşam saat 18.30 sıralarında dengesini kaybederek inşaattan düştü ve yaşamını kaybetti.
-İzmir’in Torbalı ilçesinde bir fabrikanın bacasında emisyon ölçümü yapan Çevre Mühendisi Onur Ercan Özakıncı’yı yüksek gerilim hattında elektrik çarptı ve hayatını yitirdi.
-Kocaeli Kahyalı Kaptan’da kapalı spor salonu inşaatında Türkan Balin (40) ,elektrik akımına kapılarak iş cinayetine kurban gitti.
-Antalya-CMP Yatçılıkta montaj ustası olarak çalışan 46 yaşındaki Uğur Kazancı, atölyeden çıkarılan yatın, duvara çarpması sonucu yıkılan duvarın altında kalarak yaşamını yitirdi.
-Van Muradiye’de çalıştığı taş ocağında elektriğe kapılan 27 yaşındaki Adem Tosun hayatını kaybetti.
Tüm bu ölümler bir daha olmasın diye bir araya gelen , herkesi Vicdan ve Adalet Nöbetine katılmaya çağıran aileler 28 Nisan tarihinin tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de ‘İş Kazalarında hayatlarını kaybedenler için Yas/Anma günü ‘ ilan edilmesini talep etti. Aynı zamanda ‘Şehit ailelerine’ tanınan sosyal-ekonomik haklardan yararlanmak istediklerini belirttiler.
Tuzla Tersanesinde 2006 yılında patlama sonucu yaşamını yitiren İbrahim Levent’in eşi Ruhiye Levent, eşinin yeni boyama yapılan bir yerde kaynak yapmaya zorlandığını, patlamanın bu yüzden gerçekleştiğini söyledi. Eşinin ölümü sonrası, işveren tarafından hukuki süreç başlatılmasına yönelik baskıya maruz kaldığını söyleyen Levent, ‘Artık işçi ölümleri son bulsun.’ Dedi.
18 yaşındaki oğlu Sezai Demiral’ı Tuzla Tersanelerinde yitiren Limter-iş Genel Sekreteri Hakkı Demiral, bir iş kazası gerçekleştiğinde taşeronunun aracılığını yapanların aileyi kuşattığını ve kan pazarlığına giriştiklerini söyledi. Taşeronlaşma ve Tuzla Tersanelerindeki kazalara ilişkin güvencesiz çalışmaya dikkat çeken Demiral, Tuzla Tersanelerinde çalışan 60.000 işçinin 40.000’nin güvencesiz çalıştığını ,iş güvenliğinin olmadığını, sosyal haklardan yoksun, günlük 20 liraya çalıştırıldıklarını belirtti. ‘Asıl sorumlular ana firmadır diyorlar ama daha bir işveren tutuklanmadı’ diyen Demiral, sorumluların cezalandırılması ve iş kazalarının önlenmesi için herkesi göreve çağırdı. Sezai Demiral’ın annesi ise, ‘Ben istiyorum ki kimse ölmesin. Bir de cezalar yüksek verilsin. Oğlum ölmedi, öldürdüler. İş kazası değil, Allah’tan değil bu, öldürdüler. Niye ölsün bu insanlar. Biz bittik, bizim hayatımız bitti, her Allah’ın günü hastanelerde sürünüyoruz ’ dedi.