İliç Çöpler altın madeni sahasında yaşanan facia sorumluları olarak gösterilen Anagold şirketi ve dönemin yetkili bakanı Murat Kurum hakkında suç duyuruları yapıldı.
Ekoloji örgütleri kaynağından aldığımız bilgiye göre dün 18 adliyede yapılan suç duyuruları sayısı 500 ü geçti. Suç duyurularının devam edeceği beklenilmektedir.
İstanbul’da 26 ŞUBAT 2024 günü yapılan İLİÇ SUÇ DUYURUSU İÇİN BASIN BİLDİRİSİ metni şöyledir:
“İliç’te ekokırım suçu işlenmiştir.
Yaptığımız suç duyurusu ile, İliç’te yaşanan, telafisi mümkün olmayan ağır doğa tahribatının, bir çevre felaketi değil “ekokırım suçu” olduğunu vurgulamak isteriz. Ekokırım, doğanın katledilmesi, gelecek kuşakları da etkileyecek şekilde, ağır ve telafisi mümkün olmayan doğa tahribatı, yani ekolojik yıkımdır. Böylesi büyük ölçekte doğa tahribatına sebep olan “kasıtlı fiiller” ise ekokırım suçudur.
Bu bağlamda, İliç’te yaşananlar kesinlikle “ihmal suçu” değildir. Öngörüldüğü, uyarıldığı, ölçümlendiği, verileri sunulduğu halde, sonucu bilinerek yapılan bu kasıtlı fiiler, ihmal edildi denilerek geçiştirilemez veya örtbas edilemez. Su döngüsü marifetiyle, Fırat Havzası’nın tamamına yayılmasına uzmanlar tarafından kesin gözüyle bakılan bu “sınır ötesi doğa tahribatı”, yani ekolojik yıkım, hava küre, yer küre ve su küreyi, çok ağır ve geniş ölçekte kirletmiş, gelecek kuşakların sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını ellerinden almıştır.
Başka bir deyişle, İliç altın madeninden yayılan tehlikeli atıklar, hem coğrafi bakımdan sınır ötesine taşan, hem de o coğrafyada yaşayan tüm canlılığı tehdit eden, “devasa ölçekli bir suç mahalli” haline insan eliyle dönüştürülmüştür. Ekokırım suçu günümüzde, dünyanın bildiği, tartıştığı, hem ulusal hem de uluslararası yasalara dahil ettiği bir suçtur. Yaşam alanlarımızı yok eden kişi, kurum, anlayış ve uygulamalara karşı, doğa ve insan türü, bu günkü değerler ve yetersiz hukuki tedbirler düşünüldüğünde savunmasızdır.
Bu gün olduğu gibi “kasten işlenmiş suçlar karşısında hiçbir sorumluluk almayan yetkililer” çıkmazından kurtulmak ve tıpkı ekosistemin kendisi gibi bütüncül bir bakış açısıyla, canlı ve/veya cansız, doğayı oluşturan tüm unsurların haklarını korumak için yine hukuğa güveniyoruz.
Bu amaçla, sokaktaki yurttaşlardan 28 bin ıslak imza toplayarak sunduğumuz Ekokırım Yasa Teklifinin 5 Ocak 2024 tarihinden beri tüm vekillerin masasında olduğunu buradan duyururuz. Eğer vekiller, gelecekte, İliç gibi büyük ekokırımlardan ülkemizi korumak istiyorlarsa, dünyanın bu konuda aldığı önlemleri yerine getirir ve ekokırımın suç olarak ceza hukumuzda yer alması için gereken Meclis oturumlarını başlatırlar.
Türkiye çapında, 18 adliye sarayına bu gün eş zamanlı verdiğimiz suç duyurusunun içeriği aşağıdaki gibidir:
1-Çok sayıda insanı öldürme (TCK madde 81, 85/2), 2-“İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla” Çevreyi kasten kirletme (TCK madde 181/1,4,5), 3-Görevi kötüye kullanma (Kamu görevlileri yönünden) (TCK madde 257) 4-Tespit edilecek diğer suçlar Anayasanın 17.maddesi ile güvence altında alınan “yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı”na, 56.maddesinde yer alan “sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkı” ile “çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek ödevi”ne dayanarak olayla ilgili etkili soruşturma yapılması, faillerin cezalandırılması için başvuru yapıyoruz
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş, yöneticileri ve çalışanları ile gereken idari önlemleri almayan, denetim yapmayan olaya yol açan izin ve ruhsatları veren kamu görevlilerinin tespit edilmesini, yapılacak soruşturma sonucunda, tespit edilen şüphelilerin atılı suçlardan cezalandırılmaları, şüpheli şirkete verilen tüm izinlerin TCK madde 60 gereğince iptali istemli olarak kamu davası açılmasını talep etmekteyizç-EKOKIRIM YASASI YURTTAŞ İNSİYATİFİ”
Kurumlar adına veya bireyler adına yapılacak suç duyurusu dilekçe örnekleri de aşağıdadır.
…/…/2024
…….. CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Kanalıyla
İLİÇ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
ŞİKAYETÇİ : (Ad-soyad-TC kimlik no-adres)
ŞÜPHELİLER :
- Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş, Çöpler Köyü Mevkii İliç/ERZİNCAN
- Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş yöneticileri
- Suçun önlenmesi için görevini yapmayan, Murat Kurum, Eski Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı- Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü görevlileri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı-Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü görevlileri, Erzincan Valiliği- İzleme ve Denetleme Komisyonu üyeleri
- 2022 yılındaki siyanür borusunun patlaması adli ve idari soruşturmalarını kapatan kamu görevlileri
SUÇLAR : Şüpheli Anagold Madencilik San.ve Tic.A.Ş. tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni işletmesinde yığın liç sahasının kayması/çökmesi ve geniş bir alana yayılması sonucu; 1-Çok sayıda insanı öldürme (TCK madde 81, 85/2), 2-“İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla” Çevreyi kasten kirletme (TCK madde 181/1,4,5), 3-Görevi kötüye kullanma (Kamu görevlileri yönünden) (TCK madde 257) 4-Tespit edilecek diğer suçlar
SUÇ TARİHİ : 13.02.2024
13.02.2023 tarihinde Erzincan-İliç’te siyanür liçi yöntemiyle işletilen şüpheli Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni işletmesinde yığın liçi sahasında meydana gelen kayma/çökme sonucunda büyük bir ekolojik yıkım yaşanmıştır. Resmi açıklamalara göre; maden çalışanı 9 kişi, kayan siyanürlü ve ağır metalli kütlenin altında kalmıştır. Çöpler Altın Madeninde işlenen ilk suç değildir. Yığın liçi sahasında 27.03.2022 tarihinde de kayma meydana gelmişti. 21 Haziran 2022 tarihinde şimdi yıkılan liç sahasına siyanür taşıyan boru çatlamış ve 3 saat boyunca, yaklaşık 20 ton siyanürlü solüsyon açık alana boşalmıştı. Bu olay üzerine çok sayıda kurum ve kuruluş ile yaşam savunucusu yurttaş, suçun faillerinin tespit edilerek yargılanmaları için İliç Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu ancak Savcılık tarafından KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA karar verilmişti. İşlenen ekokırım suçuna ilişkin olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından altın madeni işletmesine, “en üst sınır”dan idari para cezası kesilmiş, çevre izin ve lisansı iptal edilerek 27.06.2022 tarihinde faaliyeti durdurulmuşsa da 23 Eylül 2022’de yeniden faaliyetine izin verilmiş ve doğaya karşı işlenen suçlar bu şekilde kapatılmıştı. Şimdi de yığın liç sahası çökmüş, 9 maden çalışanının ölmesine ve geri dönüşü olmayacak şekilde ekolojik yıkıma yok açılmıştır. İşlenen suç, tipik bir ekokırım suçudur.
Anayasanın 17.maddesi ile güvence altında alınan “yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı”na, 56.maddesinde yer alan “sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkı” ile “çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek ödevi”ne dayanarak olayla ilgili etkili soruşturma yapılması, faillerin cezalandırılması için başvuru yapıyorum.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş, yöneticileri ve çalışanları ile gereken idari önlemleri almayan, denetim yapmayan olaya yol açan izin ve ruhsatları veren kamu görevlilerinin tespit edilmesini, yapılacak soruşturma sonucunda, tespit edilen şüphelilerin atılı suçlardan cezalandırılmaları, şüpheli şirkete verilen tüm izinlerin TCK madde 60 gereğince iptali istemli olarak kamu davası açılmasını talep ediyorum. Saygılarımla.
(Ad-Soyad –İmza)
EKİ:Nüfus cüzdanı fotokopisi
…………………………………………………………………………………..
…/…/2024
…….. CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI
Kanalıyla
İLİÇ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA-
ŞİKAYETÇİ : (Ad-soyad-TC kimlik no-adres)
ŞÜPHELİLER :
1.) Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş, Çöpler Köyü Mevkii İliç/ERZİNCAN
2.) Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş yöneticileri
3.) Suçun önlenmesi için görevini yapmayan
- Murat Kurum, Eski Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı- Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü görevlileri
- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı-Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü görevlileri
- Erzincan Valiliği- İzleme ve Denetleme Komisyonu üyeleri
- 2022 yılındaki siyanür borusunun patlaması adli ve idari soruşturmalarını kapatan kamu görevlileri
SUÇLAR :
Şüpheli Anagold Madencilik San.ve Tic.A.Ş. tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni işletmesinde yığın liç sahasının kayması/çökmesi ve geniş bir alana yayılması sonucu;
1-Çok sayıda insanı öldürme (TCK madde 81, 85/2),
2-“İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla” Çevreyi kasten kirletme (TCK madde 181/1,4,5),
3-Görevi kötüye kullanma (Kamu görevlileri yönünden) (TCK madde 257)
4-Tespit edilecek diğer suçlar
SUÇ TARİHİ : 13.02.2024
- OLAYLAR :
Çöpler Altın Madeni İşletmesi, Türkiye’deki yığın liçi yöntemi ile altın madeni elde edilen en büyük tesistir, 2009 yılından bu yana faaliyet göstermektedir. İşletme Fırat nehrinin bir kolu olan Karasu ve bunun üzerinde bulunan Bağıştaş barajına çok yakın konumdadır. İşletmenin bulunduğu alanın akarsu ve baraja göre daha yüksek konumda olması, işletmede oluşabilecek her türlü sıvı atığın serbest kalması halinde aşağı doğru akarak akarsuya erişmesi ve büyük çevre felaketlerine yol açma riski bulunmaktadır.
13 Şubat Salı günü saat 14.30 sularında Erzincan-İliç’te siyanür liçi yöntemiyle işletilen şüpheli Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni işletmesinde yığın liçi sahasında meydana gelen kayma/çökme sonucunda büyük bir ekolojik yıkım yaşanmıştır. Resmi açıklamalara göre; maden çalışanı 9 kişi, kayan siyanürlü ve ağır metalli kütlenin altında kalmıştır. Can kaybına yol açmasının yanı sıra yığın liçi sahasının kayması aynı zamanda şimdiden sonucu kestirilemeyecek büyük bir çevre felaketine yol açmıştır. Konunun uzmanları tarafından, zehirli, ağır metalli atığın Fırat Nehrine karışma riski uyarısı yapılmaktadır. Sınır aşan suların kirlenmesi halinde, Türkiye açısından uluslararası boyutta sorumluluklar doğuracaktır.
Söz konusu altın madeni işletmesindeki sürekli yükselen yığın liçi sahası ve atık barajı konusunda Uzmanlar, uzun zamandır uyarıda bulunmaktadırlar. Yaşanan; kaza ya da doğal felaket şeklinde geçiştirilemeyecek, göz göre göre işlenen bir ekokırım suçudur.
Çöpler Altın Madeninde işlenen ilk suç değildir. Yığın liçi sahasında 27.03.2022 tarihinde de kayma meydana gelmişti. 21 Haziran 2022 tarihinde şimdi yıkılan liç sahasına siyanür taşıyan boru çatlamış ve 3 saat boyunca, yaklaşık 20 ton siyanürlü solüsyon açık alana boşalmıştı. Ekolojik bir yıkıma yol açacak olan bu olay üzerine çok sayıda kurum ve kuruluş ile yaşam savunucusu yurttaş, suçun faillerinin tespit edilerek yargılanmaları için İliç Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. İliç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından işlenen suç “Çevrenin taksirle kirletilmesi sonucu toprakta,suda,havada kalıcı etki bırakması” suçu olarak nitelendirilmiş, bu kapsamda “…şüphelilerden Anagold Madencilik Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi, Adnan KEKLİK, Ethem KEKLİK, Burhanettin ŞAHİN, Muharrem KEKLİK, Soysal DOĞAN, Alpaslan İSKENDER, Mehmet Koray ŞİMŞEK, Kaan TOKER, Özgür KAYA, Ahmet İlker DOĞAN, Dursun Oktay ÖZDEMİR’e ön ödeme emri çıkarılmış, ön ödeme emirlerinin yerine getirilmesi üzerine haklarında KAMU ADINA KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA karar verilmişti. Adli soruşturmanın yanı sıra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından altın madeni işletmesine, “en üst sınır” olan 16 Milyon 441 Bin 440 Türk Lirası idari para cezası kesilmiş, çevre izin ve lisansı iptal edilerek 27.06.2022 tarihinde madenin faaliyeti durdurulmuşsa da 23 Eylül 2022 tarihinde yeniden faaliyetine izin verilmiş ve doğaya karşı işlenen suçlar bu şekilde kapatılmıştı.
İki yıl önce kayan yığın liç sahası 13 Şubat 2023 günü çökmüştür. Olay sonucu, 9 emekçinin yaşam hakkı elinden alınmış, ayrıca geri dönüşü olmayacak şekilde ekolojik bir yıkıma yok açılmıştır. İşlenen suç, tipik bir ekokırım suçudur.
Anayasanın 17.maddesi ile güvence altında alınan “yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı”na, 56.maddesinde yer alan “sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkı” ile “çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek ödevi”ne dayanarak olayla ilgili başvuru yapıyoruz.
- HUKUKSAL DEĞERLENDİRMELER :
Bilindiği gibi; Anayasa’nın 17/1. maddesine göre; “.. Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir..” Anayasa’nın 56/1. maddesine göre herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında getirilen düzenleme ile de çevreyi geliştirmek , çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek gerek Devlete gerekse vatandaşlara ödev olarak yüklenmiştir. Anayasanın 56. Maddesi ile sadece bizlerin değil, gelecek nesillerin de yaşama hakkı güvence altına alınmıştır. Bu çerçevede, insan ve canlı yaşamının devamlılığı adına, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının bir insan hakkı olarak ve kamusal bir anlayışla ele alınması gerekmektedir.
Anayasada yer alan bu ilkeler 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 3/a maddesinde de benzer biçimde düzenlenmiştir. Buna göre; gerçek ya da tüzel kişi olarak herkes, çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesi ile görevli olup, alınacak tedbirlere ve belirlenen esaslara uymakla yükümlüdür. Bu bağlamda, “kamu sağlığını ve çevreyi koruma” prensibi Türk Ceza Kanunu’nun birinci maddesinde Kanun’un amaçlarından birisi olarak öngörülmüş, ayrıca “sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı” başta bu Kanunun 181 ilâ 184. maddeleri olmak üzere, 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nda ve diğer bir kısım mevzuatta koruma altına alınmış, çevreyi kirletme eylemi farklı suç ve kabahat türleri ile yaptırıma bağlanmıştır.
Türk Ceza Kanunu’nun 181. maddesinin birinci fıkrasında suç olarak düzenlenen atık veya artıklarla çevrenin kasten kirletilmesi fiili, kanunlarda belirtilen teknik usullere aykırı olarak, çevreye zarar verecek şekilde atık veya artıkların alıcı ortamlar olan toprak, su ve havaya kasten verilmesidir. Buna göre suç, atık veya artıkların teknik usullere aykırı olarak bir defa alıcı ortama verilmesiyle oluşacaktır. Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere atık veya artığın; kasten su, hava ve toprak şeklinde gruplandırılan alıcı ortama ya da bu ortamlarla ilişkili ekosistemlerden birine verilmesi ile suç oluşacaktır. Çevrenin kasten kirletilmesi, kanunda tehlike suçu olarak düzenlenmiştir. Zararın gerçekleşmesi, bu suçta unsur olmadığı gibi cezalandırma şartı da değildir. Kaldı ki başvuruya konu olayda çok büyük zararlar meydan gelmiştir.
Öte yandan atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi hali TCK’nın 181. maddesinin 3. fıkrasında, bunların insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek etkilerinin olması ise aynı maddenin 4. fıkrasında cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli haller olarak düzenlenmiştir. Aynı maddenin 5.fıkrasında “maddenin iki, üç ve dördüncü fıkrasındaki fiillerden dolayı tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur” düzenlemesi getirilmiştir.
Buna benzer olayların bir daha yaşanmaması, şikayet edilen şirket hakkında, güvenlik tedbirinin alınması, TCK’nın 60/1. maddesine göre faaliyetine olanak sağlayan izinlerin iptali gerekmektedir.
Diğer yandan söz konusu olayın denetimsizlikten meydana geldiği de görülmektedir. Madenin ilk faaliyetinden ve kapasite artırımlarından önce Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporları düzenlenmiş, bu raporlar incelenip Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından uygun bulunmuş ve ÇED olumlu kararları verilmiştir. Ardından Erzincan Valiliği bünyesinde kurulan İzleme ve Denetleme Komisyonu tarafından her ay denetleniyor olması gerekir. Ayrıca Madencilik mevzuatı kapsamında Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından periyodik denetlemeler yapılması gerekmektedir.
Buna rağmen; Çöpler Altın Madeni İşletmesinde 27.03.2022 tarihinde yığın liç sahasında çatlama ve kayma meydana gelmiş, 21 Haziran 2022 tarihinde de yığın liç sahasına siyanür taşıyan boru çatlayarak, 3 saat boyunca yaklaşık 2 ton siyanürlü solüsyon doğaya boşalmıştır. Şimdi de suça konu olay gerçekleşmiştir.
Bu olaylar silsilesine göre;Çöpler Altın Madeni İşletmesine ilişkin ÇED raporlarındaki belirlemeler ve önlemlerin yetersiz olmasına karşın ÇED olumlu kararlar verildiği, faaliyet aşamasında da usulüne uygun denetimler yapılmadığı ve suça konu olayın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Böylelikle; şüpheli Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni işletmesinde, 13 Şubat 2024 tarihinde yığın liç sahasının kayması/çökmesi ve geniş bir alana yayılması sonucu; resmi açıklamalara göre 9 insanın öldürülmesi suçu ile bölgenin toprak örtüsünün, yer altı ve yüzey sularının siyanürlü, ağır metalli malzemeyle kirletilmesi sonucunda da“İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla” çevreyi kasten kirletme suçu işlenmiştir
Suçun faillerinin de Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile yöneticilerinin ve çalışanlarının yanı sıra, başta eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı şüpheli Murat Kurum ile ilgili diğer kamu görevlileri olduğu ortadadır.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş, yöneticileri ve çalışanları ile gereken idari önlemleri almayan, denetim yapmayan olaya yol açan izin ve ruhsatları veren kamu görevlilerinin tespit edilmesini, yapılacak soruşturma sonucunda, tespit edilen şüphelilerin atılı suçlardan cezalandırılmaları, şüpheli şirkete verilen tüm izinlerin TCK madde 60 gereğince iptali istemli olarak kamu davası açılmasını talep ediyorum. Saygılarımla.
Şikayetçi
(Ad-Soyad –İmza)
EKİ:Yetki belgesi;
………………………………………………………………………..
emek.org.tr