Gezi halk direnişi soruşturmasında gözaltına alınan 6 kişi serbest bırakıldı

Gezi halk direnişiyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında demokrat çevrelere yönelik yapılan gözaltılara sendika ve meslek örgütlerinden tepki gösterildi. 6 kişi serbest bırakıldı. İstanbul Emniyeti, gözaltına alınanların ‘Gezi Direnişi’nin devamını sağlamak, derinleştirmek ve medya kurmak için çalıştığını’ ileri sürdü. Anadolu Kültür AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın tutuklu bulunduğu soruşturma kapsamında ev baskınlarıyla gözaltına alınan Prof. […]

Gezi halk direnişiyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında demokrat çevrelere yönelik yapılan gözaltılara sendika ve meslek örgütlerinden tepki gösterildi. 6 kişi serbest bırakıldı.

İstanbul Emniyeti, gözaltına alınanların ‘Gezi Direnişi’nin devamını sağlamak, derinleştirmek ve medya kurmak için çalıştığını’ ileri sürdü. Anadolu Kültür AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın tutuklu bulunduğu soruşturma kapsamında ev baskınlarıyla gözaltına alınan Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Asena Günal, Hande Özhabeş ve Meltem Aslan Çelikkan serbest bırakıldı. Prof. Dr. Betül Tanbay ise sağlık kontrolünün ardından, yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı. Gözaltı kararı bulunan 7 kişinin arandığı belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında Anadolu Kültür AŞ’nin yöneticileri ve bazı akademisyenlerin de aralarında bulunduğu 20 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti. Gezi eylemleri gerekeli soruşturma kapsamında 4 ilde gerçekleştirilen operasyonlarda Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Tanbay, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Turgut Tarhanlı’nın da aralarında bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı.

Toplumun değişik kesimlerinden tepki

Gezi direnişi gerekçe gösterilerek sol-liberal demokrat kesimlere ve barış akademisyenlerine yönelik başlatılan soruşturma ve gözaltılar, sendika ve meslek örgütlerinden tepkiyle karşılandı.

Taksim Dayanışması Sözcüsü Mimar Mücella Yapıcı, operasyonu abes bulduğunu belirterek, “Gezi Direnişi dünyanın en büyük hak arama mücadelesi. Hak mücadelesi veren insanların tutuklanması abes bir durum. Tutarlı hiçbir yanı yok. Gezi Direnişi suç değildir. Gezi’de milyonlar vardı. Hepimiz vardık. Bu operasyonun amacı Gezi’yi kriminalize etmek, suç yaratmaktır” dedi.

Eğitim Sen Genel Başkanı Aydoğan: “Yaşanılan gözaltılar hukuksuzdur”

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan ise “Yaşanan hukuksuzluklarla, demokrasi, adalet ve eşit, özgür, demokratik bir cumhuriyet mücadelemiz her dönemden daha fazla önem taşımaktadır. Eğitim Sen üyemiz Betül Tanbay geçmişten bugüne bilimin, demokrasinin, barışın sesi olmuştur. Yaşanılan gözaltılar hukuksuzdur. Tüm hukuksuzlara karşı hukuk, demokrasi, adalet, eşit, özgür, demokratik cumhuriyet mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

İHD’den çağrı

İnsan Hakları Derneği (İHD), yazılı bir açıklama yayımlayarak gözaltına alınan sivil toplum çalışanları ve akademisyenlerin serbest bırakılmasını istedi. Operasyonun kınandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Turgut Tarhanlı ve birlikte gözaltına alınan kişilere yapılan bu muamele Türkiye’de kanunların keyfi olarak uygulandığını ve siyasi iktidarın yargı yolu ile baskı uygulayarak, istediği herkese istediği gibi davranabileceğini göstermektedir. Siyasi iktidarı bu tarz baskı yöntemlerinden vazgeçmeye davet ediyor, gözaltına alınanların biran önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu da operasyona tepkisini, “İktidarın Gezi’ye bakış açısı doğru değil. Gezi’nin kriminalize edilmesini doğru bulmuyorum. Gezi’nin sonlarında gerçekleşen provokatör eylemlerin, Gezi’nin başlangıçtaki fikrine gölge düşürmemesi gerektiğini anlatmak lazım” ifadeleriyle dile getirdi. Durakoğlu, “Gözaltına alınan Prof. Dr. Turgut Tarhanlı İstanbul Barosu’na kayıtlı bir avukattır. Turgut Hoca’nın evine yapılan operasyon sırasında barodan görevli bir avukat olmalıydı. Yapılan gözaltı işlemi yasalara aykırıdır” diye konuştu.

Eğitimciler tepkili: “Terörle mücadele aydınları avlama mekanizması değildir”

Akademisyenlere yönelik operasyona Eğitim-İş sendikasından da tepki geldi. Akademisyenlere yönelik operasyonla ilgili yapılan açıklamada da, “Terörle mücadele aydınları avlama mekanizması değildir” denildi.

“Gözaltına alınan akademisyenlerin, hakkında iddianame bile hazırlanmadığı halde bir yıldır tutuklu bulunan insan hakları aktivisti Osman Kavala ile hiyerarşik bir düzen içerisinde hareket ettikleri iddia edilmiştir. Daha Osman Kavala’nın bile neyle suçlandığı meçhulken, ‘onunla organize biçimde faaliyet göstermenin’ nasıl bir suç teşkil ettiği ise akıllarda soru işaretleri bırakmıştır. Devletin; eğitim, savunma, ticaret gibi en hayati kollarını cemaat kisvesindeki bir terör örgütüne bırakan, zamanında ‘ne istedilerse veren, rant için kandırılan, bile bile lades olan, bunun bedelini de ülkeye ödeten bir anlayış, şimdilerde terörle mücadele adı altında bir cadı avı başlatmıştır. Yaşasa, Aziz Nesin’in bile yazacak bir şey bulamayacağı bu akıldışı tablo, Türkiye’de adaletin artık nasıl bir sopa haline getirildiğini de bir kez daha göstermiştir” denildi.

emek.org.tr

 

İlgini çekebilecek diğer içerikler