Barıştan yanayız. Elbette haksız, kirli savaşlara da karşıyız!
Şu gerçeği de biliyoruz ki kapitalizm savaşsız yapamaz; ülkeleri, kentleri korkunç savaş makineleri ve bombalarıyla yıkıp ve yaşamları yok etmek kapitalizmin ruhunda vardır.
Çünkü savaşlar kapitalizmin geçim kaynağıdır. Savaş, onun için sermayeyi ve egemenlik alanını büyütme alanıdır. Yeniden üretmek ve satmak için; üretilmiş tüm maddi şeyleri, şehirleri yok eder ve insanlığı yıkıma sürükler.
İnsanca, barış koşullarında onurlu yaşamak için kapitalizmden ve onun insanlığa ve ürettiği güzel şeylere yönelik yıkıcı haline son vermek ve yani ondan kurtulmamız gerekmektedir. Aksi halde Ortadoğu’da, Ukrayna’da veya Afrika ülkelerinde savaş hali devam edecek, insanlar ve toplumlar insanlıktan uzak koşullarda mutsuz olmaya devam edecektir. Savaş politikalarına ve bir savaş makinesi NATO varlığına son verilmelidir.
İnsanlığın sağlık, barınma, beslenme, eğitim, işsizlik, yoksulluk ve insanca yaşama konularında büyük sorunları vardır ve çözüm beklemektedir. Bu sorunlar barışçıl ortamlarda ve insani zeminlerde çözülebilir sorunlardır. Savaş açlık ve yoksulluğu artırır, insanlıktan çıkarır. O nedenle savaşlar koşulsuz bitirilmelidir. Savaşa ve silahlanmaya ayrılan bütçeler, insanlık sorunlarının çözümüne ayrılmalıdır.
1 Eylül Dünya barış günü dolayısıyla barış, adalet, insan hakları yolunda; bireylerin ve halklarımızın barış içerisinde insanca yaşam özlem ve mücadelesinde; dünyada ve ülkemizde toprağa düşen ve emeği geçen tüm insanlarımızı saygıyla anıyoruz.
Barış mücadelesini toplumsal kurtuluş mücadelesinden ayrı düşünmüyoruz. Yani emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadeleden ayrı bir konu değildir. Bu aynı zamanda insanlığın ve toplumların adalet, eşitlik, özgürlük gibi temel toplumsal ütopyalarına yönelik bütünlüklü örgütlü mücadelesi anlamındadır.
Kararlı, ilkeli ve örgütlü olmayan halk mücadelesinin söneceği, barış karşıtı çevre ve güçler tarafından kullanılacağı bilinciyle halklarımızın barış içerisinde kardeşçe yaşama özlemini paylaşıyoruz.
Barış ve insan hakları mücadelesi gününde, 12 Eylül faşizm koşullarında yitirdiğimiz değerli bir insanımızı, Didar Şensoy ablamızı saygıyla anıyoruz.
İnsan hakları savaşçısı Didar Şensoy… İnsan hakları derneği kurucusu; insan haklarını öğreten, insan hakları mücadelesini örgütleyen Didar Şensoy; 1 Eylül 1987 de TBMM önünde devrimci tutsakların insanca yaşam koşulları ve hakları için mücadele ederken, polis tarafından darp edilerek kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
Bir dostumuzun dediği gibi, “Her zaman Didar Abla bize hâlâ kulaklarımızdan silinmeyen sesiyle ‘aslanlarım direnin’ diyecek ve biz de her zaman söyleyeceğiz, Didar’lar Ölmez!”
Didar Şensoy1934 Yugoslavya doğumludur. Yugoslavya’da radyo spikerliği ve öğretmenlik yaptı. Kardeşinin tutuklanması ile cezaevleri koşullarının iyileştirilmesi ve ihlallere karşı mücadeleye katıldı. 12 Eylül askeri darbesinin tüm demokratik hakları ortadan kaldırması ve cezaevlerindeki ihlallere karşı gelişen hak mücadelesinin önderlerinden oldu. İnsan hakları derneği kurucularındandır.
1 Eylül 2023 günü saat Feriköy’de 11.00 de mezarı başında DİDAR ABLAMIZI ANIYORUZ…
Emek.org.tr