Milyonlarca kamu emekçisini yakından ilgilendiren 2020-2021 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri dün olaylı başladı.
Beş milyonun üzerinde kamu emekçisinin devletle yapacağı TİS görüşmelerinde taleplerini ifade etmek için birçok ilden yürüyüş eylemi başlatan KESK üyelerine, Ankara’da Aile Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı önünde polis saldırdı. Bakanlığa yürüyen KESK’lilere polis biber gazı ile saldırısında, KESK Merkez Yürütme Kurulu üyesi İlhan Yiğit, Haber Sen Genel Sekreteri Burak Ustaoğlu, SES Kadın Sekreteri Selma Atabey, Tarım Orkam-Sen Başkanı Hamit Kurt’un da aralarında bulunduğu KESK liler gözaltına alındı Saldırıda esnasında bazı KESK’liler ise yaralandı.
Akşam saatlerinde gözaltına alınanlar serbest bırakıldı.
TİS görüşmeleri salonunda da gerginlik yaşanırken, görüşmeler bir takvime bağlı yürütüleceği açıklandı.
KESK Açıklamaları
Gözaltına alınanlardan KESK MYK üyesi İlhan Yiğit ve Eş Genel Başkan Aysun Gezen TİS görüşmelerine ve saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Üç sendikanın yer aldığı TİS masasında KESK’in yer almasının nedenini, Memur-Sen’in “yeni bir satış sözleşmesine imza atmasını engellemek” olarak açıklayan Yiğit, bu amaçla Edirne, Van, Artvin ve Muğla’dan başlamak üzere yürüyüş gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Yiğit, Sendikaorg’a yaptığı açıklamada, AKP’nin kamu emekçileri açısından güvenceyi ortadan kaldırdığını, kamu emekçilerini “AKP’nin memuru” haline getirmek adına ciddi adımlar atmış olduğunu belirtti. Yiğit bundan 12 Temmuz 2019’da doğrudan İçişleri Bakanlığı’na bildirim yaptıklarını belirterek, “İllerde yapılan açıklamalarda bu bildirime uygun bir tavırla karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Ama ne hikmetse Ankara Valiliği’nin keyfi yasaklamaları, polisin bunu da ha da abartarak uyguladığını görüyoruz. ‘İzin alınmadı’, ‘bildirim yapılmadı’ gibi gerekçelerle yürüyüşümüzü engellemeye çalıştılar” dedi.
“OHAL kalıcılaştırıldı, valilikler derebeyliği haline getirildi”
10 Ekim Ankara Katliamı’nın hemen ardından Ankara Valiliği’nin keyfi eylem yasaklamalarına başladığını belirten Yiğit, “‘OHAL kaldırıldı’ denilmesine rağmen kalıcılaştırıldığını, valiliklerin derebeyliği haline getirildiğini, tamamen yasa tanımaz, hukuk tanımaz, kural tanımaz; uluslararası sözleşmelere, Anayasa’ya aykırı, yasa dışı uygulamalarıyla yüz yüze kalıyoruz. Bugün yaşanan da bu. Yürüyüş hakkımızı kullanmak istedik fakat polisin vahşi saldırısıyla karşı karşıya geldik. Polis bizim yürüyüş hakkımızı engellemiş oldu. Yolu kapatan polis oldu ama ne hikmetse yolu açmamızı isteyen de onlar oldu” dedi.
“Memur-Sen, hükümetin programını yürüten bir rıza aygıtı olarak çalışıyor”
Yiğit, insan haklarına aykırı bir biçimde yere yatırılarak, ters kelepçe takılarak ve tekmelenerek gözaltına alındıklarını belirterek “Kısacası 5. Dönem TİS Görüşmeleri gözaltı ve işkenceyle başladı” ifadelerini kullandı. Memur-Sen’in TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarına uygun bir biçimde kümülatif %15 zam talep ettiğinin altını çizen Yiğit, “Şunu görmek lazım: Memur-Sen, hükümetin programını yürüten bir rıza aygıtı olarak çalışıyor” dedi.
Yiğit, bu sürece tüm emek ve demokrasi güçleriyle beraber güvenceli iş, güvenceli gelecek, insanca yaşanacak ücret ve demokratik Türkiye talepleri için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.
“Taleplerimiz karşılanıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz”
Bakanlık önündeki saldırının ardından KESK, Sakarya Caddesi’nde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında sık sık “Sadaka değil toplu sözleşme” sloganları atıldı. Açıklamayı yapan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, savaş çığırtkanlarına, tacizcilere ve tecavüzcülere karşı barikat kurulmadığını fakat vergi dilimi, ek gösterge adaletsizliğine karşı çıkan kamu emekçilerine barikat kurulduğunu kaydetti. Gezen,“Taleplerimiz karşılanıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
emek.or.tr