Emekliler: İnsanca koşullarda yaşamak istiyoruz!

Emekli ve yaşlı haklarını savunan emekli sendikaları, yaşam koşullarının insani olmaktan uzaklaşması; geçinememe, açlık, barınma ve yoksullukların artması üzerine meydanlara çıkmaya başladı.

Emekli ve yaşlı haklarını savunan emekli sendikaları ve dernekleri, yaşam koşullarının insani olmaktan uzaklaşması; geçinememe, açlık, barınma ve yoksullukların artması üzerine meydanlara çıkmaya başladı.

10 Aralık Pazar günü emekli sendikaları Ankara Anıt Park’ta emekli mitingini gerçekleştirdi. DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar, devrimci-demokrat ve sosyalist siyasal kurumlar ve dernekler de dayanışma için miting alanındaydı. Halkevleri, Sol Parti, SEP, HKP, CHP, DKDER, UİDDER…

16 milyonu aşan emekli-yaşlı, dul ve yetim kesimi, sendika ve derneklerde yaygın örgütlenme çıtasını yakalamamış henüz. Örgütlenme konusunda iktidarın çıkardığı engellemeler ve yaydığı korkular nasıl kırılabilir? İşçi sınıfının sendikal örgütlenmesinde yaşanan sıkıntılar gibi geniş emekli kitlesinin örgütlenememesi de önemli bir toplumsal sorundur.

Emeklilerin farklı sorunlar yaşayan diğer kesimleri kendilerini; bu mitinge duyarlı davranıp sesini ve gücünü katarak gösterebilirdi. Örneğin Kiracılar Dayanışma Platformu üyelerinin ortalama 5 de biri veya daha fazlası emeklidir. Örneğin bu kesime; mitinge katılabilir sesinizi, taleplerinizi kendinizi gösterebilirsiniz, sorunları dile getirebilirsiniz denildi. Ama atak davranamadılar.

Keza mitingin “kucaklayıcı kolektif örgütleme iradesi” zayıf mı kaldı nedir, örneğin bazı emekli kesimleri bu eylemin dışında tuttu kendisini… Birlikte örgütlenme ve eylem birliği iradesi gösterme konusunda hoşgörüyle bağlantılı-geniş ufuklu olmak ile ilkeli davranmak ayrı şeyler galiba. Tüm emekli kesimlerini meydana ve eyleme katma konusunda esneklik sahibi olabilir emekli sendikaları…

Sosyal medyada yerel basın açıklamalarında sesini sık sık duyduğumuz üye sayıları 50, 100 arası gezen irili ufaklı emekli organizasyonları buraya neden katılmaz ki? Sorgulamak da gerekiyor. Birliktelik başka nerelerde gösterilecek ki? Ancak diri emekli kesimlerin Pazar günü yaptığı eylem çok önemliydi. Diğer emekli grupları da katılsaydı keşke…

Tüm Emekliler Sendikası, DİSK Emekli-Sen ve Emekliler Dayanışma Sendikasının birlikte düzenlediği Ankara mitingine 4000 civarında katılım oldu. Mitinge İstanbul, Antalya, Adana, Bursa, Eskişehir, İzmir, Artvin gibi birçok ilden otobüslerle gelen emeklilerin enerjileri, AKP iktidarı karşıtlığı ve taleplerindeki netlik dikkati çekiyordu.

Değişik şehirlerden onlarca otobüsle başkent Ankara’ya miting için gelen yüzlerce emekli “insanca koşullarda onurlu biçimde yaşamak istediklerini haykırdı.

Oysa uluslararası ve yerli işbirlikçi ulusal sermaye güçleri ve AKP iktidarının politikası belliydi: sermayeyi güçlendirerek korumak. Öte yandan emekli ve yaşlı yoksulluk içinde yaşaması politikasını, eleştiri ve talepleri görmezden gelerek ısrarla sürdürüyor.

İşte, artık “kafadan” derler ya o tarzlarda burayı hedef alma zamanıdır. Yani iktidar mücadelesi mantığına sahip olunması kaçınılmazdır.

Emekli haklarının ve özellikle emekli maaşlarının dile getirilerek AKP-MHP iktidarının eleştirildiği mitingde açılan bir pankartta “kök hücre yaşatır, kök maaş öldürür!” sözleriyle, AKP-MHP iktidarının sermaye güçlerinin emekli maaş anlayışı ve politikası eleştirildi. Emeklilerin yaşlıların temel geçim sorununun en önemli maddesi, maaşların düşüklüğü konusuna dikkat çekilmiş oldu.

Mitinge DİSK genel başkanı Arzu Çerkezoğlu, CHP Ankara milletvekili GamzeTaşcıer, Altı Nokta Körler Derneği Ankara şube sekreteri Hasan Tatar da katıldı.

Bu arada belirtmekte yarar var, DİSK genel başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun kürsüde konuşma yapması bir grup emekli tarafından müdahale edilerek gereksiz sataşma ve şık olmayan bir çıkışla engellenmek istendi. Sadece 20 işçi sendikasının değil eylemi düzenleyen DİSK Emekli sendikasının federasyon başkanı olarak da orada konuşmasına karşı çıkamazsınız ki… Ve yeri de değildir. Protokolünüz ve eleştirileriniz ne olursa olsun; bu tür eylemlerde ne kadar çok misafir ve üye konuşturulursa o kadar farklı katılım, zenginlikler ve duyarlılıklar üretilmiş olur. Ayrıca konuşmacılar 15-20 dakika yerine daha kısa konuşabilirdi. Bir sendika başkanının konuşması da bu “uzun sıkıcı konuşma” nedeniyle de yuhalanmamış, ıslıklar ve “yeter! kısa kes!” uyarılarıyla karşılaşmamış olurdu.

Emekli maaşlarının belirlenme ve uygulanma tarzını eleştiren sendikalar, asgari ücretin çekirdek ailede insanca yaşam normlarına uygun belirlenmesin gerektiğini vurguluyor. Emekli maaşının da bu orandan aşağı olmamasını istiyor.

Benzer bir talebi de emekli mitinginden iki gün sonra, Emeklilikte Yaşa Takılanlar ve Emekliler Federasyonu Başkanı Arzu Lastikçi, yüksek enflasyonun emeklilerin alım gücünü yok ettiğini söyleyerek, “En düşük emekli maaşının en düşük memur maaşından aşağı olmamasını istiyoruz” diyerek şu açıklamayı yapmıştı:

Emeklinin talebi en düşük memur maaşı

“İşçi, emekli eziliyor ama sermaye hiç zarar görmüyor. Korunan taraf hep o oluyor ama yine ekonominin omurgası, bel kemiği, emekçisi ve işçisi emeklisi maalesef ki bu acı reçete yıllarca bize yazılıyor. Şimdi seçim öncesindeyiz. Biz seçim yatırımı olmaktan bıktık. Emekliler olarak ağzımıza sürülecek bir parmak bala razı değiliz. Sonrasında da unutulacak insanlar değiliz. İktidar sahiplerinin böyle bir durumu var. Hep seçim öncesi oy kaygısıyla bazı şeyler yapılmaya çalışılıyor ama seçim sonrası maalesef yağmur gibi yapılan zamlarla daha cebimize girmeden alım gücümüz hiç ediliyor. Biz artık bu durumdan çok sıkıldık. Biz mağdur insanlarız. Bu ülkelerin asli milletiyiz, öz vatandaşıyız ve biz hak ettiğimizde yeri ve önemi görmek istiyoruz” dedi.

Emekli mitinginde dul ve yetim maaşlarının adaletli biçimde artırılmasını isterken, dile getirilen diğer bir talep de emekli ikramiyelerinin asgari ücret düzeyinden az olmamak kaydıyla sayısının artırılması oldu. Aynı zamanda sağlık katkı paylarının da tamamen kaldırılması önemli bir talep olarak tekrar gündeme getirildi.

Emekli sendikalarının, muhatap devlet kurumlarıyla Toplu sözleşmeli sendika hakkını savunduğunu biliyoruz. Bu hakkın, SGK dan emekli tüm emekli aylığı alanları kapsayacak biçimde yeniden düzenlenmesini istiyorlar.

Buradan bir vazife çıkarılabilir mi? Elbette hatta bir-iki öneri de biz yapabiliriz.

Örneğin emekliler, artık fiili eylem hattını SGK larda örebilirler. Örneğin SGK binaları ve bağlantılı tüm birimleri eylem sahası ilan edilebilir. Kilitlenebilir… Müdürlükler üzerinden sözleşme istiyoruz talebi günlerce güncel tutulabilir ve oralar üs haline getirilebilir. Görünür ve etkili olunabilecek tarz geliştirilebilir.

Banka önleri de eylem alanı seçilebilir ve promosyon borsası oyunları değil, emekli sendikalarıyla sözleşme yapılarak promosyon düzenlemesi talep edilebilir. Bankalar daha kolay kilitlenebilir ayrıca…

Yerel seçim sürecindeyiz ve 16 milyon sayısı bulunan emekliler kesimi; yerel yönetime katılma ve sorunlarını yerel iktidar çerçevesinde gündem alarak çözüme kavuşturma, yaşam standartlarını bu kanaldan iyileştirme zenginleştirmeyi öne alabilirler.

Emekliler örgütlü biçimde yerel yönetime nasıl katılabilir? Ama miting meydanında bu konu çok da dile getirilmedi. Yerel yönetimlerin/belediyelerin sorumluluk ve görevlerinin ifade edilmesinin ötesinde, bir organ/kurum üzerinden belediye yönetimine katılma mekanizmasını planlayabilir, tartıştırabilir ve bu tarzı fiilen önlerine alabilir emekli sendikaları…

Miting alanında eylem coşkusu çok yüksekti. Emekliler seslendirilen müzikle neşe ve coşkularını gösterdi. Artvin emeklilerinin çektiği horonlar yanı sıra, yayınlanan marşlar da kitleye yol yorgunluğunu unutturdu.

Emek.org.tr

 

İlgini çekebilecek diğer içerikler