Kadınlar ve ezilen emekçi kesimler; baskıya ve gericiliğe karşı özgürlük, eşitlik ve insanca yaşam için meydanlara çıkıyor.
Kadınlar ve değişik kesimlerden toplumsal örgütler 8 Mart nedeniyle sokaklara, meydanlara çıkıyor… Salonlarda gerçekleştirilen kültür-sanat etkinliklerinde her türlü kadın sorunları dile getiriliyor, talepler açıklanıyor.
Etkinliklerde ve gösterilerde dikkat çeken önemli bir nokta; kadın, erkek ve LGBT+ birey ve toplulukları, baskıya ve gerici erkek egemen sisteme karşı isyan sloganları atmaları ve birlikte mücadele çağrılarında bulunmalarıdır.
Demokratik kitle örgütleri, emek ve meslek örgütleri, kadın örgütleri, LGBT+ birey ve toplulukları, siyasi partiler ve halk örgütleri 8 Mart nedeniyle düzenledikleri yaygın gösteri ve etkinliklerle yaşadıkları sorunları ve karşı karşıya oldukları toplumsal tehlikeleri dile getiriyor, taleplerde bulunuyorlar.
Kapitalizm koşullarında kadınların ve LGBT+ların çok etkilendiği; pandemi koşullarının yaşamsal riski altında oldukları vurgulanırken; topluma egemen kılınmaya çalışılan gericiliğin, baskı ve sömürünün, taciz ve tecavüzlerin, kadın cinayetlerinin yoksulluğa, işsizliğe baskı ve kadın cinayetlerine yol açarak yaşam koşullarının giderek dayanılmaz halde bulunduğu ülkemizde, demokratik hak ve hukukun da giderek ortadan kaldırıldığı anlatılıyor.
Eğitim, sağlık, barınma, beslenme, demokrasi ve adalet konularında yaşanan toplumsal kriz ve sorunlar özellikle yoksulları, kadınları ve lgbt+ları derinden etkilemektedir. Açlık ve yoksulluğun yaygınlaşması yanı sıra toplumsal sorunların da çözümlenmeden yığınak halinde toplumu bunalttığı süreçteyiz. Göçmen ve sığınmacıların, Kürt halkının, Alevilerin, işçi sınıfının, gençliğin sorunları birbirinden ayrı tutulamayacak bağlantılarla her kadını etkiliyor.
Hayat pahalılığı karşısında düşük gelirlerle geçinmeye çalışan kadınların en çok dile getirdiği sorunlardan biri temel geçim maddelerine gelen zamlara yetişemedikleri ve özellikle faturaların yaşamlarını olumsuz yönde etkilemesi oldu. Ücret artışları talebi bu anlamda önde geliyor.
Kadın sorunları karşısında İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasıyla bu yasanın tekrar geri getirilmesi de temel taleplerden biri olarak gündemde tutuluyor.
Sürdürülen 8 Mart etkinliklerinden biri de Cumartesi günü İstanbul Avcılar ilçesinde yapıldı. Avcılar Kültür Sanat Derneği tarafından düzenlenen meydan etkinliğinde, Doğa İçin Sanat Derneği, yağlı boya tablolarda işlenen katledilen kadın resimleriyle katkıda bulundu. Etkinlikte birçok kadın sorunu dile getirildi. Açılan resim sergisiyle kadın cinayetlerine dikkat çekilerek taleplerde bulunuldu. Konuşmalarda, sergilenen mizansenlerde ve okunan şiirlerde kadına yönelik baskı ve şiddet anlatıldı. Müzik dinletisinin de yapıldığı etkinlikte izleyicilerle birlikte halk dansları oynanarak coşkulu etkinlik gerçekleştirilmiş oldu.
DİSDER başkanı Göksen Ezeltürk, 8 Mart etkinliğinin önemine ve toplumsal bilince yaptığı katkıya ve ifade edilen taleplere dikkat çekti. AKSD temsicisi Güliz Duman tarafından okunan açıklamada 8 Mart’ın önemine değinildi ve birtakım temel talepler ifade edildi. Açıklama şöyleydi:
8 Mart gününde neler yaşıyoruz, neler talep ediyoruz?
Binlerce dokuma işçisi kadının, insanlık dışı çalışma koşulların karşı greve giderek ve fakat 129 işçi kadının yanarak hayatını kaybettiği, dünya kadınlarının yüzyıllardır süren dayanışma, direniş, isyan ve mücadelesinin adıdır 8 Mart…
Bugün 8 Mart dünya emekçi kadınlar günü, ancak bayram günü sevinçlerimiz yok. Hüzünlüyüz! Kederliyiz! mutlu değiliz!
Erkek egemen sistem toplumun her katmanında hüküm sürerken kadınlar; işsizlik, baskı, şiddet, tecavüz ve taciz ve kadın cinayetleriyle karşı karşıya kalmaya devam etmektedir. Erkeği egemen kılan toplumsal cinsiyet rolleriyle aşağılanıyor ve itilip kakılıyoruz.
“Cennet anaların ayağı altındadır” sözü, aslında kadına ve onun insani haklarına ve hukukuna saygıyı içermektedir. “Öbür dünyaya” ertelenmiş, ama “bu tarafta” baskı ve zulmü hoş gören yaşamları ve söylemi kabul etmiyoruz. Bu dünyada haklarımızla birlikte insanca yaşamak istiyoruz.
Biz kadınlar kimsenin kölesi değiliz ve olmak da istemiyoruz!
Kadınlar olarak adaletli, eşit, özgür, şiddetin olmadığı bir dünyada yaşamak istiyoruz. Aptalca sürdürülen paylaşım savaşları bizlere huzur ve mutluluk getirmiyor. En çok da kadınlar darbe alıyor.
Gelin kendimiz için, çocuklarımız için geleceğimiz için bu mücadeleyi birlikte, omuz omuza büyütelim!
Bizim bu coğrafyada yaşadığımız sorunlar ve taleplerimiz var. Bu taleplerimiz:
1-8 Mart dünya emekçi kadınlar günü resmi tatil olsun.
2-İptal edilen İstanbul Sözleşmesi yeniden yasallaştırılsın.
3-Kadın sığınma evleri, kreşler çoğaltılmalıdır.
4-Çalışan kadınların cinsiyet ayrımcılığı ve eşitsiz çalışma koşulların maruz bırakılmasına son verilmelidir.
5- Göçmen ve sığınmacı kadınlara insanca yaşama koşulları sağlanmalıdır.
6- Kadınların hijyenik sağlık ürünleri ve çocuk bezleri ücretsiz olmalıdır.
7- Kadın cinayetleri, taciz ve tecavüz olaylarında indirimsiz ve tavizsiz cezalar uygulamaya konulmalıdır.
Avcılar / 5 Mart 2022, Avcılar Kültür Sanat Derneği’nden özgürlük yolunda kadınlar.
Emek.org.tr