“Şişli Etfal yenilensin, yerinde kalsın” talebiyle etkinlik ve eylemler düzenleyen platform üyeleri, toplamış oldukları 30.000 halk imzasını bugün Ankara’da Sağlık bakanlığına teslim etti. Şişli Etfal hastanesinin yerinde kalmasını istediklerini açıklayarak ve kitlesel kamu sağlığı hakkı taleplerinden vazgeçmediklerini vurguladılar.
Dayanışma üyeleri, CHP yetkilileri ve Kılıçdaroğlu, HDP milletvekilleri, TİP başkanı, İyi Parti ve AKP temsilcileriyle görüşerek sorunu dile getirdiler.
Bakanlıklar bölgesinde herhangi bir engellemeyle karşılaşmayan Şişli Etfal Dayanışması üyeleri tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında,
“Halkın sesine kulak versinler. Hastanemizi elimizden almaya çalışmasınlar. Bu kez bakanlığın önünden sesleniyoruz; görmedik, duymadık, bilmiyoruz demesinler. Hastanenin tekrar yerinde inşa edileceğinin güvencesini versinler” denilirken, Milletvekilleri ve kurum temsilcisi konuşmacılar da Şişli Etfal hastanesinin taşınmasının özel hastanelere açıktan destek olduğunu, Şişli Etfal Dayanışmasının mücadelesinin yanında olduklarını ifade ettiler.
Basın açıklamasının ardından TBMM’ne geçen Şişli Etfal Dayanışması Heyeti, mecliste temsil edilen partilerle bir dizi görüşme yaptı. Konuya ilişkin ayrıntılı bilgiler içeren birer dosya bırakan heyet, Etfal’i yaşatmak, nitelikli, parasız sağlık hakkına kolay erişim imkanını yitirmemek için sürdürdükleri mücadeleye destek istediler.
Şişli Etfal Dayanışması’nın Sağlık Bakanlığı önünde gerçekleştirdiği basın açıklaması, grup üyelerinden Şişlili yurttaşlardan Betül Adatepe ile Tüm Bel-Sen İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı ve Şişli Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Nazmi Öztürk tarafından birlikte okundu.
“Bizler bir hak mücadelesi için buradayız. Yaşam hakkımız için buradayız. Sağlığa erişim hakkımız için buradayız. Nitelikli, parasız sağlık hakkımız için buradayız. Devlete anayasal yükümlülüklerini hatırlatmak üzere buradayız. 122 yıldır kuşaktan kuşağa, nesilden nesile yurttaşlara sağlık hizmeti sunan, bölge halkının en büyük sağlık güvencesi olan hastanemize sahip çıkmak için buradayız” sözleriyle amaçlarını vurgulayan platform sözcüleri, şu açıklamada bulundu:
“2. Abdülhamid’in difteriden kaybettiği yedi aylık kızı Hatice Sultan’ın hatırası için vakfettiği, 1899 yılında faaliyete geçen hastanemiz, binalarının depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle ikiye bölünerek, Şişli’den 10-15 kilometre uzaklıktaki iki farklı lokasyona taşındı. Yani, pek çok yurttaşın yürüyerek ya da en fazla tek toplu taşıma aracına binerek kolaylıkla ulaşabildiği hastanemiz artık fiilen yok. Taşınma işlemleri tamamlanmak üzere.
Hastanenin taşındığı yeni lokasyonlara en az iki toplu taşıma aracı kullanarak gidebiliyoruz. Acil durumlarda pek çok insan uzak mesafeler ve yoğun trafik nedeniyle yollarda hayatını kaybedecek. Aktarmalı toplu ulaşımla birlikte, yaşlılar ve engelliler için durum çok daha vahim hale geldi.
Şişli Etfal, sadece köklü tarihiyle değil, üstün tıbbi nitelikleriyle de özellikli, seçkin bir kamu hastanesidir. Tüm branşlarda faaliyet gösteren, tam teşekküllü bir hastanedir. Sağlık alanında kendi ekolünü ve kültürünü yaratmış, uzman doktor, ebe, hemşire, sağlık teknisyeni ve personeli yetiştiren bir okuldur aynı zamanda. Türkiye’nin her yerinden hasta kabul eden bir hastanedir. Şişli Etfal, yaşatılması gereken bir mirastır.
Bu mirasa sahip çıkmak için Şişli Etfal Dayanışması’nı oluşturduk. Yanı başımızdaki hastanemize sahip çıkmak istedik. Sağlığa kolay erişim hakkımıza sahip çıkmak istedik. Hastanemiz yerinde kalsın istedik.
Hastanemizin depreme karşı güçlendirilmesini veya yeniden yapılmasını elbette ki, hepimiz arzu ediyoruz. Ancak, taşınma sonrası hastanenin yeniden aynı yerinde inşa edilip faaliyete devam edeceğine dair herhangi bir açıklama yapılmadı, hâlâ da yapılmıyor. Hastane
Başhekimi, Şişli İlçe Sağlık Müdürü ve İstanbul İl Sağlık Müdürüyle yaptığımız yüz yüze görüşmelerde de Etfal’in geleceğine dair olumlu sözler duyamadık.
600 yataklı Etfal’in butik bir hastaneye dönüştürüleceği veya bir özel hastane zincirine verilmesinin düşünüldüğü veya zengin hastalara hizmet vermek üzere sağlık turizmine yönelik bir hastane yapılacağı gibi farklı proje duyumları geliyor kulağımıza. Elbette bunlar bölge halkı için kabul edilebilir seçenekler değiller. Etfal’in 36.525 metrekarelik iştah kabartan arazisinin farklı amaçlarla, farklı projelerde kullanılma riski de kaygılarımızı artırıyor.
Şişli halkının talebi çok açık ve net. Devletin erişilebilir sağlık hizmeti imkanından mahrum bırakılmak, özel hastanelere mahkum edilmek istemiyoruz. Şişli Etfal yeniden inşa edilsin istiyoruz. Hastalar, sağlık çalışanları ve hasta yakınları için çok daha modern, konforlu ve donanımlı bir hastane haline getirilsin istiyoruz.
Hastanenin, yine tam teşekküllü bir eğitim ve araştırma hastanesi olarak Şişli’de kalacağı açıklansın diyoruz. Yapılacak projenin mahiyetine ve yeniden inşa sürecine ilişkin kamuoyunun bilgilendirilmesini istiyoruz.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya bu kez uzaktan değil hemen yakınından sesleniyoruz.
Halkın elinden hastanesini almaya kalkmayın. Bunun vebali ve sonuçları ağır olur. Ne butik hastane, ne özel hastane, ne sağlık turizmi ne de sağlık dışı bir proje! Hepsini reddediyoruz. Biz 122 yıllık hastanemizin yenilenerek yaşamasını istiyoruz. Lütfen halkın sesine kulak verin. Halkı tatmin edecek bir açıklama yapın. İsterseniz çok sık yaptığınız gibi bir twit de bunun için atın.”
Dayanışma tarafından açıklanan bültende basın açıklamasına katılanlarla ilgili olarak şu bilgi verildi.
Basın açıklamasının ardından sözü alan CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu Şişli Etfal’in İstanbul’un dört büyük ilçesine ve ötesine hizmet ettiğini, toplumun her kesiminden, her siyasi görüşten Şişli Etfal’in yerinde kalması için destek olduğunu hatırlatırken, II. Abdülhamit’in hatırasına gerçek saygının Şişli Etfal’i koruyarak gösterileceğini de vurguladı.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Şişli Etfal’in deprem odaklı olarak yenilenmesi gerektiğinin bir rant projesine dönüşmemesinin altını çizerken yetkilileri açıklama yapmaya davet etti.
HDP Milletvekili Züleyha Gülüm erişilebilir sağlık hakkını vurgularken, İstanbul’un deprem sorununu hatırlattı, deprem bahanesi ile değerli arazilerin rant alanlarına dönüştürülmeye çalışıldığını, yeniden yapmanın, deprem güvenliğini sağlamanın tasfiye etmek anlamına gelmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi adına konuşan Do. Dr. Deniz Erdoğdu, sağlık alanındaki yıkımın devam ettiğini, kamu yararı olmayan projelere karşı çıktıklarını, amaçlarının herkesin nitelikli sağlık hizmetlerine ücretsiz, katkı payı ödemesi olmadan kolaylıkla erişilebilmesinin sağlanması olduğunu ifade etti.
Sol Parti Başkanlar Kurulu üyesi İlknur Başer sağlık hakkının doğuştan kazanılmış, parasız, eşit, ulaşılabilir bir hizmet olması gerektiğini, sağlık hizmetleri konusunda söz ve karar hakkının halka ve sağlık emekçilerine ait olduğunu hatırlattı.
Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası Eş Genel Başkanı Selma Atabey, COVID mücadelesinde sağlık hakkının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını, eşit, ulaşılabilir, nitelikli, anadilde sağlık talebini her zaman dile getirdiklerini hatırlattı.
Devrimci Sağlık İş Sendikası Bölge temsilcisi Özgür Bozkurt, basın açıklamasının Ankara Şehir Hastanesi’nin yakınında yapıldığını, Ankaralılar olarak şehir hastanelerinin tüm olumsuzluklarını yaşamakta olduklarını, şehir hastanelerinin sağlık hakkını sermayeye teslim etmek anlamına geldiğini, sağlık hizmetlerini taşeron şirketlere devredildiğini vurguladı.
Halkevleri İç Anadolu Bölge Temsilcisi Serdar Kibar, konuşmasında halk sağlığının özelleştirilmesine karşı sokak, sokak, kent, kent mücadele etmekte olduklarını ifade etti.
Şişli Etfal Dayanışma grubu sabahleyin geldikleri Ankara’da akşam saatlerine kadar siyasi çevrelerle, emek ve meslek öğütleri temsilcileriyle yoğun görüşmelerden sonra İstanbul’a döndü.
emek.org.tr