DİSK düzenlediği basın toplantısıyla 2019 yılı asgari ücret taleplerini 2 bin 800 lira olarak açıkladı.
Asgari ücret nasıl tespit ediliyor? Gerçekten de emekçilerin yaşam koşulları ve insanca yaşam sunan bir asgari ücret gerçekliği göz önünde tutuluyor mu?
Asgari ücretle geçinmeye çalışanların yani emekçilerin ve onları bu toplu pazarlık sürecinde temsil eden emekten ve emeğin çıkarlarından yana olan sendikaların talepleri göz önüne alınıyor mu? Hükümet ve sermaye yandaşı sendikaların önerileri nedir?
Bu konuda önemli bir çekişme ve kavga sürüyor. Açlık sınırı altında kalan asgari ücreti kim istiyor? Emekçilerim sömürülmesinde kimlerin çıkarı var ve yandaş sendikalar ne yapıyor? Bu sorular kimin ne olduğunu ve aynı zamanda da emekçilerin, işçi sınıfının ne yapması gerektiğini de gösteriyor bize.
2019 asgari ücret tespit komisyonu çalışmaları başladı ve sendikalar önerilerini açıklıyor.
DİSK’in İstanbul Mimarlar Odası’nda yaptığı basın toplantısına DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, asgari ücretin ne kadar olmasını açıkladı. Asgari ücret pazarlığı sıradan bir pazarlık olmadığını belirten Çerkezoğlu, “Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı da dikkate alınmalıdır. Asgari ücret yıllık olarak hesaplanmalı, tümüyle vergi dışı bırakılmalıdır. Asgari ücretin enflasyon karşısında korunması için, asgari ücretin milli gelir artışından yararlanması için, asgari ücretin geçim ücreti olabilmesi için, asgari ücrette yaşanan kayıpların giderilmesi için, işçilerin krize karşı korunması için, asgari ücret net 2 bin 800 lira olmalıdır” şeklinde konuştu.
Asgari ücret nasıl tespit ediliyor?
Asgari ücret konusunda temel alınan beslenme harcamaları ağırlıklı olmak üzere temel ihtiyaçlar ve harcamalarıdır.
TÜİK bir işçinin 3540 kalori alması gerektiği öngörüsüyle sağlıklı beslenmek için yapılması gereken harcamaları baz alıyor. Ancak bir işçi ne kadar ücret alırsa hayatta kalır ve sağlıklı olabilir sorusunun yanıtını araştıran komisyon, bu yanıtın gereğini yapmıyor. Sonra temel ihtiyaçların karşılanması için yapılacak harcamaları yine kendi çalışmalarına referansla ekleyerek kasım ayında hesabını bitiriyor. Örneğin ücretin yüksek enflasyon altında hızla erimeye mahkûm olduğunu biliyoruz. Enflasyon karşısında asgari ücretlinin ezilmemesi için güncelleme gerekiyor, ancak komisyon sefalet ücretine meşruiyet sağlamak için faaliyet gösteriyor.
Geçen yılın kasım ayında komisyona iletilen rakam 1893 TL idi. Bugün asgari ücretlinin aldığı net ücret (AGİ dahil) 1603 TL. Belirtelim ki son enflasyon verisiyle (Ekim 2018 itibarıyla yıllık enflasyon) güncellersek 2370 TL rakamına ulaşması gereken asgari ücret ortada yoktur. Hükümetin ve yandaşların sesi bile çıkmıyor.
Türkiye, AKP dönemi tercihlerinin ve kur krizinin sonucunda son derece yüksek bir enflasyonun hüküm sürdüğü bir ülkedir. 2370 TL rakamı enflasyon nedeniyle altı ayda kuşa döndü. 2019 yılı enflasyonu olarak açıklanan yüzde 15,9’un yarısının (2019 yılı ilk yarısı için) 2370 rakamına eklenmesi gerekiyor. Ulaşılan rakam 2540 TL’dir. 2019 yılı ortasında enflasyon gerçekleşmesine ve yılın ikinci yarısında öngörülen enflasyona göre rakamın güncellenmesi gereklidir.
Bir işçinin geçim ücreti rakamının, 2019 yılında öngörülen enflasyona göre ekleme yapıldığında 2550 TL bandı civarında olacağı açıktır. Buna ilave harcama kalemleri de eklendiğinde DİSK açıklamasının bir anlamı olduğu da anlaşılırdır.
Fakat belirtmek gerekiyor ki, açlık sınırını biraz geçen asgari ücretin dahi yanına yaklaşılmayacağını, AKP iktidarının sermaye yanlısı politikalarına bakarak söyleyebiliriz.
O zaman sendikalar ve emek güçleri, insanca yaşam için yeni bir mücadele süreci başlatmalıdır.
emek.org.tr