22 Temmuz’da AKP’nin cemaat polislerine yönelik başlattığı operasyonda gözaltına alınan 49 polisten 38’i serbest bırakılırken, 11’i tutuklandı.
- İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi’nin aldığı kararla tutuklanan polislerin arasında eski Terörle Mücadele Şubesi Yurt Altayün’de yer almakta.
‘Casusluk’ ve ve’ Yasa dışı dinleme ‘ Tutuklanan polislerin isimleri şöyle: : Yurt Atayün, Serdar Bayraktutan, Erhan Körtek, Ensar Doğan, Aytekin Kum, Ali Fuat Altuntaş, Abdülkadir Ağır, Yunus Emre Uzunoğlu, Şahin Akdeniz, Muhammed Taş ve Mehmet Öz.
Atayün 7 saat süren savunmasında 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra kendilerine yönelen siyasi otoriteye dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
‘BU DAVADA BAKAN ÇOCUKLARINI VE RIZA SARRAF’I TAHLİYE EDEN HAKİM GÖREVLENDİRİLMİŞTİR’
22 Temmuz’da başlatılan operasyonun oldukça çelişkili yönleri olduğunu vurgulayan Atayün, ‘Casusluk’ ve’ Yasa dışı dinleme’ ile suçlandıkları davaya yolsuzluk operasyonları kapsamında gözaltına alınan eski bakan çocuklarını ve Rıza Sarraf’ı tahliye eden İstanbul 3 Nolu Sulh Ceza Mahkemesi hakimi İslam Çiçeğin görevlendirildiğini söyledi. Atayün savunmasında, ‘Yapılan yayınlar ile operasyonel çalışmanın yani şu anda sorgu hakimliğinizde bulunduğum ve 2011/762 sayılı soruşturmanın başlaması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatlarını almak için yazı yazdığım için yapılan bu operasyonun alt yapısı ne yazık ki 22 Temmuz 2014 günü operasyona dönüşmüştür. Sulh Ceza Hakimliklerinde yapılan kanuni değişiklerden sonra HSYK tarafından yapılan görevlendirmede kamuoyunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 17-25 Aralık 2013 tarihinde İstanbul İl Merkezli gerçekleştirilen kamuoyunda yolsuzluk ve rüşvet operasyonu olarak bilinen operasyonlarda tutuklanan eski bakanların çocuklarının yani eski bakan Muammer GÜLER beyin oğlu Barış GÜLER , eski bakan Zafer ÇAĞLAYAN beyfendinin oğlu Salih Kaan ÇAĞLAYAN ve yine operasyon kapsamında tutuklu olan Rıza SARRAF’ı tahliye eden hakim İslam ÇİÇEK İstanbul 3 Nolu Sulh Ceza Hakimi olarak görevlendirilmiştir. Sayın başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın bu tarihten yaklaşık 1 ay kadar evvel proje hazırlıyoruz şeklindeki açıklamaları, 21 Temmuz 2014 günü Ordu ilinden dönüşü esnasında bir gazetecinin vermiş olduğu cevapta ” Şimdi yargı süreci başlıyor, Sulh Ceza Hakimleri bu süreci yürütecek” şeklindeki cevabı birçok basın yayın organında yer almıştır. Ne hikmet ise sayın başbakanın açıklamalarından sonra Cumhuriyet Savcısı İrfan FİDAN’ m talimatı ile benim ile birlikte 74 polis hakkında başlatılan soruşturmada Nisan 2014 tarihinde polis başmüfettişleri incelemeleri sonucu hazırladıkları 1292 sayfalık raporun 21 Temmuz 2014 tarihinde savcılık makamına sunulmasından sonra hakkımda yakalama ve gözaltına alma kararı verilmiştir. Bir savcının ya da bir insanın 1292 sayfalık evrakı okuyup aynı gün içerisinde bir karara varması hayatın olağan akışına aykırıdır.’ dedi.
‘SORGULAMA SİYASİ OTORİTENİN TALİMATI İLE YAPILIYOR’
Yolsuzluk operasyonlarından sonra Bülent Arınç’ın gazetecilere, ‘Operasyonlar devam edebilir’ sözünün aslında kendilerine yönelik bir operasyonun sinyali olduğunu söyleyen Atayün, ‘Gözaltına alındığım günün ertesinde gerek yazılı gerekse internet medyasına yansıyan haberlerde, Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’a gazeteciler tarafından sorulan ”Operasyonlar devam edebilir mi?” sorusuna ” edebilir” cevabı kamuoyunun malumudur, bu cevapta yapılan bu soruşturma ve sorgulamanın siyasi otoritenin talimatı olduğunun açık göstergesidir, hata eden insanın af dilemesi erdemliktir, ancak hata yapmayan, suç işlemeyen bir insanın af dilemesi izahtan varestedir, af dilemesi gereken biri var ise vermiş olduğu siyasi emirler, talimatla, hukuksuzca, yasalara aykırı ve keyfi olarak, suç uyduran, sahte delil üreten, ifadeye davet üzerine giderek teslim olmama rağmen, tüm görevlilere defaatle sizlere direnmiyorum, kaçmayacağım, kendim teslim oldum diye söylememe rağmen, beni kelepçeleten tüm hukuksuz talimatları veren, uygulatan, kanuna muhalif olarak siyasi otoritenin emirlerini uygulayan benimle birlikte gözaltına alınan 74 arkadaşımdan, eşlerinden, evlatlarından, ailelerinden, yakınlarından, Türk Milleti’nden özür dilemesi gerekir, ancak dileyecekleri özür işledikleri suçu örtmez’ ifadelerini kullandı.
‘HAKKIMDA KARARIN ÖNCEDEN VERİLDİĞİNİ DÜŞÜNMEKTEYİM’
17 Aralık operasyonlarında yolsuzluk ve rüşvetle yargılanan bakan çocuklarını ve Rıza Saarraf’ı tahliye eden hakimin AKP’ye olan yakınlığına değinen Atayün, bu durumun AKP tarafından bilinçli bir şekilde yapılarak adeta kendilerinden intikam alınmaya çalıştığını belirterek sözlerini şu şeikilde devam ettirdi, ‘İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmasında sevk edilen sorgu hakimliğince tutuklanan eski bakanlıkların çocuklarının içerde bulunduğu 6 kişinin tahliyesine karar veren İslam ÇİÇEK isimli hakimin mahkemesine düşmüş durumdayım. Ayrıca geçmiş dönemde kamuoyuna yansıyan bilgilerde edindiğim bilgilerde adı geçen sayın şu anda sorgulama yapan hakimin adına kayıtlı facebook hesabından halen siyasi iktidarın başında bulunan ve halk arasında “uzun adam” ismi ile adlandırılan sayın başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ m fotoğrafının da yer aldığı bir çerçeve içerisinde beraberinde Adalet Bakanlığının da logosunun da olduğu facebook paylaşımında büyük harflerle “Allah uzun ömür versin, uzun adam” yazıldığı görülmüş, tarafsız ve objektif olması beklenen hakimin birreyde bulunduğu ve bu anlatımlar çerçevesinde hakkımdaki kararın önceden verildiğimi düşündüğümden bu sorgu hakimliğinde savunmamın tarafsız olduğu görülmektedir. Bu durumda hakimin reddini talep ediyorum’
Emek.org.tr