İZELMAN ve İZENERJİ’de grev hakkı gasp edildi!

Yüksek Hakem Kurulu Üyesi (DİSK Temsilcisi) Onur Bakır’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketleri İzelman ve İzenerji hakkındaki Yüksek Hakem Kurulu Kararları’na ilişkin açıklaması:  İZELMAN VE İZENERJİ İŞÇİLERİNİN GREV HAKKININ GASP EDİLMESİNİN SORUMLULARI İBB ve YÜKSEK HAKEM KURULU ÜYELERİDİR İzelman ve İzenerji’de Genel-İş Sendikasının greve çıkmaya hazırlandığı sırada, işverenin başvurusu üzerine Yüksek Hakem Kurulu tarafından söz konusu […]

Yüksek Hakem Kurulu Üyesi (DİSK Temsilcisi) Onur Bakır’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketleri İzelman ve İzenerji hakkındaki Yüksek Hakem Kurulu Kararları’na ilişkin açıklaması: 

İZELMAN VE İZENERJİ İŞÇİLERİNİN GREV HAKKININ GASP EDİLMESİNİN SORUMLULARI İBB ve YÜKSEK HAKEM KURULU ÜYELERİDİR

İzelman ve İzenerji’de Genel-İş Sendikasının greve çıkmaya hazırlandığı sırada, işverenin başvurusu üzerine Yüksek Hakem Kurulu tarafından söz konusu uyuşmazlık görüşülerek sonuçlandırılmıştır. Yüksek Hakem Kurulu’nun kararlarının ardından yaşanan gelişmeler üzerine, DİSK adına Yüksek Hakem Kurulu Üyeliği görevini sürdüren şahsımın bu açıklamayı yapması bir zorunluluk halini almıştır.

İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İzelman ve İzenerji ile Genel-İş Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle Genel-İş Sendikası grev kararı almış ve grevin uygulanma tarihini 26 Temmuz 2013 olarak ilan etmiştir. Her iki işletmede de bazı işyerleri grev yasakları kapsamında iken, bazı işyerleri grev yasakları kapsamında değildir. Genel-İş Sendikası, grev kararını “grev yasağı kapsamında olmayan” işyerleri için almıştır.

Grev, uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve yasalar ile güvence altına alınmış temel bir haktır. Bir kısım işyerinin grev yasağı kapsamında olduğu işletmelerde, grev hakkının kullanılmasının önünde hiçbir engel yoktur. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, bu tür işletmelerde esas olan Sendikanın iradesidir. Sendika, bir kısmı grev yasağı kapsamında olan bir kısmı grev yasağı kapsamında olmayan işletmelerde, toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığı takdirde, uyuşmazlığın çözümlenmesi için Yüksek Hakem Kurulu’na başvurmak ya da grev hakkını kullanmak tercihlerinden birini kullanabilir.

Sendika, grev hakkını kullanma tercihini gösterdiği takdirde, işveren Yüksek Hakem Kurulu’na başvursa dahi Yüksek Hakem Kurulu’nun işverenin başvurusunu reddetmesi gerekir. Bu durum Yargıtay kararları ile de sabittir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 13.07.1990 tarih, 1990/7963E., 1990/8221K. sayılı kararında, bir kısmı grev yasağı kapsamında olan, bir kısmı olmayan ve işverenin Yüksek Hakem Kurulu’na başvurduğu Eskişehir Belediyesi’nde grev kararı alan Sendikanın, grev kararını uygulayabileceğini açıkça belirtmiştir. Bu kararın doğal sonucu, Yüksek Hakem Kurulu’nun işverenin başvurusunu değerlendirmeye almamasıdır.

Benzer bir durum, bir kısmı grev yasağı kapsamında olan, bir kısmı grev yasağı kapsamında olmayan ASKİ’de de yaşanmış, Sendika grev kararı alırken, işveren Yüksek Hakem Kurulu’na başvurmuştur. Yüksek Hakem Kurulu, 10.08.1998 tarih, 1998/67E., 1998/73K. sayılı kararında, oy birliği ile işverenin başvurusunu reddetmiş, kararda açıkça, Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulaması gereği işçi sendikasının iradesinin dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır.

Genel-İş Sendikası, İzelman ve İzenerji’ye ilişkin toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine, Yüksek Hakem Kurulu’na başvurmak yerine, grev hakkını kullanmak yönünde irade göstermiştir.

Ancak Sendikanın bu iradesini İzelman ve İzenerji işverenleri dikkate almamış, bazı işyerlerinin grev yasağı kapsamında bulunmasını gerekçe göstererek, Yüksek Hakem Kurulu’na başvuruda bulunmuştur. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu başvuruyu, iki işletmede de grev kararının uygulamaya konulmasını engellemek amacı ile yapmıştır.

İşverenin başvurusu üzerine Genel-İş Sendikası, Yüksek Hakem Kurulu’na resmi bir yazı ile grev kararı aldığını belirtmiş ve işverenin başvurusunun işleme konulmamasını talep etmiştir. Tarafımca da tüm Kurul üyelerine ilgili Yargıtay kararları ve belgeler ayrıca tek tek iletilmiş, sözlü olarak da görüşlerimiz ifade edilmiştir.

Yukarıda belirtildiği üzere aynı durum Eskişehir Belediyesi ve ASKİ’de de yaşanmış, ancak gerek Yargıtay gerek Yüksek Hakem Kurulu, işçi sendikasının iradesini esas alarak, Anayasal grev hakkını korumuştur. Dolayısıyla Yüksek Hakem Kurulu’nun, Yargıtay’ın yerleşik uygulaması ve Kurulun daha önce oy birliği ile aldığı karar gereği, İzelman ve İzenerji’de Sendika grev kararı aldığı için, Sendikanın iradesini dikkate alması ve işverenin başvurusunu görüşmemesi gerekirdi.

Buna rağmen Yüksek Hakem Kurulu, işverenin başvurusu üzerine, iki toplu iş sözleşmesine ilişkin uyuşmazlığı esastan görüşüp görüşmemeye tartışmış ve oy çokluğu ile esastan görüşülmesine karar vererek, görüşmüştür. Toplantıda tarafımca, Yüksek Hakem Kurulu’nun Sendikanın grev kararına rağmen, toplu iş sözleşmelerinin Kurul’da görüşülerek sonuçlandırmasının uluslararası sözleşmelere, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına aykırı olacağı açıkça vurgulanmıştır.

Ancak DİSK adına Kurul üyesi olarak şahsım ve Türk-İş üyesinin muhalefetine rağmen, diğer tüm üyelerin lehte oy kullanması neticesinde, 2’ye karşı 6 oy ile toplu iş sözleşmelerinin görüşülmesi kararı alınmış, görüşme yapılmış ve toplu iş sözleşmeleri sonuçlandırılmıştır. Tarafımca, bu karara 5 sayfalık muhalefet şerhi konulmuştur. Ayrıca Türk-İş temsilcisi de muhalefet şerhi koymuştur.
Sonuç olarak,

1) İzelman ve İzenerji işçilerinin grev haklarının gasp edilmesinin sorumluları, Yüksek Hakem Kurulu’na başvuran İzelman ve İzenerji işverenleri, dolayısıyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile uyuşmazlığı muhalefetimize rağmen görüşen Yüksek Hakem Kurulu üyeleridir.

2) İzmir Büyükşehir Belediyesi, 12 Eylül faşist darbesinin mirası olan sendikal mevzuatı aynen sürdüren 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda yer alan bir boşluğu kullanarak, sendikanın ve binlerce işçinin iradesini yok saymış; masada anlaşmak ya da işçilerin grev hakkını kullanmasına saygı göstermek yerine Yüksek Hakem Kurulu’na gitmiştir. Ana muhalefet partisinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğu grev hakkını kısıtlayan yasa maddeleri, aynı partiye mensup bir Belediye Başkanı’nın yönettiği Belediye tarafından işçilerin grev hakkını yok etmek için kullanılmıştır.

3) Yüksek Hakem Kurulu kararları, Genel-İş Sendikası’nın itirazına ve DİSK adına Kurul üyesi olan şahsımın itirazına rağmen alınmıştır. Bu kararın alınmasında Genel-İş Sendikası ve Konfederasyonumuz DİSK’in hiçbir sorumluluğu yoktur.

Basının, kamuoyunun, İzelman ve İzenerji işçilerinin dikkatine saygılarımla sunarım.

Onur Bakır
Yüksek Hakem Kurulu Üyesi
(DİSK Temsilcisi-Sosyal-İş sendikası danışmanı)

İlgini çekebilecek diğer içerikler