RedHack halk adına eylemlerine devam ediyor. Son olarak Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile AKP’li bir iş adamı arasında geçen telefon görüşmesini yayınlayan Redhack çok önemli ayrıntıları açığa çıkardı.
Yayınlanan kayıtta bakan ile iş adamının tarım politikalarına bakış açısındaki niyetleri açığa çıkıyor. Aynı zamanda AKP Genel Merkez Parti İçi Demokrasi Hakem Kurulu Üyesi de olan işadamı Ethem Sancak’la Bakan Eker arasındaki diyalogların da yer aldığı ses kaydında Sancak, tarımı, meraları ve kıyıları halkın elinden alınması gerektiğini söylüyor. Bakan Eker’e aşık olduğunu söyleyen Sancak’ın, yeni mera kanunuyla sessiz bir devrim gerçekleştirildiğini belirterek, “bu kanun çıktıktan sonra petrolden de daha önemli zenginliğimiz olan meralarımız el birliğiyle işleriz. Bunları servete dönüştürürüz” ifadelerini kullanması dikkat çekiyor.
Tarımı köylünün elinden almak gerektiğini söyleyen Sancak, 25 dakika süren konuşmada Eker’i güzellemelere boğuyor. ‘15 yıl öncesine kadar bu ülkenin demokrasiye kavuşması ve muasır medeniyet seviyesine çıkması için neredeyse canım dahil her şeyimi vermek üzere koşullanmıştım. Devrim yapmaktan yola çıktık, buralara kadar geldik. Fakat 15 yıl önce bir gerçeği keşfettim, tarımı modernleştiremezsek bir köylü toplumu olmaktan kurtulamayız. Ne devrim olur hiç bir şey olmaz. Bu tarımın modernleşmesi gerekiyor. Ve bu tarımın köylünün de elinden alınması gerekiyor. Sayın Bakanımla işte o noktada zaten bir araya geldik ve o günden bugüne ben bu Bakan’a aşık oldum. Bunu sakın şey olarak algılamayın. Dalkavukluk ya da yağ çekme değil. Ben sivri dilli bir adamım, eleştirmeyi de biliyorum” ifadelerini kullanıyor.
“Benimki dedikleri sayın başbakan”
Mehdi Eker’in Bakanlığa atandığı sırada Doğan Grubu’nun önde gelen yazarlarıyla beraber olduğunu anlatan Sancak, “dediler ki, ‘seninki gene bir köy ağasını Tarım Bakanı yaptı.’ Benim ki dedikleri, Sayın Başbakan. Ben dedim ki ‘önyargılısınız, tanımıyorsunuz. Gelin sizinle bir iddiaya girelim. Bir araya getireyim sizi. Her türlü sorunuza cevap versin. Ve sizin entellektüel birikiminizin beş katı değilse her türlü cezaya hazırım.’ Sağolsunlar bir araya geldiler, Sayın Bakamın da teşrif etti. Dört saatte hepsini mat etti. Dediler ki ‘ya bunu yanlış yapmışlar keşke Kültür Bakanı yapsalardı. Böyle bir anım var” şeklinde konuşuyor.
“80 yıl önce meraları halkın malı yaparak mahvettiler”
Konuşmasını, “Kültür Bakanıyla devrim olmaz” sözleriyle sürdüren Sancak, şu ifadeleri kullanıyor: “Tarımı modernleştirirseniz devrim olur. Ben bunu fark ettim ve benim ismim 15 yıl önce ekşi sözlüğe bakarsanız ineğe aşık olan iş adamı diye geçer. Alamet-i farikam budur. Allah’ın insandan sonra yarattığı en kutsal varlıktır inek. Ben Hintlileri anlamıyordum ama çok doğru yapıyorlar. İnek çok müthiş bir mahluk. (Gülüşmeler) Ve tarımın özü zaten. Geriye doğru tarla tarımı, ileriye doğru tarım sanayi esası inektir. Geçen günü Hollandalı işadamlarına da aynı şeyi anlattım. Şimdi bu ineğin bir sorunu var. Biz bu ineğin sorununu çözemezsek marka falan hikaye. Fakat bu ineğin yaşaması için de yem sorununn çözülmesi lazım. Yem sorununa 80 yıl önceki bu ülke kurucuları bir gem vurmuşlardır. Sovyetik bir anlayıştaydılar. Ve meralarımızı bütün halkın malı ilan ederek mahvettiler. Mera çitlenmiyor, bakılamıyor çünkü bütün halkın malı. Bir şey bütün halkın malı olursa bakılamıyor çünkü halkın malı.
“Meralar petrolden daha değerli, servete dönüştürürüz”
Bir şey bütün halkın malıysa yağmalanır. İnsanlık tarihi bunu böyle gösterdi. Mesela kıyılarımız bütün halkın malıdır ama yağmalanmıştır. Halkın girebileceği kıyı yok. Ormanlarımız bütün halkın ormanıdır ama mahvoldu. 60 yıl öncesine göre ormanlarımız yüzde 40 küçüldü. Bütün halkın ormanı olduğu için. Meralar da öyleydi. Çok şükür Tarım Bakanımız geçen ay çok büyük bir devrim gerçekleştirdi. Bence sessiz bir devrim. Ve merayı çitlenebilir hale getiren kanunu çıkarttılar. Bunu nasıl başardılar bilmiyorum ama anayasal bir sorundu. Ama yaptılar bunu sonuçta. Şimdi ben çok umutluyum. Bu kanun çıktıktan sonra petrolden de daha önemli zenginliğimiz olan meralarımız el birliğiyle işleriz. Bunları servete dönüştürürüz. Sayın Bakan’a bir tarım gönülüsü olarak şükran borçluyum.”