Meslek hastalıkları

Dr. Selma GÜNGÖR Meslek hastalıkları işverenin üretim sürecindeki sağlığa zararlı maddeler ve süreçler için önlem almadığında ortaya çıkar. İşçi sınıfı mücadelesiyle işyeri ve iş süreçlerindeki riskleri ortadan kaldırmanın yanı sıra, daha çok, ortaya çıkan hastalığın yaratacağı tazminata karşı işverenin işçisini sigortalaması biçiminde uygulanan bir hak kazanmıştır. Bu hak sayesinde sosyal güvenlik kurumlarına işçi başına yatırılan […]

Dr. Selma GÜNGÖR

Meslek hastalıkları işverenin üretim sürecindeki sağlığa zararlı maddeler ve süreçler için önlem almadığında ortaya çıkar. İşçi sınıfı mücadelesiyle işyeri ve iş süreçlerindeki riskleri ortadan kaldırmanın yanı sıra, daha çok, ortaya çıkan hastalığın yaratacağı tazminata karşı işverenin işçisini sigortalaması biçiminde uygulanan bir hak kazanmıştır. Bu hak sayesinde sosyal güvenlik kurumlarına işçi başına yatırılan primin içinde meslek hastalıkları ve iş kazaları için de bir ödeme yapılır. İşverenin ödememesi ya da ödeyecek durumda olmaması durumuna karşı bir önlem olarak yapılan sigorta uygulaması meslek hastalıklarını ve iş kazalarının ortaya çıkmasını engelleyecek caydırıcılıkta düzenlenmemiştir. İşyerinin sağlığa zararlı madde ve süreçlerden arındırılması ise, denetlemeyi yapacak kurumların yetersiz eleman istihdam etmesi nedeniyle etkin ve yeterli değildir. Ayrıca sağlık sistem, meslek hastalıklarını ortaya çıkaracak ve tedavi edecek yeterlilikte yapılandırılmamıştır. Meslek hastalıkları vücutta ortaya çıkan diğer hastalıklardan farklı bulgu vermezler. Bu nedenle kişinin işyerinde çalıştığını ve işyerindeki üretim sürecinde sağlık zararlarına maruz kaldığının hatırlanması ve buna uygun araştırmaların da yapılması gerekmektedir.

İşçi sağlığı

50’den fazla işçinin çalıştığı işyerlerinde işyeri hekimi çalıştırma yükümlülüğü vardır. İşten kaynaklı zararların tespiti, bunlara yönelik gerekli önlemlerin alınması ve periyodik muayenelerle hastalık etkenlerine yönelik tarama yapmak işyeri hekiminin görevleridir. Bu taramalarla meslek-yapılan iş nedeniyle ortaya çıkan hastalıklar işçiyi rahatsız etmeden yakalanabilir. Solunum, işitme ve diğer sistemlerdeki etkilenmeler işçinin yakınmaları ortaya çıkmadan, uygun laboratuvar tetkikleri kullanılarak saptanabilir. Bunun için meslek hastalıkları hastanelerinin çok iyi donanımlı olmaları gereklidir.

Meslek hastalıklarında ortaya çıkan değişiklikler genellikle kalıcı değişikliklerdir. Bu nedenle koruyucu önlemlerin alınması ve erken tanı konarak işçinin hastalık yapıcı etkiden uzaklaştırılması önemlidir. İşçi işten kaynaklanan bu hastalıklar nedeniyle işverenden tazminat talep edebilir. Eğer sigortalı ise bu tazminat sigorta-sosyal güvenlik kurumu tarafından ödenir, çünkü işverenin yatırdığı sigorta primlerinin bir bölümü meslek hastalığına yöneliktir.

Eğer sigortalı değilse işçinin o işyerinde çalıştığını kanıtlaması gereklidir. Bunun için genellikle iş hukuku devreye girer. Kayıt dışı üretim yerlerinde çalışanlar meslek hastalıkları ve iş kazalarına yönelik önlemlerin çok az alındığı yerlerdir ve genellikle de işçiler sigortasız ya da başka işyerinden sigortalı gösterilerek çalışırlar. Bu işçilerin meslek hastalığı için çalıştıkları işyerini ve çalıştıkları süreyi tanıklar göstererek kanıtlamaları gereklidir. Ancak iş yaşamını düzenleyen yasa ve yönetmelikler genellikle işçiyi korumak ve kollamaktan uzaktır.

Meslek hastalığı hastaneleri

Meslek hastalığı tazminata ya da erken emekliliğe yol açtığı için hastalığın meslek hastalığı olduğunun meslek hastalıkları hastanesi tarafından onanması gereklidir. Hastaların meslek hastası olarak tedavi edilmeleri ve maluliyetlerinin saptanmaları için meslek hastalıkları hastanesine ya işyeri hekimi tarafından, ya sosyal güvenlik kurumu tarafından ya da gittiği doktor tarafından meslek hastalıkları hastanesine sevk edilmeleri gereklidir. Burada yapılan araştırmalarla meslek hastalığı tespit edilir ve maluliyet oranı saptanır. Meslek hastalıkları hastanesine sevk işlemi için kişinin sigortalı olması zorunlu değildir. Ancak bu durumda hastane masraflarını kendisi karşılamaktadır.

Türkiye’de üç tane meslek hastalıkları hastanesi vardır. İstanbul’da kartal meslek hastalıkları hastanesi, Zonguldak ve Ankara meslek hastalıkları hastaneleri bu işle görevli hastanelerdir. Hasta sözünü ettiğimiz bu yollarla bu hastanelere sevk edilirler. Sevk edildiklerinde sigortaları varsa yol giderleri sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanır.

Çalıştığınız işyerinde üretilenin ne olduğu ve hangi maddelerin ve makinelerin kullanıldığını ve bunların paketlerinde yazılan uyarı yazılarını mutlaka okuyun. Bu uyarılar sizin ne gibi zararlara maruz kaldığınızı ortaya koyar. Sağlığınızı sizin takip edebilmeniz için bu bilgiler önemlidir.

Ev kadınları ve meslek hastalığı

Ne yazık ki kapitalist toplumda çalışma, ücretli çalışma olarak kabul edilir. Bunun dışındaki üretim süreçleri çalışma olarak dikkate alınmaz. Oysa ki kapitalistleşmemiş tarım ve ev işlerinin yapım süreçleri de sağlık açısından pek çok riskler ve hastalıklar yaratmaktadır. Kadınların yaptığı ev işlerinin kadınlarda ortaya çıkarttığı meslek hastalıklarına bakalım. Kadınlar baba ya da koca evinde karşılıksız yaptıkları bu işlerden dolayı ücret almaz, boğaz tokluğuna çalışırken ortaya çıkan hastalıkları da iş kazası ya da meslek hastalığı kabul edilip tazmin edilmez.

Yapılan arkeolojik kazılarda Sümer tapınaklarının çevresinde kadın iskeletleri bulunmuştur. Tapınağın tarım özellikle toplanmış tahılın işlenmesini yapan bu kadınların boyun, bel, kalça ve dizlerinde içe bükülme-fleksiyon dediğimiz duruma yol açan kireçlenmeler ve iskelet bozuklukları görülmüştür. Diz çöküp öne eğilerek  tahılı işleyen kadınların yaptıkları bu işler nedeniyle bu eklemelerinde kireçlenme-bozulma-artrozlar ortaya çıkmıştır. Kadınların ezilmesinin başladığı o zamanlardan bugüne durum fazla değişmemiştir. Tarım makineleştikçe er kekler tarım aletlerini kullanmışlar, çapalama, toplama gibi öne eğilerek yapılan işleri kadınlar yapmaya devam etmiştir. Bu nedenle köydeki yaşlı kadınların görünüşü çok tipiktir, öne doğru eğilerek çalışmak ve sırta taşıma nedeniyle belden ve boyundan öne doğru eğik bir duruşları vardır.

Bugün de boyun, omuz, el bileği, bel, kalça, diz, eklemlerinde ve iskelet sisteminin diğer bölümlerinde sorunlar kadınlar da daha çok ortaya çıkmaktadır ve ne yazık ki kadınlar da ortaya çıkmasının nedenleri aştırılmadığı gibi, önlemler de anlatılmamaktadır. Menisküs yırtılması-parçalanmasını sporcu hastalığı olarak biliriz, ama en çok menisküs hastaları kadınlardır… Sporcularda dizin zorlanmasıyla ortaya çıktığı tespit edilen menisküs yırtılması, kadınların ev işi yapma süreçlerinin ne kadar zorlayıcı olduğunun da bir göstergesi. ,Diz çökerek, diz üstüne çökerek öne eğilerek yaptığımız işler diz eklemimizi zorluyor.

El bileğindeki kemiklerin kireçlenerek bilekten parmaklara giden sinirin geçtiği yolu daraltmakta ve çok ağrılı eklem rahatsızlığına yol açmaktadır. Tığ ve şişle el bileği ekleminin aynı hareketleri tekrarlamasından kaynaklanan bu hastalık genellikle ameliyatla iyilleşmektedir.

Ağır kaldırmak ve taşımak da nedense hep erkelerin yaptığı iş diye düşünülür. Oysa  evlerdeki çok ağır ve büyük eşyaları genellikle kendileri kaldırır ve taşırlar. Çocuklar  baba ile birlikte iken babalar tarafından taşınsa da genellikle anneler tarafından kucakta taşını. Pek çok kadının bel fıtığı da çocukları kaldırırken oluşur.

Yanıklara müdahale

İşyerlerinde ergonomi ile iş koşulları işçiye uygun maline getirilirken, hiç ev işi yapmamış mühendis ve mimarların çizdiği evlerin ve büroların yapısı  meslek hastalıklarına ve iş kazalarına davetiye çıkarıyor. Nasıl olsa kadınların temizleyeceği camlar, nasıl olsa kadınların çalışacağı mutfak, tuvalet ve banyolar temizliği en riskli yerleri oluşturuyor.

Çocuklar küçükken en ciddi ev kazalarını yanıklar oluşturuyor. Gerek kadınların, gerek çocukların yanığı en sık rastlanan ev kazalarını oluşturuyor. Yanık yere soğuk uygulamak, soğuk, buzlu suyun içinde tutmak, yanıkta alınacak ilk önlemlerden. Evde yanık için anti-biotik özelliği olan pomadlar bulundurmak önemli. Yanık yer bu pomadın bolca sürüldüğü gazlı bezle kapatılmalı. Yanık yerin havayla temasının kesilmesi ağrıyı azaltacaktır. Ama çok ağrı varsa ağrı kesici haplar alınabilir. Daha sonra acil servise başvurulmalı. Kadınlar kendi deneyimleriyle 1. derece yüzeysel yanıklara hemen müdahale ediyorlar. Ama eğer su toplama başladıysa oluşan kese patlatılmalı ve ayrılmış deri parçası kesilmelidir. Bu işlemi hastanede yaptırmanızda fayda vardır.

Hiç bitmeyen, kullanıldıkça yeniden yapılması gereken çok yönlü ve neredeyse 24 saat süren işler ve sorumluluğu pek çok kadında stresin olumsuz sonuçlarına yol açmaktadır. Uykusuzluk, güvensizlik yaygın kas ağrılarıyla kendini gösteren bu durum ev kadını olmanın hastalığıdır. Bu koşulları değiştirmek yerine ağrı kesicilerle ve diğer yatıştırıcılarla kadınların işe devam etmesi sağlanmaktadır.

Gençliğini ve en üretken çağlarını çocuk ve eşlerine hasrederek yaşayan kadınlar çocuklar büyüyüp evden uzaklaştıklarında büyük bir boşluğa düşmekteler. Çok ilerlemiş yaşlarıyla kendilerine yeni bir hayat kurmaları da zor olmaktadır. Bu boşluğa yalnızlık da eklenerek depresif davranışlar ortaya çıkmaktadır.

Kaynak: Özgür Gündem

İlgini çekebilecek diğer içerikler