Zapatistalar 31 yaşında!

Zapatistalar 31. yaşını kutluyor. “Duyulmak için sessizce yürüyoruz” diyerek yürüyüşlerine devam eden Zapatistalar direniş ve mücadelede 31 yıllarını doldurdular… Cehennemden Bağımsızlığa – Zapatistalar Yağmur çiseleyen bir yılbaşı arifesinde Meksika’nın Chiapas dağlarında konuşma yapan Zapatista Comandante Hortensia kalabalığa seslendi: 31 yıl önce tamamen haksızlığa uğramış, unutulmuş, zapt edilmiş, cehalet ve sefalet içinde boğulmuştuk.” Bunlar, binlerce insanın […]

Zapatistalar 31. yaşını kutluyor.

“Duyulmak için sessizce yürüyoruz” diyerek yürüyüşlerine devam eden Zapatistalar direniş ve mücadelede 31 yıllarını doldurdular…

Cehennemden Bağımsızlığa – Zapatistalar

Yağmur çiseleyen bir yılbaşı arifesinde Meksika’nın Chiapas dağlarında konuşma yapan Zapatista Comandante Hortensia kalabalığa seslendi: 31 yıl önce tamamen haksızlığa uğramış, unutulmuş, zapt edilmiş, cehalet ve sefalet içinde boğulmuştuk.” Bunlar, binlerce insanın başkaldırıp, güneyde düzinelerce önemli kenti ve köyü ele geçirdikleri isyanın, Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu’nun (EZLN) resmi sözleriydi. Ve ekledi, “Yeter artık, bundan böyle içerisinde bizi barındırmayan bir ülke asla ve kat’a olmayacak!”

Daha sonra Comandante Hortensia geçen iki yüzyılı, atalarının geleneklerinin baz alındığı eğitim ve sağlık sistemleriyle tamamladıkları bağımsız hükümetlerinin kuruluşunu açıkladı.

Neoliberal hükümetin onları yurttan atmak için sarf ettiği sürekli gayrete rağmen Zapatistalar hakları olan ve “aşağıdan yukarı” örgütlendikleri bu toprakları başarıyla geri aldılar. Topluluk üyeleri “mandar obedeciendo” yani “Emre itaat” ilkesiyle işleyen bürokratik mevkilere sırayla katıldılar.

Meksika hükümeti Zapatista bölgelerindeki yerel popülâsyonunu bölmek ve işbirliği yapmak amacıyla bazı sosyal programları tanıtma yoluna gitti. Fakat hükümetin her çeşit bildirisini reddeden isyancılar, seçimin tekrarlanması için direndiler. Bu direniş ruhunu taşıyan bir Zapatista’ya kaç kişi olduklarını sorarsanız; “somos un chingo” yani “saymakla bitmeyiz!” diyecektir. Resmi kayıtlar sayılarının 250.000 veya Chiapas bölgesinin toplam nüfusunun yüzde onunu oluşturduklarını söylüyor. Zapatista halkı Güney Meksika’nın kıyı, dağlık ve ağaçlık alanlarına sahip Chiapas bölgesine kadar yayılmışlardır.

12345

NAFTA’ya Direniş, Meksikalı Çiftçinin Ölümü

1 Ocak 1994’te NAFTA serbest ticaret anlaşması, yatırımlar yapacağına ve ekonomik refahı sağlayacağına söz vererek Meksika’ya coşkuyla girdi. NAFTA esasen Amerika Birleşik Devletleri’ne Meksika pazarlarından tahıl ihraç etmek üzerine kurulmuştu ki bu da çiftçilerin geçim kaynaklarının yerle bir olmasına, dolayısıyla da Amerika’ya büyük bir göçün gerçekleşmesine neden oldu. NAFTA’nın yürürlüğe konulmasından 2 yıl önce, eski başbakan Carlos Salinas daha önce Meksika devriminde oluşturulan “ejidos” diye bilinen halka ait toprağı koruyan 27. kanun maddesini reforme ederek özelleşmenin önünü açtı. Böylece, NAFTA’nın tanıtılması, daha sonra EZLN’i oluşturacak olan yerel halk gerillalarının isyanına mükemmel bir zemin hazırladı.

Yine de, 1994 isyanı kendiliğinden gelişen bir girişim değildi. 20 yıl önce, Marksizm sempatizanı gerillalar, ezilen yerlilerle buluşmak için Chiapas’taki Lacandon ormanında toplanmışlardı. 1983’te ise resmi olarak EZLN’i oluşturdular. “Bu topraklar üreten işçinindir” diyerek 20. yüzyılın başlarında Meksika devriminde savaşmış olan Emiliano Zapata’dan esinlenmişlerdi. Onun devrimci geleneğinin izinden giderek, EZLN iş, toprak, barınak, yiyecek, sağlık, eğitim, bağımsızlık, demokrasi, özgürlük, adalet ve tüm Meksika halkı için barış talebinde bulundular. Fikirleri, yerel halkın hayat anlayışının, Marksist felsefenin ve açlığa, özelleştirmeye karşı olan yenilikçi inanış biçimlerinin sayesinde hızla ilgi gördü. EZLN artık “Ya Basta!” yani “Artık Yeter!” diyerek boy veren bir filizdi.

Chiapas yerel bitki türleri ve hayvanlar açısından oldukça zengin bir yerdir. Meksika’nın biyolojik çeşitliliğinin, su rezervlerinin ve mineral kaynaklarının neredeyse yüzde 50-80’ni kapsamaktadır. Yine de, bu doğal zenginlikler halk için, özellikle de ezilmiş ve aşırı yoksulluk yaşayanlar için, asla kullanılmamıştır. Bölgede yaşayan nüfus, yüzde kırkının yerel dili konuşuyor ve tamamı yoksul. EZLN’yş oluşturan bu yoksul toplum Tzotzil, Tzeltal, Chol ve Tojolabal halklarının birleşiminden oluşuyor. Zapatistalar Lacandon ormanının ilk beyannamesinde: “ Biz en önemli tedbiri görmezden geldik, böylece onlar bizi öleceğimizi bile bile askere gönderip, zenginliklerimizi yağmaladılar. Neredeyse hiçbir şeye, hatta başımızın üzerinde bir çatıya, toprağa, işe, sağlığa, yiyeceğe, eğitime bile sahip olmamamız umurlarında değil.” diyerek ezilen ve yoksul halkalar için mücadele edeceklerini beyan etmişlerdir.

20.yıldönümü kutlamalarında yayınladıkları bildiride, Subcomandante Marcos “Hayatta kalma mücadelesi değildi fakat bir çeşit görev ve daha iyisi için çabalama duygusu bizi buraya getirdi. Bin yıllık bir adaletsizliğe karşı bir şeyler yapmak bir gereklilikti, duyduğumuz öfke insanlığın en ezici ayırt edici özelliğiydi. Dünya bizim silahımız!” diyerek isyanın sebebini açıklıyordu.

1994 Zapatista isyanı 12 gün sürdü ve geride 100 ölü bıraktı. 12.günde, Meksiko’da Yüzlerce, binlerce insan “Yalnız değilsiniz!” diye bağırarak, hükümete ateşkes için baskı kuruyordu. O günden itibaren Zapatistalar başkaldırdıkları için asla özür dilemediler, en önemli silahlarından biri olan seçme haklarına daima öncelik verdiler. EZLN’nin kuruluşundan beri 30 yıl geçti ve bu halk gerillaları dünyayı şiirsellikleri ve sosyal devrim için sarf ettikleri azimle dünyayı şaşırtmaya hala devam ediyorlar. Güçleri, paranın son hızla saltanat sürdüğü bir dünyada yaşamalarına rağmen halklarının yeni antikapitalist sosyal ilişkiler örmedeki becerisinden geliyor.

İsyanın yıldönümünde, Meksikalı önemli medya şirketleri Chiapas’ta hala mevcut olan dört bir yandaki fakirliğin altını çizerek Zapatistaları kötüleme gayretlerine devam ediyorlar. Zapatistalar, “Escuelita” yani, “Küçük okul: Zapatistalara göre özgürlük” ile halka yeni kapılar açarak başarılarını sürdürüyorlar. Escualita’da, Meksikalı ve uluslararası dayanışma gönüllüleri, öğrenciler, anneler, öğretmenler ve diğer birçok insanla beraber Zapatistalar onurlu ve mutlu bir yaşam kurmanın sevincini beraber paylaşıyorlar.

123

Günlük Yaşam: Onur paradan üstündür

“Küçük okul” gösterileri sırasında, Zapatistalar kar maskesi takan gerillaları idolleştirilmek için değil, alçakgönüllü köylüler oldukları için yüzlerini gizlemeye başladılar. Zapatistalar gösteriler sırasında birbirlerine her zaman “compas” yani “yoldaş” şeklinde sesleniyorlardı, bu Zapatista direnişinin bir parçası olmanın gururunu pekiştiriyordu.

Her bir gönüllü rehberlik etmek, çeviride bulunmak ve öğrencilere bakmakla görevli votán veya koruyucu olarak görevlendirilirdi. Öğrenciler ve votanlar Zapatista ailelerinin genelde çamur, alaşım ve odundan yapılmış mütevazı evlerinde, hep beraber kalırlardı. Büyük çoğunluğu yerel dili konuşan Zapatista ailelerinin çocuklarına, öğrencilere, votanlara; Subcomandante Marcos’un duyurduğua bildiride bu dilde çeviri yapmalarının önemini belirtir: “Siz, elbette, sorularınızın tam manada çevrilip çevrilmediği ya da verilen cevabın öğretmeninkiyle aynı olup olmadığı şüphesine düşeceksiniz. Fakat bu tam da adliye mahkemesinde devletin yerel halkı bir tercümeye yönlendirmesine benzemez mi?”

Escuelita öğrencileri yakacak odun toplayarak, bölgenin yerel bitkisi olan yuka hasadına katılarak, ekmek yapmak için mısır öğüterek, büyükbaş hayvanların alanlarını temizleyerek ve kuyu ya da nehirlerden su toplayarak köy yaşamının günlük hayata katılırlardı. Bazı topluluklarda, görevler kadınlara genelde ev işi, erkeklere tarla işleri olacak şekilde ayrılmıştı. Diğer topluluklarda ise kadın ve erkek öğrenciler her işi beraber yaparlardı. Öğrenciler evlerde ya da tarlalarda çalışmazken, onlardan özerklik, kendi kendini yönetme, direniş ve kadınların otonom devletlerdeki yeri gibi konulardaki Zapatista kitapları okumaları beklenirdi. Onlar ayrıca topluluklardaki çeşitli liderlerle tanışıp, onlarla örgütlenmeleri, diğer hükümetlerle nasıl iletişime geçtikleri hakkında konuşurlardı.

2003’te Zapatistalar sosyal devlet merkezleri ve Zapatista Otonom Belediyeleri’nin (MAREZ) toplantı noktası olan 5 karakol kurdular. Şu an Chiapas bölgesinin üçte birini oluşturan isyan mıntıkalarını denetleyen 27 MAREZ mevcut. Karakol “salyangoz kabuğu” demektir ve bu yavaş ama emin adımlarla hedefine ulaşan Zapatistalara bir göndermedir.

Karakollarda, halk tarafından seçilmiş 24 yerel temsilcinin bir araya gelmesiyle sosyal devlet toplantıları yapılır. Temsilciler her üç yılda bir yer değiştirirler ve kadın-erkek sayısı her zaman eşittir. Adaleti yönetip, her karakolun eğitimini, sağlık işlerini ve ekonomisini düzenlerler. Her belediye seçilmiş temsilcilerle bir takıma sahiptir, ve adaleti uygulamak ve sağlığı, eğitimi, tarım ve ekolojik dengeyi ve her şehrin kolektif çalışımını koordine etmek için yöre sakinleri bulunur.

Özerklik kurmak için sarf ettikleri çaba, yerel etikleri olan “mandar obedenciedo” incelenmeden anlaşılamaz. Bu ilkeler “Hizmet et, hizmet bekleme; gölgede kalma, rol oyna; inşa et, yıkma; öner ama dayatma; ikna et, savunma; aşağıdan, tepeden değil.” gibi toplum hayatına yönelik bir bütünlüktür. Özerk olmayanlar aylığa bağlanırlar ve insanlara hizmet etmeyi onur bilirler. Bu temsilciler Karakol’da çalışıp yaşarken, tükettikleri mısır ve fasulyeleri bağışlarlar.

Sağlık, Eğitim, Medya ve Kredi Kooperatifi

Zapatista halklarının kamu sağlığında önemli gelişmeler var. Her karakol’da bir hastane mevcuttur. Karakol’daki hastanelerde diş poliklinikleri, klinikler, laboratuarlar ve ambulans da bulunmaktadır. Ayrıca bazılarında ameliyat ve ilaç odaları da vardır. Atalardan gelen tıbbi bilgiler; ilaç yapımcıları, eczacılar, kemik uzmanları ve ebeler tarafından incelenip, açıklanır.

Zapatista İsyanı Özerk Eğitim Sistemi (SERAZ) her yerde ilkokullar açmış ve okur-yazarlık yüzdesini çok yukarılara taşımıştır. Ortaokul her yerde ulaşılması daha zor bir hedef olsa da Karakol’larda mevcuttur. Bağımsız medya Zapatista mücadelesinde büyük rol oynamıştır ve şu an 10 halk radyo istasyonu görev yapmaktadır. La garrucha, içerisinde radyo ve sinema eğitimi verilen, kendine ait bir medya merkezine sahip.
Karakollar kendi tekstil ve ayakkabı atölyelerine, ulaşım ve tüketici kooperatiflerine sahip olmaları yönüyle de dikkat çekiyor. Üstüne üstlük, onlar kadınların kendi işini kurması için öncelik veren, kendilerine ait özerk kredi kooperatiflerine sahipler.

1234

Ataerkil Sistemi Parçalama Mücadelesi

Zapatistaların kadınları sosyal devlette aktif rol oynamaya onca teşviklerine rağmen, kadınların çocuklara bakmak ve yemek hazırlama rollerinden kaçmaları hala zor bir durum. Escuelita katılımcıları cinsiyet ayrımcılığını eleştirseler de, kadın haklarında oldukça gelişme var. Genç Zapatista kadınları kendi haklarının farkında, kimle evleneceklerini kendileri seçebiliyorlar ve eğer kocaları onlara karşı şiddet uygularsa, halk meclisi buna müdahale edecek, kadını savunacak kadar gelişkin durumda. Zapatista halkları içki karşıtıdır ve ev-içi şiddetin temel nedenlerinden biri olan alkolizm ve uyuşturucu bağımlılığının kökünü kurutmak için uğraşlar vermektedirler.

Halk arasında temel cinsel eğitim verilirken, doğum kontrol yöntemleri hala devlet kontrolü altında. Çünkü geçen yüzyılda, nüfus kontrolü politikası ile binlerce kadına onların rızası olmadan gebeliği önleyici IUD’ler yerleştirildi.

Hükümet ihanetleri, Başkaldırıya Karşı Koyma

1996’da federal hükümetler yerel halkın haklarını tanıma sözü verdikleri San Andres Accords’ı imzaladılar. Bu üç politik partinin hiçbiri sözüne sadık kalmayarak, Zapatistalarn devlete olan güvensizliğini derinleştirdiler. Çeşitli Zapatista halkları partidista olarak geçen, insanların politik partilerle sıraya dizildiği cemiyetlerin yanında bulundular.

Yine de partidista ile olan sık ilişkiler o kadar da barışçıl değildi, bu toplulukların çoğu yarı askeri olarak finanse edilmiş politik partilere dayanıyordu. En duyulmuş yarı-askeri şiddet 1997 Kasımı’nda, bir grubun çoğu kadın ve çocuk olan 45 Tzotzil yerlisini katlettiğinde gerçekleşmişti. Olay Acteal halkının kilisesinde dua ederlerken meydana gelmişti. Onlar, Zapatista sempatizanlarıydı ve onlara doğrultulan silahın devlet kaynaklı olduğuna dair kanıtlar vardı. Bu, tarihe Acteal Katliamı olarak geçti.

Andalusia, bu makalenin yardımcı yazarı, birçok yarı-askeri tehdide maruz kalan ve iki yıl önce silah zoruyla topraklarından sürülen Comandante Abel’in topluluğuyla beraber çalışmalar yaptı. Bunu ifşa ettiklerinde, yerel ve uluslar arası alanda karşı konulamaz bir destek aldılar.

Kontrgerilla hareketi genelde gelişmelerin karşısındadır. 2013 Ocak’ında, sağ kanat Meksika Başbakanı Enrique Pena-Nieto “Açlığa karşı savaş” projesini öne sürdü ve Zapatista isyanında anahtar isim olan Las Margaritas’ta bunun girizgâhını yaptı. Proje fakirliği bastırmak için 400 temsilciye 4 milyon pezo vermeyi içeriyordu.

Eleştiriler hükümetin sosyal refah programlarının üstünkörü yapıldığı, örneğin ev kurmak ya da kimyasal gübre almasını sağlamada elle tutulur olan maddi bağışların yeterli olmadığı yönünde.

Ölene Kadar Direniş

Çoğu insan Zapatistaları eleştirir; çünkü henüz resmi hükümeti devirmiş veya kendi yerel halkları üzerindeki baskı ve zulmü sonlandırabilmiş değiller. Bunun yanı sıra, Meksika’nın çoğu uyuşturucu kartelleri, politikacılar, askerler ve polis, tarafından büyük şiddet sarmalıyla talan edilmiştir. Fakat Zapatistalar bu tür şiddeti kendilerinden uzaklaştırmakta oldukça başarılı olmuşlardır ve daha büyük Meksika kentleri veya Amerika’ya ekonomik nedenlerle meydana gelen büyük göçleri yüksek miktarda durdurmuşlardır.

Bir öğrenci, kendisi için belirlenen koruyucusuna, 9 kişilik ailesinin ihtiyaçlarının karşılanması karşılığında hükümete teslim olup olmayacağını sorar ve koruyucu cevap verir, “Yoldaşlar bu ülkenin bedelini kanlarıyla zaten ödediler; pes edemeyiz!” Bu öğrencinin kardeşi devlet desteğini kabul etmiş fakat o, kararında kesin.” Kardeşim bana mücadele etmeyi bırakmamı söylüyor. Çünkü hükümet bana çimentodan ev yapabilirmiş. Ama onlar çimento, Ben Zapatista’yım ve bir Zapatista olarak onurumla öleceğim!”

BirGün’den alınmıştır

İlgini çekebilecek diğer içerikler