Tatavla Dayanışması’ndan Hrant Dink Caddesi için mücadeleyi sürdürüyor. Dayanışma 19 Ocak günü kampanya afişlerinin faşistler tarafından sökülmesi üzerine bir basın açıklaması yayınladı. O açıklama şöyle:
KARDEŞLİĞE GİDEN YOL HRANT DİNK CADDESİ’NDEN GEÇİYOR!
Hrant Dink… Bir gazeteciydi. Plazalarda lüks mobilyalarla döşenmiş odasında satılık bir kalemşör değildi. O halktan ve emekten yanaydı. Başka suçları da vardı HrantDink’in. Mesela emperyalizme, şovenizme ve faşizme de karşıydı. Emperyalist saldırganlığa karşı halkların kardeşliğini esas alan onurlu ve tutarlı bir kalemdi. Tüm bu özelliklerinin cezası onu bir güvercinin ruh tedirginliğine hapsetmekti. Diyordu ki; “ Ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz” Ama dokundular. O bazıları gibi ayakkabı kutularına milyonlarca parayı istifleyenlerden değil ayakkabısının altındaki delikle kalleşçe katledilenlerdendi.
Boşa değildi onun hedef seçilmesi. Önce burjuva basında başlayan linç senaryosu sonra hukuk zemininde de sürdürülmüş ve nihayetinde hala belirlen(e)meyen(!) bir örgütün kiralık katilinin kurşunlarıyla Hrant susturulmuştu.
Ölümünden yıllar sonra bile bir örgüt bulamamıştır bu ülkenin bağımsız(!) yargısı. Oysa bizler bu örgütü çok iyi biliyoruz. 1915 soykırımından, 6-7 Eylül 1955’lerden biliyoruz. Sivas’tan Maraş’tan, kanlı 1 Mayıs’lardan biliyoruz. Yüzlerce gözaltında kayıptan, yargısız infazlardan, yakılan köylerden biliyoruz. Roboski’den , Gezi sürecinde katledilen arkadaşlarımızdan, çıkartılan gözlerden, kırılan kollardan, aylardır komada yatan Berkin Elvan’dan biliyoruz. Kimileri “derin” kimileri “paralel” dese de derini paraleli yok bunun, sorumlu bizzat devlettir.
HrantDink’i katlederek bu ülkenin yoksul halklarına, azınlıklara mesaj vermek istemiştir egemenler. “Benim istediğim kadar özgürsünüz. Benim istediğim gibi olacaksınız” Kendisinden olmayan herkesi öteki kılan bu faşist ve ırkçı kafa Hrant’ın nezdinde kendisine muhalif bütün sesleri susturmak istemiştir. Hayır susmayacağız! Bugünlerde anlatılanileri demokrasihikayeleriyle olanları unutmamız istenmektedir. Asla unutmayacağız! Unutturmayacağız!
Çocuklarımız Hrant Dink caddesinden geçip gidecekler okullarına. “Pangaltı metrodan çık sağa dön,Hrant Dink caddesi” diye tarif edilecek bundan sonra. O caddeden her geçtiğimizde bir kez daha anacağız Hrant’ı. Çekilen acılar bir daha yaşanmasın diye, bir güvercinin ruh tedirginliğinde olmayalım diye, bir kez daha halkların kardeşliğinden başka çıkar yolumuz olmadığını anlayalım diye!
TALEBİMİZDİR!
Türkiye halklarına dayatılan tekçi devlet zihniyetinin ırkçı isim değişikliği şeklinde sokaklarımıza yansıması, yaşadığımız mahallelerde “Ergenekon, Bozkurt, Türkbeyi, Talat Paşa” gibi isimlerle yıllardır hayatlarımıza sokulmaktadır. Semtlerimize koyduğunuz ırkçı, tek tipçi isimleri değiştirmenin ilk adımı olarak “Ergenekon” caddesinin isminin “Hrant Dink Caddesi” olarak değiştirilmesini istiyoruz! Bu talebimizin takipçisi olacağız! Hrant Dink ismine sahip çıkmak, geçmişimizle yüzleşmek ve geleceğimizi birlikte kurma iradesini göstermektir.
19 Ocak 2014 günü, Şişli semtimizde kampanyamız kapsamındaki Hrant Dink afişlerimiz ırkçı faşistler tarafından sökülmüştür. Her türlü baskı ve saldırının bizleri yıldıramayacağını belirtelim.
Sokaklarında özgürlüğün dolaştığı bir mahalle, bir kent, bir ülke ve barış dolu bir dünya için…
SOKAKLARIMIZDAN IRKÇI İSİMLERİ SÖKÜP ATACAĞIZ!
YAŞASIN HRANT DİNK CADDESİ!
YAŞASIN MÜCADELEMİZ!
Tatavla Dayanışması