Öğretmen raporu: Öğretmenler işsiz, güvencesiz, borçlu ya da şiddete uğruyor

2013’ten bugüne en az 108 öğretmen iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi… Öğretmenler günü dolayısıyla açıklanan İSİG Meclisi raporunu paylaşıyoruz. Öğretmenler işsiz, güvencesiz, borçlu ya da şiddete uğruyor. Nereden nereye… Yıl 2002, Recep Tayyip Erdoğan seçim mitinginde ‘Sınavsız öğretmen olunacak’ ve ‘Mezun olacak ve atanacaksın’ açıklamasını yapmıştı. Haziran 2018, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ak Saray’da düzenlenen sahurda […]

2013’ten bugüne en az 108 öğretmen iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi…

Öğretmenler günü dolayısıyla açıklanan İSİG Meclisi raporunu paylaşıyoruz.

Öğretmenler işsiz, güvencesiz, borçlu ya da şiddete uğruyor.

Nereden nereye… Yıl 2002, Recep Tayyip Erdoğan seçim mitinginde ‘Sınavsız öğretmen olunacak’ ve ‘Mezun olacak ve atanacaksın’ açıklamasını yapmıştı. Haziran 2018, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ak Saray’da düzenlenen sahurda öğrencilere, “Kendinizi sadece öğretmenliğe kilitlemeyin. Bu meslek dışında da neler yapılabileceği üzerinde çalışın” dedi. Devletin bir numaralı isminin açıklamaları geldiğimiz durumu özetliyor.

Eskiden öğretmeni işçi olarak görmezdik. Öğretmen olmak bir statüyü belirtirdi, anne ve babalarımız çocuklarını ‘eti senin kemiği benim’ diye emanet ederlerdi. Devir değişti: Eğitim tamamen sermayenin ihtiyaçlarına göre şekillendi. Öğretmenin emeği/mesleği metalaştı. Özel okullar, dershaneler, etüt merkezleri birlikte öğrenciler on binlerce TL karşılığı okumaktadır. Bu duruma belli oranlarda devlet okulları da dâhildir. Yine okul idareleri de bu düzlemden şekillenmeye başlamıştır.

Sözleşmeli, ücretli, stajyer, dershane öğretmeni; bir yandan KPSS ve şimdi KHK cenderesi; düşük ücretler, uzun çalışma saatleri; ataması yapılmama, geleceksizlik, belirsizlik, kredi kartı borcu, şiddet… Öğretmenler işçileşti…

2013’ten bugüne en az 108 öğretmen iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi…

Tamamını ulusal ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla 2013 yılı ile 2018 yılının ilk on ayı arasında en az 108 öğretmen iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi…

  • Yıllara göre bakarsak 2013 yılında 19 öğretmen, 2014 yılında 18 öğretmen, 2015 yılında 19 öğretmen, 2016 yılında 15 öğretmen, 2017 yılında 20 öğretmen ve 2018 yılının ilk on ayında 17 öğretmen çalışırken yaşamını yitirdi…
  • Ölen öğretmenlerin 23’ü kadın ve 85’i erkek. Kadın öğretmenlerin ölümü yüzde 21 ve bu oran genel iş cinayetlerinde ölen kadınların üç katı.
  • Ölümler en çok yüzde 80 ile eğitim sektöründe gerçekleşti. Neden işkollarına göre bir ayrım yapmak zorunda kaldık. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın sözleri gerçeklik haline geldi ve artık atanamadığı için inşaatta, belediyede, tarımda, metalde ve güvenlik sektöründe çalışırken ölen öğretmenler var.
  • Ölüm sebeplerinde ise ilk dört sırayı yüzde 40 ile trafik/servis kazası, yüzde 33 ile kalp krizi/beyin kanaması ve yüzde 14’le intihar ve yüzde 5 ile şiddet aldı. Servisler o kadar kötü ki okula geliş-gidişte trafik kazaları oluyor. Özellikle Anadolu şehirlerindeki öğretmenler servis olmadığı için 4-5 kişi bir otomobili servis olarak kullanıyorlar. Yine eğitimde uzun çalışma saatleri mevcut. Bir de buna okul dışındaki eğitime hazırlık süreci eklenince aşırı ve yoğun çalışma kalp krizlerini tetikliyor. Gelecekleri ellerinden alınan, ataması yapılmayan öğretmenler intihar ediyor. Şu ana kadar kaç öğretmenin ataması yapılmadığı için yaşamına son verdiğini net olarak bilmiyoruz ama sendikaların basına yansıyan açıklamalarına göre 50’nin üzerinde. Son olarak öğretmenlere okulda ve okul çevresinde şiddet yaygınlaşıyor. Şiddet nedenli ölümlerde önümüzdeki dönem artış gözükebilir.
  • Öğretmenlerde yaygın olarak meslek hastalıkları görülmektedir.

– Tebeşir ve sınıf tozuna bağlı olarak: Astım, bronşit, sinüzit, çeşitli akciğer hastalıkları, cilt hastalıkları…

– Çalışma şekline, ayakta durmaya bağlı olarak: Fıtık, bel-boyun ağrıları, fiziki deformasyon, eklem ağrıları, varis, topuk dikeni, idrar yolu enfeksiyonları…

– Konuşmaya bağlı olarak: Faranjit, laranjit, ses teli nodülleri…- İnsan ve çevre iletişimine bağlı olarak: Salgın ve mikrobik

hastalıkları…- Ruhsal sorunlar: Aşırı yorgunluk, migren, uykusuzluk…

Altını çizelim: sağlıklı ve güvenli çalışma, insanca yaşanabilir bir ücret ve iş güvencesi taleplerinden ayrı düşünülemez. Hele ki 6331 Sayılı İSG Yasası’nın çıkmasından bugüne 108 öğretmeni iş cinayetlerinde kaybettiğimizi düşünürsek sendikal hareketin acilen eğitim alanındaki emekçilerin ‘can güvenliği’ temelinde İSİG mücadelesini oluşturması elzemdir…(İSİG MECLİSİ RAPORU)

emek.org.tr

 

İlgini çekebilecek diğer içerikler