Dün Kuzu Deri’de direnişe başlayan işçilere, bugün yoğun kar yağışına rağmen Zeytinburnu Deri’de çalışan işçiler dayanışma ziyaretinde bulundu. Kuzu Deri işvereni, çalışan işçilerin direnişe desteğe gelmesini engellemek için bütün girişleri kilitledi.
Gün boyunca birlikte olduğumuz işçilerle sohbetler gerçekleştirdik. İşten atılma süreci içerisinde işverenle görüştüklerini ifade eden direnişçi işçi Mehmet Şefik Dağ, Kuzu Deri patronunun ‘ bize seni burada beş dakika dahi barındırmayız, emniyet bizim arkamızda’ sözlerine rağmen direnişi kararlılıkla sürdüreceğini belirtti.
Direnişe dair işçi Mehmet Şefik Dağ ile kısa bir röportaj yaptık.
Çalışma Koşullarımız Ağırdı
Sabah geliyoruz, akşam çıkıyoruz. Dış dünya ile bağlarımız tamamıyla kopuk. Sabah 08.00’de işbaşı yapıyoruz, akşam 19.00’da çıkıyoruz. Mesai olduğu zaman 9’a, 10’a kadar sürüyor hatta bazen sabaha kadar sürüyor. Mesailerimiz zorunlu, kalmadığımız zaman ise patron işten atabiliyor. Bazen mesai ücretlerini fazla veriyor, bazen az veriyor. Kafası bozulduğu zaman hiç mesai vermiyor.
Ben overlok bölümünün ustasıydım. Benim hatırladığım bir ütücü arkadaşımız vardı. Pres ütü yapıyordu, buhar onun bütün damarlarını mahvetti ve verem başlangıcı yaşadı. İki üç ay tedavinin ardından tekrar iş başı yaptı.
Önce borçlandırıyorlar, sonra az ücretle işten çıkarıyorlar
Bu patronlar işçileri borçlandırıyorlar. Bankalarla işbirliği yaparak önce kredi, ardından tüketici kredisi veriyorlar. İşçiyi borçlandırdıktan sonra kendisi borç veriyor. 15 yıl dolduktan sonra insanlara az miktar para vererek işten çıkartıyor ve verdiği borcu da oradan kesiyor. İnsanlar korkudan bana ‘sendikadan bahsetme’ diyor. Neden diye sorduğumda borçluyum ve 15 milyar borcum var diyor.
Zeytinburnu Deri Piyasası Koşullarını Değiştirmek İstiyoruz
Biz talebimizi işverene bildirdik. Buradaki çalışma koşullarının düzeltilmesini, atılan işçilerin geri alınmasını istiyoruz. Beni atar alır, fark etmez. Bundan sonra Zeytinburnu’nda deri piyasasının bir dönüşüme uğraması gerekiyor. Sadece Kuzu Deri’de değil bütün iş yerlerinde. İnsanlar gece 12’ye kadar çalışıyorlar, ellerindeki iş bitmeden çıkmasına müsaade etmiyorlar. Mesai ücretlerini de vermiyorlar.
Bu direnişten öncesinden beri Zeytinburnu piyasasının %70’i beni tanır.. Daha önce çalıştığım arkadaşlar beni arayarak ‘Helal olsun sen bu hareketi başlattın’ diyorlar. Ben burada dönüşümü başlatmak için direnişe başladım. Ben mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim.
Küfür, Darp ve Hakarete uğradık, işten atıldık.
Dağıtılan basın açıklamasında patronun işçilere küfür, darp ve hareket etmesi sonucu yasal yollara başvurarak suç duyurusunda bulunduklarını belirten Dağ, ‘Kuzu Deri patronu 24 Ağustos tarihinde bizlere küfür, darp ve hakaret etmesi sonucu yasal yollara başvurarak, önce emniyete, hastane raporu ile darbı belgelendirip, sonrada Bakırköy Adliyesine, savcılığa gittik. Savcı da bizleri adli tıpa gönderdi. Bütün yasal işlemlerden sonra tekrar emniyete gelip, belgeleri teslim ederek suç duyurusunda bulunduk’ dedi.
Dağ, Kuzu Deri patronunun o günden sonra davanın geri çekilmesi için yoğun baskı uyguladığını belirtti ve şunları ekledi: ‘İşten çıkarma tehditlerinde bulundu. Önce bir arkadaşımız işten çıkarıldı, daha sonra bir arkadaş daha… Hepimizi işten atma tehditleri devam etti.’
Deri-iş Sendikası Genel Teşkilat Sekreteri Hasan Ulaşan: Sendika olarak direnişin her zaman yanında olacağız
Konuya ilişkin açıklama yapan Deri-iş Sendikası Genel Teşkilat Sekreteri Hasan Ulaşan şunları söyledi: ‘Burada, üç ay kadar bir süre önce Kuzu Deri’de örgütlenmeye başladık. Üç ay içerisinde arkadaşlar sendikaya gelip üye oldu. Her yerde yaşandığı gibi burada da işverenler, sendikadan ve örgütlülükten rahatsız olduğu için Mehmet arkadaşı işten çıkardılar. Sendikal nedenlerden dolayı işten çıkardıklarını açıkça bize ifade etmiyorlar. Ama apaçık belli ki Mehmet arkadaş burada sendikal faaliyet yürüttüğü için kapının önünde. Biz yıllardan beri sendika olarak, bu mücadelenin sokak ayağının örülmesinin gerektiğine inanan bir sendikayız. Bu mücadele hiçbir işveren sendikalı oldular diye ‘hayırlı olsun gelin toplu sözleşme yapalım’ demez. Bu fiili bir mücadeleyle ortaya çıkar. Zeytinburnu piyasasında genellikle hazır giyim piyasası var. Bu da olabildiğince kayıt dışı yani kuralsız çalışma demek. İnsanların çalışma saatleri belirsiz ve genellikle parça başı çalışma adı altında buradaki işçiler büyük bir sömürüye uğruyor. Haksızlığın ortadan kaldırılması için mutlaka örgütlenmeleri gerekir. Buda Kuzu Deri’de başlattık. Burada biz sendika olarak kapıda olma sürecinde her zaman yanında olacağız. Bu haklı mücadelesini elimizden geldikçe sendika olarak kamuoyuna ve basına anlatmaya çalışacağız. ‘
Emek.org.tr