Emek, Barış ve Demokrasi Güçlerinden “insanca yaşam istiyoruz” mitingi

İnsanca yaşam talebiyle, vergi adaletsizliği ve ekonomik krizin emekçilere yüklenmesine karşı; emek ve meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, devrimci ve sosyalist siyasi yapıların gerçekleştirdiği mitingde AKP politikalarına karşı birlikte mücadele çağrısı yapıldı. Yüze yakın kurumun kitlesel ve temsil düzeylerde katıldığı mitingde, yaklaşık 5.000 kişi; AKP politikalarını eleştiren sloganlar ve söylemleri ifade ederken, ekonomik-demokratik-sosyal-siyasal taleplerini dile […]

İnsanca yaşam talebiyle, vergi adaletsizliği ve ekonomik krizin emekçilere yüklenmesine karşı; emek ve meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, devrimci ve sosyalist siyasi yapıların gerçekleştirdiği mitingde AKP politikalarına karşı birlikte mücadele çağrısı yapıldı.

Yüze yakın kurumun kitlesel ve temsil düzeylerde katıldığı mitingde, yaklaşık 5.000 kişi; AKP politikalarını eleştiren sloganlar ve söylemleri ifade ederken, ekonomik-demokratik-sosyal-siyasal taleplerini dile getirdi.

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına hazırlanan ortak açıklamayı Özlem Tolu okudu.

“EMEKÇİLERİ AÇLIK ÜCRETİNE MAHKUM ETMEK İSTİYORLAR”

Asgari ücret görüşmelerini hatırlatan Tolu, “Bizi gene ‘açlık ücretine mahkum etmek istiyorlar. 2020 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Emekçilerin payına gene yoksulluk ve sefalet düştü. Kasım 2019 itibarıyla 7 milyon 305 bin insanımız işsiz, 2 milyon kadın işsiz, 3.5 milyon genç ne eğitimde ne de istihdamda. Eğitimde kalitesizlik, gençliğe geleceksizlik devam ediyor” dedi.

“GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDEDİR”

Açıklamada, “Bizim gücümüz birliğimizdedir. Bunun için İstanbul’daki sendikalar, emek, meslek örgütleri, emekten yana siyasi partiler, kitle örgütleri, İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri olarak yan yana geldik, omuz omuza verdik, el ele yürüyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Bakırköy mitingi – fotoğraf emekorgtr

Ortak açıklama metni şöyledir:

İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ

Dostlar!

Kadınlar, gençler, işçiler, işsizler, emekliler, emeklilikte yaşa takılanlar…

Fabrikalardan, atölyelerden, plazalardan, mahallelerden…

Hayatını emeğiyle, alın teriyle kazanan tüm emekçiler…

İnsanca Yaşamak İstiyoruz mitingimize hoş geldiniz.

Son iki yılda elektrik fiyatları yüzde 72, doğalgaz fiyatları yüzde 60 arttı. Çarşı, pazar el yakıyor.

Nüfusun yüzde 1’lik kesimi ulusal servetin yüzde 54’ünü elinde tutuyor, gelir vergisinin ise yüzde 92’sini emekçiler ödüyor.

Asgari ücret görüşmeleri başladı. Bizi gene “açlık ücreti”ne mahkûm etmek istiyorlar.

2020 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Emekçilerin payına gene yoksulluk ve sefalet düştü.

Kasım 2019 itibarıyla 7 milyon 305 bin insanımız işsiz. 2 milyon kadın işsiz. 3,5 milyon genç ne eğitimde, ne de istihdamda. Eğitimde kalitesizlik, gençliğe geleceksizlik devam ediyor.

Hız kesmeden devam eden konkordatolar, iflaslar, küçülme kararları ile binlerce işçi ve ailesi açlığa mahkûm.

Art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar ve işsizlikle, borç batağında çırpınan milyonlarca emekçi açlığa mahkûm.

Bir gece hiçbir yargı kararına dayanmadan çıkartılan haksız, hukuksuz KHK’larla ihraç edilen kamu emekçileri ve aileleri açlığa mahkûm.

Emeğiyle geçinen geniş halk kesimleri için hayat her geçen gün zorlaşıyor, insanlarımız geçim zorluğu nedeniyle evine ekmek götüremiyor.

İktidarda olanlar ise hayali “Yeni Ekonomik Program”lar açıklıyor, hiçbir zaman tutmayacak enflasyon, büyüme hedefleri rakamlarına inanmamızı bekliyorlar.

Yarattıkları siyasi ve ekonomik krizlere bahaneler uyduruyor; ”darbe girişimi var” diyorlar, “savaş var” diyorlar, Kürt sorununa barışçıl çözüm isteyenlerin seslerini susturuyorlar,  savaş ve barış sözcüklerini dahi yasaklıyorlar.

Seçme, seçilme hakkını, seçmen iradesini yok sayıyor; sandıkta kaybettikleri seçimleri YSK darbesiyle kazanmaya çalışıyor, halkın büyük çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını görevden alıyor, yerlerine kendi memurlarını kayyum olarak atıyorlar.

İş cinayetleri son hızla devam ediyor.

Kadın cinayetleri son hızla devam ediyor.

Doğa katliamları son hızla devam ediyor.

Eğitimde gericileşme son hızla devam ediyor.

Laiklik karşıtı politikalar son hızla devam ediyor.

Bütün bu yaşananların sorumlusu on yedi yıldır iktidarda olan siyasal İslamcı AKP-Saray rejimidir.

Ancak ne baskıları, ne yalanları, ne de savaş politikaları halkın gerçek gündemini gizleyemiyor.

Emekçilerin gündemi art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar, işsizlik, yoksulluk, enflasyon, hayat pahalılığı.

Peki, çaresiz miyiz?

Hayır.

Bin kere hayır!

Onlar bir avuç, biz milyonlarız.

Bizim gücümüz birliğimizdedir.

Bunun için İstanbul’daki sendikalar, emek, meslek örgütleri, emekten yana siyasi partiler, örgütler İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri olarak yan yana geldik, omuz omuza verdik, el ele yürüyoruz.

Öncelikli taleplerimiz:

1-   İşten çıkarmalar yasaklansın.

2-  Asgari ücret açlık değil, insan onuruna yakışır düzeyde belirlensin ve vergiden muaf tutulsun.

3-   İşsizlik fonu işçilere verilsin.

4-    Elektrik, su, doğalgazda vergi kaldırılsın.

5-    Emeklilikte yaşa takılanların talepleri kabul edilsin.

6-    Barışcıl politikalar temel alınsın, bütçe kaynakları savaşa değil sağlığa ve eğitime harcansın.

Şili’de, Ekvador’da, Kolombiya’da… İran’da, Irak’ta, Lübnan’da…

Dünyanın dört bir yanında halklar isyan ediyor.

Türkiye’de işten atılan sendikalı-sendikasız işçiler, kölelik koşulları dayatılan taşeron çalışanlar, KHK’yla işlerinden edilen kamu emekçileri, emeklilikte yaşa takılanlar, atanamayan öğretmenler, işsizliğe mahkûm edilen gazeteciler, tazminat haklarını isteyen madenciler isyan ediyor.

İsyanları isyanımızdır!

Emekçi sınıfların protestolardan genel greve kadar her yerde, her türlü mücadele yöntemi ile sermayenin, bir avuç azınlığın, biz emekçilere, halklara dayattığı katlanılmaz hayata karşı direnişi direnişimizdir!

Sonbahar bitti, kış geldi.

“Ve biz yine bir kış daha geçireceğiz :

büyük öfkemizin içinde

ve mukaddes ümidimizin ateşinde ısınarak…”

İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri olarak işsizliğe, pahalılığa, yoksulluğa, zamlara, vergilere, savaşa, tek adam rejimine karşı mücadelemizi aylardır sürdürüyoruz.

Bugünden sonra daha da birleşerek, gücümüzü daha da büyüterek, yerel platformlarla birlikte meydanlardan mahallelere, mahallelerden sokaklara, işyerlerinden okullara genişleterek sürdüreceğiz.

Onlar kaybedecekler:

“Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına

çürüyen diş, dökülen et

bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler.”

Haziran günlerinden “Hayır” kampanyalarına; kadınların dalga dalga büyüyen isyanından kış ortasında fabrika önlerinde yanan direniş ateşlerine…

“Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan

Ekmek, gül ve hürriyet günleri” aşkına:

Biz kazanacağız!

Biz kazanacağız!

Biz kazanacağız!

TARİH VE COĞRAFYA ŞAHİDİMİZDİR Kİ; BİZİM SESİMİZ YENİLGİ TANIMAZ!

İSTANBUL EMEK BARIŞ DEMOKRASİ GÜÇLERİ

Emek.org.tr

İlgini çekebilecek diğer içerikler