Çevre örgütleri: “Savaş en büyük ekolojik yıkımdır”

TSK’nın Suriye kuzey ve doğu bölgeleri ile Irak Kürdistanı bölgesine yönelik başlattığı hava saldırıları çevre örgütleri tarafından eleştirildi.

Çok sayıda ekoloji örgütü Suriye ve Irak’ta başlatılan hava saldırısına karşı ‘Savaş en büyük ekolojik yıkımdır’ diyerek savaş politikaları karşısında barışı savundu.

19 Kasım günü başlayan hava saldırıları ve bombardıman sonucu, yıkıma uğrayan yerleşim yerleri, yaralananlar ve can kayıpları oldu.

Ekoloji örgütleri, yaptıkları ortak açıklamada ‘Barışın ve halkların kardeşliğinin yanındayız’ sözleri ile tüm doğa ve yaşam savunucularını barışı savunmaya çağırdı. Açıklama metni imzaya açıldığı anda 48 örgüt imza verdi. İmzacı kurum ve halk örgütü sayısının giderek artması bekleniyor.

Ekoloji Birliği internet sitesinden haberinde, yapılan açıklamada kapitalizmin savaş politikalarıyla güncel sürece ulaşıldığı vurgulanarak “Doğa ve yaşam savunusunun sınır tanımayan anlayışıyla, yeryüzünün bir bütün ve tüm canlıların yaşam hakkı olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. İnsanlığın ve doğanın ihtiyacı daha fazla bomba, daha fazla kimyasal, daha fazla ölüm değildir” denildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) 19 Kasım’da kuzey Suriye ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) yönelik başlattığı hava saldırılarına karşı, Türkiyeli çevre örgüt yazılı bir açıklama yayımlayarak “Sesimizi hakikatten yana kullanmakta kararlıyız,” dedi.

48 çevre örgütü, kurum ve platformunun imzasının yer aldığı 21 Kasım günlü açıklamada şöyle denildi:

Savaş en büyük ekolojik yıkımdır

Doğa ve yaşam savunusunun sınır tanımayan anlayışıyla, yeryüzünün bir bütün ve tüm canlıların yaşam hakkı olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. İnsanlığın ve doğanın ihtiyacı daha fazla bomba, daha fazla kimyasal, daha fazla ölüm değildir.

Biliyoruz ki doğanın can çekiştiği bu sürece, kapitalizmin savaş politikalarıyla gelindi. Yakın tarihte tüm dünyada yüz milyona yakın insanın öldüğü ve silah üretiminin ortaya çıkardığı ekolojik yıkımın büyük sorunsalıyla karşı karşıyayız.

13 Kasım 2022’de İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde patlatılan bomba sonrası ortaya çıkan bulgulara ve çelişkilere rağmen, gerçeklerin açığa çıkmasına olan direnç, iktidarın açlık ve yoksulluk artarken dahi savaş ve saldırma politikasındaki inadını gösteriyor.

Seçimler yaklaşırken, iktidarın, 2015 sürecindeki gibi ‘Suriye tarafından buraya 8 füze atar, savaş gerekçesini üretiriz’ anlayışında olduğunu büyük bir endişeyle görmekteyiz.

İktidar, her kaybediş sürecini savaş politikalarıyla ve halklara bombalar yağdırarak geçiştirme çabasındadır. 19 Kasım gecesi Rojava’ya karşı başlatılan ve devam eden hava saldırılarında şu ana kadar hastanelerin, sağlık ocaklarının ve elektrik tesislerinin vurulduğunu, onlarca sivilin hayatını kaybettiğini, yüzlerce insanın yaralandığını ve tabii ki sayısı belirsiz hayvanın zarar gördüğünü öğrenmiş bulunuyoruz.

İktidarın kanlı savaş politikalarıyla ayakta tutmaya çalışan ve ezmeyi gözüne kestirdiği halklara soykırım denemeleri yapan bu iktidara karşı, sesimizi hakikatten yana kullanmakta kararlıyız.

İktidar özellikle sosyal medyada savaş karşıtı açıklamaları trol ordusuyla baskılayarak, işlenen savaş suçlarını saklamaya çalışmaktadır.

Barışı savunmaya çağırıyoruz

Doğanın ve yaşamın en temel ihtiyacının barış olduğunu bilen biz doğa ve yaşam savunucuları, iktidarın savaş politikalarının ve bugün gerçekleştirilen Rojava saldırısının karşısında, barışın ve halkların kardeşliğinin yanındayız.

Barıştan yana söz söylenilmesinin önüne geçmeye çalışan iktidarın bu kirli politikalarına karşı, muhalefet partilerini, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, meslek odalarını, ekoloji örgütlerini, ulusal ve uluslararası alandaki tüm doğa ve yaşam savunucularını cesaretle hakikati ve barışı savunmaya çağırıyoruz.

SAVAŞA KARŞI YAŞAM İÇİN İMZACILAR:

Anarka, Ankara Divriği Kültür Derneği, Artvin Çevre Platformu (ARÇEP), Artur Çevre Platformu (ARÇEP), Bakırtepe Çevre Platformu, Beykoz’u Savunuyoruz Platformu, Biga Ekoloji ve Yaşam Platformu, Burhaniye Çevre Platformu, Bursa Su Kolektifi, Çevre Mühendisleri Odası, Demokratik Bölgeler Partisi Ankara Danışma Bürosu, Divriği Kültür Derneği, Doğanın Çocukları, Eko Anarşi Blog, Ekoloji Birliği, Ekoloji Derneği (Amed), Ekoloji Politik, GEYDER Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, Halkevleri Kent ve Ekoloji Çalışma Grubu, HDK Ankara Yürütme, HDK Çanakkale Ekoloji Meclisi, HDK Ekoloji Meclisi, İklim Adaleti Koalisyonu, Karakoçan Dayanışma İnisiyatifi, Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Malatya Çevre Platformu, Mardin Ekoloji Derneği, Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Munzur Çevre Derneği, Munzur Koruma Kurulu (DEDEF), Polen Ekoloji Kolektifi, Sürdürülebilir Yaşam Derneği, SYKP Ekoloji Komisyonu, Tarlabaşı Dayanışma, Validebağ Savunması, Van ÇevDer, Yaşam ve Dayanışma Yolcuları, Yeni Foça Forum, Yeryüzü Ekoloji Kolektifi, Yeşil Adalet Platformu Berlin, Yeşil Direniş Ekoloji ve Yaşam Gazetesi, Yeşil Sol İklim Krizi Çalışma Grubu, Yeşil Yaşam İnisiyatifi, Zilan Ekoloji Platformu, 78’liler Girişimi Ankara Şubesi.”

Emek.org.tr

İlgini çekebilecek diğer içerikler